"Annem bana her gün erkeklere karşı dikkatli olmamı söyler.
Çünkü aşk, ateşle oynamak gibidir, incinebilirmişim.
Annem haklı olabilir. Seni gördüğümde kalbim yanıyor.
Çünkü senden korkmak yerine daha çok sana ilgi duyuyorum."
"I don't wanna lose you,
Be without you, anymore
다시 너를 볼 수 있을까? 다시 (eh)
스쳐 지나가 버린 운명 앞에 서 있어
깨지 못할 꿈이었을까? 우리 (eh)
멀어지는 너에게 전하지 못했어 한번도
널 사랑해 내 깊은 마음속
Don't let me cry..."
Sarıl bana! Öyle bir sarıl ki beklediğim her güne, kırıldığım her ana değsin.
Öyle bir sarıl ki tüm kırıklarımı toparlasın.
Hatta öyle bir sarıl ki seviyorum diyenler, sevgisinden utansın...
"Bende... ...bir şeyler... ...yanlış. Hatırlayabildiğim kadarıyla, her zaman...bir boşluktaymışım gibi hissettim. Tamamlanmamışım gibi. Sanki bir parçam...kayıptı. Bu içi boş his hayatımı ele geçirdi. Herhangi bir duyguyu asla hissedemedim. Dünyam her zaman soğuk...karanlık...ve de sessizdi. Annem de henüz bir çocukken tıpkı benim gibiymiş.
Senpai, eninde sonunda benim olacaksın. Benimle olduğunda seninle olabilmek için neler yaptığımı, nasıl kanlar döktüğümü birer birer anlatacağım.
Karşına çıkan her kız ölüyordu ya. Onları ben öldürdüm.
Osana sana aşıktı ve itiraf edecekti, ama ben onu öldürdüm.
Seninle temasa geçen bütün kızları ben öldürdüm.
Bunların hepsini seni sevdiğim için yaptım...
Yandere Simulator oynarken bu oyunun bende psikoloji diye bir şey bırakmadığını fark ettim. Bu oyunu bulanın aklına tüküreyim. Oyunu yapanın aklından nasıl cinayet planları geçmiş de bu oyunu hazırlamış anlamıyorum. Neyse, bunların hiçbiri oynamamı engelleyemez. Oyun bitene kadar oynamaya devamm!!