Kitabı aşk romanı diye okumaya başlamıştım lakin daha çok baba oğul ilişkisi, vicdan azabı üzerine bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kitabın verdiği psikolojik durumlar çok derin belki de saatlerce düşünülcek bir kitap. Kısacası öneririm
-spoi-
Kitapta Cem’in baba hasreti çok güzel anlatılmış ve Mahmut ustanın zaman zaman Cem’i oğlu gibi sahiplenmesi, nasihat vermesi aynı zamanda kendisini güvenceye alarak da korkutması Cem’in iliklerine işledi. Baba figürü daha çok Mahmut usta sayesinde oluştu. Ama sonunda korkularına yenik düşüp sözde baba yerine koyduğu adamı kuyuda bırakıp çekip gitti. Arayıp sormaya bile tenezzül etmedi. Ama hep içinde vicdan azabıyla hayatına devam etti.
Cem’in Kırmızı Saçlı Kadına çekilmesinin sebebinin babasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Sanki babasının o kadın için onları bırakıp gittiğini hissetti de babam bizi bu kadına tercih ettiği için çok değerli bi kadın olmalı düşüncesiyle görür görmez aşık olduğunu düşünüyorum. Ve en nihayetinde babasının onları terk etme sebepleri olan kadından bir oğlu oldu ve bu oğlu da ölümüne sebep oldu.
Mahmut Ustayı kuyuda bırakıp giderken onun öz oğlunun yüzünden yine aynı yerde kuyuda vefat eder. Etme bulma dünyası olduğunu da anlatan bir kitap oldu.
Genel olarak kitabı beğendim fakat aşk kategorisine girmiyor bence.