Baba oğul ilişkisinin yeri her zaman ayrı olmuştur. Tabi her zaman hayatlar sıradan olmuyor. Kimi zaman arada bir çatışma kimi zaman da bir tarafın boşluğuyla hayat akıp gidebiliyor. İşte bütün bu baba oğul örüntülerini barındıran, belki de olay örgüsüyle açıklamaya çalışan bir kitap Kırmızı Saçlı Kadın.
Cem, babasının annesiyle kendisini terketmesi ardından maddi destek olması adına kuyucu Mahmut Ustanın yanında çalışmaya başlar. İşte o zamanlarda ustasının kendisine yaklaşımı Cem'e baba mekaniklerini sorgulamasına neden oluyor. Bir yandan kasabada tutulduğu Kırmızı Saçlı Kadınsa aklını başından alıyor. İşte bu iki daldan oluşan ağaç zamanla tarihteki Oedipus, Sührab karakterlerini de kullanarak dallanıp budaklanıyor ve tarih boyu süregelen bu baba-oğul çatışmasını en somut haliyle bizlere sunmuş oluyor.
Ben kitabı fazlasıyla yüzeysel buldum. Özellikle böyle bir konuda sadece 2 tarihi örnekle paralel bir olayı sürdürmek benim için tatminkar olmadı. Ayrıca ben Cem karakterini böyle bir konuyu işlemek için fazlasıyla güçsüz buldum.
Vakti olana önerebilirim. Fakat ben kitabı yeterince iyi bulmadım.