mine aktaş

mine aktaş
@mineaktass
8 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
283 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanlığa Perspektif Bir Bakış
Bayıldım. Kitabın son kısmını tek oturuşta bitirdim. Son senelerde bu kadar uzun kitap okuduğumu hatırlamıyorum. Herkese hitap edecek bir kitap. -spoi- Kitabın ilk sayfalarında açıkçası biraz sıkılmıştım. Mantığını anlamakta zorladım. Ama okudukça çok meraklandırdı. Tek amacı hırs, şöhret ,para ve dünyada tanınmak olan Andrew Martin’den; aşkı, güzellikleri, ince düşünceleri görüp önemseyen , sevdiklerinin kıymetini bilen uzaylı Andrew Martin’e. Başlarda insanların ne kadar çirkin, bencil, düşüncesiz, kendi yaşadıkları gezegeni mahveden, ölümlü ve her geçen gün çürüyen bir canlı olarak görüyordur. Fakat duygulardan, aşktan ve iyi insanların da olabileceğinden habersizdi. Bence ilk eşinin işten döndüğünde moralinin bozuk olduğunu ve kendisine bir şey çaktırmamasıyla dikkatini çekti. “Ben endişelenmeyeyim diye yalan söyleyip gününün kötü geçtiğini saklayan, bana yemek hazırlayan, derimi okşayan Isobel’i düşündüm.” Geldiği yerde hep mutluluk olduğu için bu şekilde kötü zamanlarda destek olunmasının ne demek olduğunu bilmiyordu bizim uzaylı:) Isobel’in saklı romanını okudu ve bir daha etkilendi karısından. Sonraları Isobel’i, Gulliver’i ve hatta Andrew’i tanımaya başladı. Bu değerli ailenin kıymetini bilmeyen Andrew adına da utandı bana kalırsa. Ve bu duygulardan bihaber uzaylı bu ailenin bir parçası olarak yaşamayı tercih etti. Ölümlü bir canlıydı artık. Ama canlıydı duygularıyla, hissettikleriyle gerçek bir insan olmuştu artık. Ve hepsi için de değmişti. Uzaylı Andrew’in bazı konulardaki masumluğu yani cahilliği çok güzel anlatılmış.
İnsanlar
İnsanlarMatt Haig · Domingo Yayınları · 20237,2bin okunma
Reklam
211 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı aşk romanı diye okumaya başlamıştım lakin daha çok baba oğul ilişkisi, vicdan azabı üzerine bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kitabın verdiği psikolojik durumlar çok derin belki de saatlerce düşünülcek bir kitap. Kısacası öneririm -spoi- Kitapta Cem’in baba hasreti çok güzel anlatılmış ve Mahmut ustanın zaman zaman Cem’i oğlu gibi sahiplenmesi, nasihat vermesi aynı zamanda kendisini güvenceye alarak da korkutması Cem’in iliklerine işledi. Baba figürü daha çok Mahmut usta sayesinde oluştu. Ama sonunda korkularına yenik düşüp sözde baba yerine koyduğu adamı kuyuda bırakıp çekip gitti. Arayıp sormaya bile tenezzül etmedi. Ama hep içinde vicdan azabıyla hayatına devam etti. Cem’in Kırmızı Saçlı Kadına çekilmesinin sebebinin babasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Sanki babasının o kadın için onları bırakıp gittiğini hissetti de babam bizi bu kadına tercih ettiği için çok değerli bi kadın olmalı düşüncesiyle görür görmez aşık olduğunu düşünüyorum. Ve en nihayetinde babasının onları terk etme sebepleri olan kadından bir oğlu oldu ve bu oğlu da ölümüne sebep oldu. Mahmut Ustayı kuyuda bırakıp giderken onun öz oğlunun yüzünden yine aynı yerde kuyuda vefat eder. Etme bulma dünyası olduğunu da anlatan bir kitap oldu. Genel olarak kitabı beğendim fakat aşk kategorisine girmiyor bence.
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,8bin okunma
125 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
iyilik mi kötülük mü?
Kitabı çok beğendim ve herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. -spoi- Kitapta güçlü ama yarım akıllı ve zeki ama güçsüz olan iki yol arkadaşının hikayesi anlatılıyor. Beraber ağır işler yaparak kendi evlerine çıkıp kendi işlerini yapacaklarının hayalini kuruyorlar. Ama yarım akıllı olanın bi takıntısı var ve bu onların sonunu getiriyor. Yumuşak şeylere dokunma hatta yapışma takıntısı. Yeni başladıkları işte büyük ümitler ve umutlarla hayallerini kurarlarken evin ilgisiz ama şımarık gelini-ağanın oğlunun eşi- her gördüğü erkekle biraz flörtleşiyor . Bu yarım akıllı olan da bu kızın cilvelerine karşı koyamayıp - halbuki zeki arkadaşı onu o kadar uyarmıştı hayallerimiz için sabret gibisinden- kızın saçlarını okşarken kızın boynunu kırıyor. Zeki arkadaşıla beraber kaçmaya koyuluyorlar ama kaçmak ne mümkün. Bir köşeye oturuyorlar. Zeki olan yarım akıllıyı hayaller alemine gönderip canını alıyor:’) Yorumuma gelecek olursak en doğrusunu yaptı. O intikam diye yanıp tutuşmuş olan adamlar bulsaydı çok daha fazla korkutup işkence ederek canını alırlardı. Sonunda hayrete düştüğüm ve uzun zamanlar sorguladığım bi kitap oldu. Ben olsam ne yapardım? Kıyabilir miydim? Bana kalırsa gerçek dostluk kavramını açıkladı. Kurtulma şansı olmadığı için en korkutmadan alıverdi canını.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023173,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yarım kalan bir aşk
Kitaba bayıldığımı söylemek istiyorum. Ve herkese sonuna kadar herkese öneririmDuyguları çok içten bir şekilde hissettim. Ve tabii ki hüngür hüngür ağlamaktan kendimi alı koyamadım:) -spoi- Ah profesör içimizi parçaladın. Koşulsuz şartsız o kadar engellere rağmen hiç azalmayan aşk. Öte dünyada kavuşmuşsunuzdur umarım… Profesörün umudu hiç tükenmeden sevdiğini beklemesi. Nadia dönecek diye evini Nadia’nın eşyalarını özenle yerleştirmesi. Gemiden görebilmek için bile o kadar uğraşması. Nadianın mektubu. Bu küçük detaylarla bu aşk hikayesi içime öyle güzel işledi ki. Umarım herkes kendi profesörünü bulur:) Maya’ya gelecek olursak kendi aile sırlarını öğrendikçe kendi hayat gayesini buldu ve hayatın anlamını anlamaya koyulduğunu düşünüyorum. Kendi kimliğini gizlemek zorunda kalmamanın bile ne büyük bir nimet olduğunu anlaması. Profesörün son günlerini mutlu geçirmesi için elinden geleni yapması ve hatta bunu kendisine borç bilmesi çok anlamlıydı.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 2021137,5bin okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İçten içe kemiren karşı koyamadığımız duygular
Öncelikle kitabın anlatım dilini ve duyguları ifade etme tarzını çok beğendim. Karakterler yakın arkadaşımmış gibi hissettirdi. -Spoi- Ömer… Görür görmez aşık olduğu istese tüm dünyayı karşısına alabilecekken kendisine yenik düştü. Kendi içindeki şeytana. Göz göre göre başkasını ellerine bıraktı sevdiği kadını. Görmeye bile tahammül edemedi. O kadın her şeyini bırakıp ona teslim olmuşken. Her insanın bu tarz duyguları dönem dönem yaşadığını düşünüyorum. Ömer bize o şeytana teslim olursak neler olabileceğini göstermiş oldu. Bir bakıma ibret alınası bir kitap olmuş. Ömer olgunlaştığı zaman, kafasına bir şeyler dank ettiğinde pişman olacaktır kendisinde o gücü bulamadığı için. Ama iş işten geçmiş olacak.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019173,1bin okunma
Reklam