Zeka, irade ve ahlak duygusu birbirine çok yakın fonksiyonlardır. Fakat ahlak duygusu zekadan daha önemlidir. Bir millette ahlak duygusu yok olduğu zaman bütün sosyal yapı sarsılmaya başlar.
Kendi iradesini kendi eliyle çürüten nesillerde kurtarıcı bir şef ihtiyacı kendini gösterdi. "Bizi sürükleyecek bir şef yok. Her şey var; millette kuvvet, cesaret, kabiliyet, hepsi, hepsi var. Ancak sürükleyici bir şef yok" formülü, tam anlayışsızlıkla felç getiren iradesizliğin muhteşem terkibi oldu. Her şey tamammış da bir önder, bir
Memleketimizde üç fikir cereyanı vardır. Bu cereyanların tarihi tetkik olunursa görülür ki mütefekkirlerimiz ihtida "muasırlaşmak" lüzumunu hissetmişlerdir. Üçüncü Sultan Selim devrindel başlayan bu temayüle inkılabdan sonra "İslamlaşmak" emeli iltihak etti; son zamanlarda ortaya bir de "Türkleşmek" cereyanı çıktı.
Zeka, irade ve ahlak duygusu birbirine çok yakın fonksiyonlardır. Fakat ahlak duygusu zekadan daha önemlidir. Bir millette ahlak duygusu yok olduğu zaman bütün sosyal yapı sarsılmaya başlar.
Kendi iradesini kendi eliyle çürüten nesillerde kurtarıcı bir şef ihtiyacı kendini gösterdi. “Bizi sürükleyecek bir şef yok. Herşey var; millette kuvvet, cesaret, kabiliyet, hepsi, hepsi var. Ancak sürükleyici bir şef yok” formülü, tam anlayışsızlıkla felç getiren iradesizliğin muhteşem terkibi oldu. Herşey tamammış da bir önder, bir şef eksikmiş!