Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osman avlunun ötesindeki mezar kümesine doğru yürüdü. Koca sarıklı, fesli yazıları silik taşların bir kısmı yerde yatıyor, bir kısmının başları kırık, hepsinin üstünü yosun bürümüş. Osman kendi kendisine diyordu ki: Bu topraklardaki ölüler hakiki ölü. Cesetleri yıkanıp toprağa gömüldükten ve başlarına bir taş, bir servi dikildikten sonra kimse onları hatırlamıyor. Gerçi ruhlarına o kadar Mevlid okunuyor, o kadar Yasin okunuyor. Fakat o okuyuşların mezarda çürüyen cesetlerle hiç alakası yok. Ölen vücutlar, halk için artık taştan, topraktan ibaret cansız madde. Belki ölülere karşı alınacak en doğru vaziyeti bu halk almış.
Kocamustafapaşa'da Sümbül Efendi Dergâhı'nda Muharrem ayında mersiyeler okunur, Mevlid-i Şerif okunur, çünkü İstanbul'un en kıdemli tekkesidir orası. Fetihten sonra açılan ilk dergâhtır Sümbül Efendi. Onun için en kıdemli dergâh olduğundan dolayı, Muharrem'de ilk ayin-i şerif orada yapılır. İlknaşure de orada pişer, bütün meşâyih, yani şeyh efendiler oraya gider, devran ederler.
Reklam
Mevlid, Süleyman Çelebi
Bir kez Allah dese aşk ile lisân Dökülür cümle günah misl-i hazân İsm-i pâkin pâk olur zikr eyleyen Her murâda erişür Allah diyen
Hazreti Şemseddin Sivasi
Bir gün kazaskeri ziyarete gittiğinde mevki ve makam isteyen bazı müderris ve kadıların bu isteği dile getirirken nasıl küçüldüklerini görüp tiksinmiş ve bunun üzerine müderrislik görevini bırakmıştır.
İnsanların camiye gitmeleriyle, mevlid merasimleri düzenlemeleriyle veya peygamberlerin efendisine methiyeler dizip hutbeler okumalarıyla sosyal adalet gerçekleşmez, Yine meczupların dua etmeleri, gürültülü zikirler yapmaları, bağırıp çağırmaları, hoplayıp zıplamalarıyla da sosyal adalet gerçekleşmez.
Mevlid Kandili akşamında şöyle bir ayet okumuştum da gönlüme su serpilmişti; "Şüphesiz Allah, gönüllerin özünde saklı olanı bilendir."
Reklam
Ayşe Hoca okumayı bitirdi. Mevlid okumayacağını çünkü bilmediğini, okunsa dahi bir kazancının olmadığını uygun bir dille anlattı. Onun yerine Kur’an’dan bazı yerleri açıklamaya çalışacağını söyleyip, konuşmasına başladı.
Mason Vakıflarına Karışamayan II. Hamid, Tarikatlara Müdahil Oldu
Zabtiye Nezâreti İstanbul’daki tekkelerde emniyet ve asayişin sağlanması yanında adeta hafiye rolü üstlenerek tekkelerde ne gibi faaliyetler yapıldığını padişaha detaylı bir şekilde arz etmiştir. Nitekim Zabtiye Nezâreti’nin vermiş olduğu bilgiye göre; aralarında Meclis-i Meşâyıh azaları ve dergâh şeyhlerinin de katılımıyla Üsküdar’da Nasuhi Efendi Dergâhı’nda mevlid okunduğu, dergâhın vefat eden şeyhinin oğlu Kerameddin Efendi’ye icâzet verildiği ayrıca Galata Mevlevihânesi’nde de mevlit okunarak dualar edildiği haber verilmiştir. Bazı durumlarda Zabtiye Nezâreti’nin yapmış olduğu araştırmayı yeterli bulmayan Sadaret, konunun Dahiliye Nezâreti tarafından da araştırılmasını istemiştir. Devletin, tekkelerde ne gibi faaliyetler yapıldığını ve bu faaliyetlere kimlerin katıldığını çok sıkı bir şekilde kontrol ettiği görülmektedir. Sultan II. Abdülhamid’in otokratik idare anlayışı tekkelerin denetimi bahsine de yansımıştır.
Bir kez Allah dese aşk ile lisan, Dökülür cümle günah misl-i hazân.
Mevlid doğum demekti ama Anadolu’da yüzyıllardır ölümle iç içe geçmişti.
Sayfa 245Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.