Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şevval

Reklam
Ölüm uzun uzun düşünülmeden gerçekleştirilmesi gereken bir şey olmalıydı, ya da birdenbire ve kendiliğinden gelen bir şey.
Dünyada hep böyle değişimler olur, akşamları dışımızdan çok içimizde olur. Renkler duygularla örgüllenir o zaman.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Do not be ashamed of what your survival looks like. Do what you have to do. You are clawing yourself out of the ache, cutting the pain from the bone. It is never going to be pretty, but I promise—it will always be worth it.
Poor dead flower? when did you forget you were a flower? when did you look at your skin and decide you were an impotent dirty old locomotive? the ghost of a locomotive? the specter and shade of a once powerful mad American locomotive?
Reklam
Neredeyse otuz yıl girdi aramıza. Otuz yılda ne ben onun öldüğü günkü Feray'ım, ne hayat bana onu tatlı tatlı anacak, özleyecek güzellikler verdi. Her acı, her çaresizlik, her çırpınış, her dibe batış, aramızda anlardan oluşan bir sonsuzluk yarattı. Alışmak uyduruk bir kelimeydi, zamandı işin özü.
Zaman. Çok hızlı, çok yavaş, çok boğucu, çok şaşırtıcı. Geçip giden bir şey mi gerçekten, yoksa biz mi geçiyoruz zamanın içinden?
Hayatı seviyorum, tutkuyla seviyorum! Zulüm sanrım ve sürekli acı veren bir korku hissim var, ancak yaşam için susadığım zamanlarda aklımı kaybetmekten korktuğum anlarım da olmuyor değil. Yaşamayı öyle çok istiyorum ki!
Yeniden yaşamaya başlamadan önce Yapılacak işlerim var Görülecek hesaplarım Kötü kişi oldum kendimle Kendimden özür dilemeliyim
"Belki de," dedim, "emzikten kesildikten sonra alıştı dünya kendi tırnaklarını yemeye."
Reklam
Karanlıklar üstünüze çöktüğünde, şöyle deyin: "Bu karanlıklar henüz doğmamış şafaktır; her ne kadar gecenin doğum sancıları içime dolsa da, tepelere doğan şafak bana da doğacaktır."
Birileri yanına gelip de, "Tamam artık kendini bırakabilirsin. Ben seni tutarım," diyene kadar ne kadar hızlı koştuğunu, ne kadar çok çalıştığını, ne kadar bitkin düştüğünü fark etmiyor insan.
Sayfa 216Kitabı okudu
Elbette söylenmesi en kolay yalan da, karşındaki insanın doğruluğuna inanmayı deliler gibi istediği yalandır.
Sayfa 209Kitabı okudu
sevgi kendi derinliğini bilmez ayrılık vakti gelip çatana kadar.