Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde yazarın bir doktor olmasına rağmen toplama kamplarına alınmasını ve zorlu geçen yıllarını anlatıyor.
Kitabın bu kısmı otobiyografi tatında kaleme alınmış, yazar uzman bir piskolog olduğu için yaşadığı acılar üzerinden kendi iç dünyasındaki piskolojik gelişimleri, ve arkadaşlarının gelişimlerini kaleme almış.
Bu kısmı sizi bol bol hüzünlendirecek kısmı, göz yaşlarınızı tutamayacaksınız.
Oto biyografiler, cesur yazarlar tarafından kaleme alındığında çok faydalı ve öğretici olmuştur hep, burada da yazar dış dünyasındaki gelişmeleri iç dünyasında çok samimi bir şekilde kaleme aldığı için ben çok faydalandım.
Kitabın ikinci kısmı ise yazarın bu zorlu şartlar altında akıl sağlığını korumak için geliştirdiği piskolojik terapi yöntemi olan "Logo terapiyi" ele aldığı ve diğer klasik yöntemlerden farkını anlattığı kısım. Bu kısım biraz daha akademik bir üslupla ele alınmış, haliyle ortaya attığı yöntemin savunmasını da üstleniyor.
Kesinlikle herkesin deneyimlemesi gerekir diye düşünüyorum.
Okuduğunuz için teşekkürler.