Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mfy

Mfy
@mfyorulmaz
Sıkı Okur
Münzevi, mücerred, mahzun ve dolayısıyla mazur Kahveyi, çayı, çocukları ve yalnızlığı sever Kitap, fotoğraf, kaligrafi, fitness Harvard, GaTech, ODTÜ, Ankara Fen
Sabır sevabı için niyet şarttır
Alimler mücerred sabretmenin uhrevi faydası olmayacağını kabul ederler. Sabrın uhrevi mükâfaata sebep olabilmesi için niyet şarttır. Bu da sabrı, "Allah'ın mükafatlandıracağını düşünerek" yapmakla olur. Allah'ın dünyadaki imtihanı, kula olan garazı, gadabı sebebiyle değildir. Bilakis, Allah sevdiği kuluna bazı kötülükleri ondan defetmek için veya günahlarına kefaret olmak için yahut da mertebesini yüceltmek için musibetlere müptelâ kılar. Kul bunları rıza ile karşılarsa murad-ı ilahî hâsıl olur. Aksi takdirde onun sabrı şu Selmân hadisindeki sabra benzer: "Mü'min hastalanırsa Allah onun hastalığını ona bir kefäret ve af vesilesi kılar. Facir hastalanır- sa o da şu deveye benzer: "Sahibi onu bağlamış, sonra da salıvermiştir; / niçin bağlandığını, niçin salıverildiğini bilmez."
Reklam
Mumumuz sönse istirca etmeliymişiz
Resûlullah küçük bile olsa her musibet karşısında istirca (İnna lillahi ve inna ileyhi racium) okumamızı tavsiye etmektedir. Rivayete göre Aleyhissalâtu vesselâm'ın kandili sönünce bile istirca ettiği belirtilmiştir. Hz. Aişe: "Bu bir kandildir" diyerek istirca mucib ciddi bir şey yok demek istemiş, ancak Efendimiz; "Mü'mini rahatsız eden her şey musibettir" demiştir. Dolayısıyla başa gelen en ufak sıkıntıların bile Allah’tan gönderilen sıkıntılar olduğunu bilip bunlara sabretmemiz gerekir.
Bazıları: "Oruç hariç, kulların bütün ibadetleri, üzerindeki kul haklarına verilir, oruç hariç, o verilmez" demiştir. Bu mevzuya giren bir rivayet şöyledir: "Kıyamet günü olunca, Allah kullarını hesaba çeker, üzerindeki kul haklarını amellerinden karşılar, öyle ki oruç hariç hiçbir şeyi kalmaz. Allah bâki kalan hakları kendinden öder ve orucuna dokunmaz, onunla da kulunu cennete koyar."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sünnete göre Hacet Namazı ve duası
Abdullah Ibnu Ebi Evfa (radıyallahu anhümā) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalātu vesselâm) buyurdular ki: "Kimin Allah'a veya herhangi bir insana ihtiyacı hâsıl olursa önce abdest alsın, abdesti de güzel yapsın, sonra iki rek'at namaz kılsın, sonra Allah Teâla Hazretlerine senâda bulunsun, Resûlullah (aleyhissalatu vesselâm)'a salât okusun, sonra şu duayı okusun: "Halim, kerîm olan Allah'tan başka ilah yoktur. Arş-ı Azam'ın Rabbi noksan sıfatlardan münezzehtir. Hamd âlemlerin Rabbine aittir. Rahmetine vesile olacak amelleri, mağfiretini celbedecek esbabı (hakkımda yaratmanı) talep ediyor, her çeşit günahtan koruman için yalvarıyor, her çeşit iyilikten zenginlik, her çeşit günahtan selâmet diliyorum. Rabbim! Affetmediğin hiçbir günahımı, kaldırmadığın hiçbir sıkıntımı bırakma! Hangi amelden razı isen onu ver, ey rahim olan, bana en ziya de rahmet gösteren Rabbim!" [Tirmizi, Salāt 348, (479); Ibnu Mace, İka- met 189, (1384).] Sonra dünyevî ve uhrevi, ulaşmak istediği maksadı ne ise onu ister çünkü Allah her şeye kadirdir."
Bu istihare duası ne güzel dua...
"Biriniz bir işi yapmaya arzu duyduğu zaman, farzlar dışında iki rekât namaz kılsın, sonra şu duayı okusun: "Allahım, senden hayır talep ediyorum, zira sen bilirsin. Senden hayrı yapmaya kudret talep ediyorum, zira sen vermeye kadirsin, Rabbim yüce fazlını da talep ediyorum. Sen her şeye kadirsin, ben acizim. Sen bilirsin, ben câhilim. Sen gaypları bilirsin. Allah’ım, eğer biliyorsan ki bu işi bana dinim, hayatım ve sonum için -veya hal-i hazırda ve ileride demişti- hayırlıdır, bunu bana takdir et ve yapmamı kolay kıl. Sonra da onu hakkımda mübarek kıl. Eğer bu işin, bana dinim, hayatım ve âkıbetim için veya hal-i hazırda ve ileride dedi- zararlıdır; onu benden çevir, beni de ondan çevir. Hayır ne ise bana onu takdir et, sonra da bana onu sevdir!"
Reklam
İstihare namazı
“Allah'a istihare, kişinin saadet vesilelerinden biridir." "İstihare eden zarara düşmez."
Rasulallah'ın Gece İbadeti
Sünnete uygun gece kalkması gecenin yarısı ile son altıda biri arasındadır. Peygamberimiz bu zaman diliminde ibadet ettikten sonra son altıda birinde yeniden uyur ve sonra sabah namazına kalkardı. Rasulallah’ın gece namazı 8 rekat teheccüd, 3 rekat vitr ve 2 rekat sabah namazının sünneti olmak üzere toplam 13 rekattı.
Bıkkınlık verecek kadar ibadet etmemek
Ibnu Hacer bu noktada ihtirazî bir kayıd koyar: "Kişinin ibadette zahmeti tercihi bıkkınlık derecesine varmamalıdır, Resûlullah için böyle bir hal mevzubahis değildir, çünkü O en mükemmel ahvale sahipti. Rabbine ibadet ten asla usanmıyordu, bu bedenine zarar verse bile. Nitekim وجعلت فرقى حتى و‎ "Gözümün nuru namazda kılındı" buyurmuştur. Öyleyse başkaları bıkmaktan veya usanmaktan korkarlarsa, nefislerini fazla ibadete zorlamamaları gerekir. Bu kimseler şu hadisle amel etmeyi esas almalıdırlar: منوا من‎ ‎‫الأشتال ما الطيقون فإن الله لا يُثل حتى الملوا "Amellerden, tâkat getireceğiniz miktarı‬‎ esas alın, zira Allah, sizin şevkle yaptığınızdan hoşnut olur."
Gecenin ihyası namaz kılarak olabileceği gibi Kur’an tilaveti, zikir, ilim vs. ile de olabilir.
Duanın Güzelliği️
"Allahım gadabından rızana sığınırım. Cezandan affına sığınırım. Seden sana sığınırım. Sana (yapılması gereken) senayı sayamam. Sen, kendi nefsine yaptığın övgüdeki gibisin." [Tirmizi, Da'avat 123, (3561); Ebu Dâvud, Salât 340, (1427); Nesâî, Kıyamu'l-Leyl 51, (3, 249).]
Reklam
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalātu vesselâm) buyurdular ki: "Eğer birinci safta ne olduğunu bilseydiniz, mutlaka kur'a çekilirdi." [Müslim, Salât 131, (439).]
Hz. Osman (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalātu vesselâm)'ı işittim şöyle diyordu: "Kim yatsıyı bir cemaat içinde kılarsa sanki gecenin yarısını ihya etmiş gibi olur, kim de sabah namazını bir cemaat içinde kılarsa sanki gecenin tamamını namazła geçirmiş gibi olur." [Müslim, Mesacid 260, (656), Muvatta, Salâtu'l-Cemâ'a 7, (1, 132); Ebu Davud, Salât 48, (555); Tirmizi, Salât 165. (221).]
"Sizden biri namaz kılarken uyuklayacak olursa, uykusu gidinceye kadar hemen yatsın. Zira, uyuklayarak namaz kılanınız, istiğfar ederken kendi nefsine sebbetmeye (beddua etmeye) kalkar da farkında olmaz." [Buhârî, Vudů 53, Müslim, Müsafirîn 222, (786); Muvatta, Salātu'l-Leyl 3, (1, 118); Ebu Davud, Salât 308, (1310); Tirmizi, Salât 263, (355); Nesai, Tahåret 117, (1, 99-100).]
Hem öyle bir saadetten pek ciddî olarak haber veriyor ki; bütün saadet-i dünyeviye ona nisbeten bir berk-i zâilin, bir şems-i sermede nisbeti gibidir. Sözler - 239
Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Sözler - 238
1.629 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.