Mehmet
@mhmtdmk
kendimce okuyup paylaşıyorum..
gt niyetinde olanlar hiç takip etmesin..
41 okur puanı
Ekim 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Yahudi-Hrısitiyan Çatışması
Fakos devrinin (610.m) son yıllarında Antakya'da Yahudiler Hrıstiyanlara karşı ayaklandılar. İmparator, kumandan Abnosos'u isyanı bastırmak üzere Antakya'ya gönderdi. Abnosos görevini eşi benzeri görülmemiş bir vahşetle yerine getirdi. Bütün halkı kılıçtan geçirdi, kimini astı, kimini boğdu, olmadık işkencelere tabi tuttu, kimini de yırtıcı hayvan sirklerine attı.
Romalılar, Mısırlıları sütlü bir koyun gibi sağıyorlar, gelir kaynaklarını sömürüyorlar ve kanlarını sülük gibi emiyorlardı.
Dr. Alfred Butler der ki:
Romalılar Mısır halkına başta cizye olmak üzere birçok ağır vergiler yüklüyorlardı. Şüphesiz ki, Romalıların koydukları vergiler halkın takatinin üstündeydi. Üstelik dağıtımda adalet gözetilmiyordu.
Roma İmparatorluğu Döneminde Mısır
Dr. Gustave le Bon "Arap Medeniyeti" adlı eserinde şöyle diyor:
Mısır, Hıristiyan olmaya zorlandı. Böylece geriliğin temelsiz uçurumuna yuvarlandı. O zamanlar birçok dini ihtilaflara sahne olan Mısır, çeşitli ızdırap ve sancıların pençesi altında sızlıyordu.
Okur Takip Önerileri
Eğer mü'min isen, Allah'ın zemmetiği kafir ahlakının sende bulunmamasına dikkat etmelisin. Çünkü Allah'ın yasakladığı şeylerde kafirlere söz ve fiille muhalefet etmek, imanın kemalindendir.
Bütün cinlerin ve insanların kıyamet günü, dünyada peygamberleri tarafından kendilerine okunan Allah'ın ayetleriyle kendilerine delil getirilmesi sebebiyle hesaba çekileceklerini ve bu yüzden mazeretlerinin geçersiz kılındığını ve delillerinin boşa çıkarıldığını işitmedin mi?
Kul, bedeniyle bu dünyadadır; kalbi ise Allah Teala ve O'nun meadının gaybı ile ilişki içindedir.
Öyleyse Allah'tan kork, O'nun sana gönderdiği kelamına sırtını dönme ve O'nun söylediklerini anlamada lakayd davranma! Çünkü Allah, kelamını yücelten kimseyi yüceltir ve kelamına ta'zim etmeyen kimseyi de zelil eder.
Kul, Allah'a yönelmedikçe Allah ona yönelmez ve ona icabet etmez. Aynı şekilde kul, Allah Teala'ya yönelir ve anlama talebiyle O'nu zikrederse, Allah onun anlamasını kolaylaştırır.
Allah, Kur'anda bizi üstün ahlaka ve değerli makamlara davet etmiş ve bizden sağlam bir söz almıştır. O halde kalp dünya ile meşgul iken Kur'an okunmasından Allah nasıl razı olur? Halbuki Allah bizim tabiatımıza şunu yerleştirmiştir: Kulak verip dinlemedikçe ne okuduğumuzu bilemeyiz. Ona kulak versek bile, ondan başka her şeyden ilgimizi keserek aklımızı kullanmadıkça onu anlayamayız.
Bize Huceyn el-Musenna aktardı "Hiçbir, bir kul, kendisini Kur'an'dan başkasına sormasın! Allah'ı ve O'nun Rasül'ünü seven kimse Kur'anı sever; Kur'anı seveni de Allah sever"
İbn Abbas: "Kur'an okuyan, dünyada dalâletten, hesap günü ise bedbahtlıktan kurtulur."
Ahiret gaybından haber verici olarak Allah'ın Kitabı ve avam için açıklayıcı olarak onun delilleri yeter. Çünkü Allahın ne dediğini anlayan kimse, anlayışının tadından zevk almaya başlar, anlayışına yakarışlarının lezzeti karışır. Zira o, onunla konuşmayı öğrenmiş ve Allah'ın kendisine hitab ettiği şeyi akletmiştir. Bu yüzden Kur'anı kendine sığınak edinmiş, Allah'a yönelerek huzur bulmuş ve her türlü yalnızlıktan onun sayesinde kurtulmuştur.
Allah'ı (c.c) akleden bir kimse, O'nun Kitabı'nın delilleri sayesinde basiret sahibi olur, onun ipiyle her türlü tehlikeden korunur, yalnız kaldığı anlarda Kur'an okuyarak rabbine sığınır. Böylece kalbini diriltmek ve gafillerin nedamet duyacağı ve batıla sapanların hüsrana uğrayacağı o günde Allahın cezasından kurtulmak için Allah'ın Kitabı'nı anlamaya yönelir.