Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
“Polycystic ovary syndrome (PCOS) is a women's most common endocrinopathy. PCOS also leads to infertility. PCOS women may have obesity, amenorrhea, oligomenorrhea, infertility, or androgenic. PCOS patients are also at increased risk of both diabetes and diabetic complications and cardiovascular disease, with a chance of 7-fold typical myocardial infarction. We know if PCOS patients are screened for these diseases, many long-term complications can be prevented.
For women with PCOS, exercise is essential because exercise reduces insulin levels, can help weight loss, is essential for cardiovascular health, and can help improve mood. Exercise can help in reducing insulin directly after a meal. So go for a stroll or find a fun way to push your body after consuming a meal. Any increase in exercise helps to find an activity, sport, or exercise you enjoy. If you're not doing much use now, start slowly and build up your fitness goal. If you only exercise occasionally, try to exercise more regularly. Work to increase your physical activity to 60 minutes per day, at least 5 days a week.
Türün meraklıları dünya üzerinden silinir umarım
Acaba yazarı ömrümden çaldığı zaman sebebiyle dava etsem kazanır mıyım?
Sakince spoiler vere vere anlatayım size bu klavye ishalini. Açelya diye cici bir kız var. Çok cici ama. Öyle böyle cici değil. O kadar cici ki osursa gökkuşağı çıkartır. Seviye o noktada. Neyse bunun annesi onu doğururken mortingen şekerim. Babasını da amcası miras yüzünden
Acı çekmek bir tercih meselesidir
Hayatta her birimiz bir şeyleri başarmak için mücadele içindeyiz. Ya buna katlanır devam edersin ya da pes edersin. Yazarın da söylediği gibi 𝐚𝐜𝛊 𝐜̧𝐞𝐤𝐦𝐞𝐤 𝐛𝐢𝐫 𝐭𝐞𝐫𝐜𝐢𝐡 𝐦𝐞𝐬𝐞𝐥𝐞𝐬𝐢𝐝𝐢𝐫.
1980'lerden bu yana egzersiz sloganı olarak kullanılan "ℕ𝕠 𝕡𝕒𝕚𝕟, 𝕟𝕠 𝕘𝕒𝕚𝕟." mottosunu sadece egzersizde değil aynı zamanda hayatta başarıyı yakalamak
Orta Şekerli
Aslında orta karar bir antoloji bu kitap. Ancak içinde perdede aşina olduğumuz (In the Mood for Love) geçmiş zaman romanslarına sizi ansıtacak “Tokyo Sokaklarında”, Binbir Gece Masalları’na (ve Kill Bill’e) götürecek “Büyük Usta”, Nanking Katliamı’ndan perdede portrelenen örneklerine değin Japon erkeklerinin kabalığıyla örülü “Tanrı Misafiri”, sirki ve ihaneti arka plan almasıyla “Han’ın Cinayeti”, kendisi yolda kalsa da hikayenin son hız sizi alıp sürüklediği “Külüstür Otobüs” seçkiyi rafınızda bulundurmanız için size türlü bahaneler verecek.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şiirlerim Anlık Mood Hallerimin meyvesidir (SLOGAN)
ŞİİRLERİMDE ESKİ TÜRKÇE DİLİNDE SIKÇA KULLANILAN CÜMLE VE KELİMELER YER ALMAKTADIR.
İstanbul Kartal’da yaşayan yazarımız Ercan Alagöz aynı zamanda sosyal medya haberciliği yapıyor. İnterhaber24istanbul ve İnterhaber24 haber siteleri ile çeşitli medya platformlarında takipçilerine doğru hızlı haber aktarıyor.
·
Puan vermedi
Bu eseri okumuş olsam da yeterince keşfedemediğimi düşünüyorum. Boris Vian'ın 20. yüzyılın önde gelen Fransız yazar, şair ve müzisyenlerinden biri olarak ününe aşinayım. Caz müziğinden roman yazmaya uzanan geniş bir yelpazeye yayılan sanatsal uğraşlarının yanı sıra Fransız sürrealist hareketine yaptığı katkılarla da tanınıyordu.
"Mood
One marshmallow, or two?
One marshmallow now, or two marshmallows afterwards?
This is a book that teaches you we as humans are able to change, resist temptations and improve our self-control. The book stems from the experiments in Stanford University. Mr. Mischel conducted the "The Marshmallow Experiments", he learnt important life lessons from those experiments and in an explicit and enjoyable way these results had been shown to the readers.
Some striking news to me:
•Painkillers work in the heartbreaks.
•In order to see the situation in cool/rational system we should think ourselves as if we are a fly on the wall that bears witness to what happens.
•When one feels sadness or anxiety, thinking about the people with whom the one is connected helps to cool down the mood of the person.
•To be able to raise responsible children, we should change our behaviour towards the way we want our children to have these behaviours. It is the behaviours rather than the speech that have strong effect on the children. So, be the model for your children!
Besides, the writer himself was struggling with his own impatience and his cigarette addiction. It reminds me that we are all human beings and we can make mistakes.
11/22/63 Şarkıları
11/22/63 kitapta geçen şarkılardan oluşan bir liste hazırladım. 1950 ve 60’ların şarkılarını dinlemek benim hoşuma gitti… Özellikle Jake ve Sadie’nin defalarca dans ettiği meşhur şarkı Gleen Miller &In The Mood çok iyi. Dizi ile ufak farkları var kitabın ve ikisi de bence mükemmele yakın olmuş.
open.spotify.com/playlist/2JVJHi...
Fable en bilindik tüccarın kızıdır. Denizdeyken fırtına olur ve babası kızını bir adada terk eder, ada da çok temkinli olan bir yer değildir. Hırsızlar ve onlardan daha kötü adamlar vardır. Fable bu adadan kaçmak için elinden gelen her şeyi dener. Kaçıp babasının yanına gidecektir, ona verdiği sözü yerine getirmesini söylemek istiyordur. Kaçarken Westin gemisine binmek ister. Ilk başta mürettebat ve west kabul etmez ama fable yüklü bir miktar para verir. Bu nedenle West kabul eder ama diğerleri kabulenmez. İnişli, kalkışlı bir şekilde yolculukları başlar. Bakalım neler olacak.
Kitap bana göre yavaş tempoyla ilerledi. Ama kötü değildi ona rağmen sıkmadan, yormadan okutturdu. Yazarın yazım dilide gayet akıcıydı. Öyle bir yerde bitti ki hani bunun devamı bitti mi yani mood'una girdim.
Okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar.
Daha önce “İşin aslı, judith ve sonrası” romanını okuyup, kalemine hayran kaldığım bir yazar Sandor Marai. Eszther’in Mirası yanılmıyorsam kendisinin ilk kitabı.
Kitabı tür olarak bir kalıba sokmak gerekirse, bir “aşk romanı” diyebiliriz. Fakat sıradan bir aşk romanı değil. Eszther ve Lajos arasındaki “aşk” yıllara yayılan, bitmeyen ve yaşan(a)mayan bir aşk.. Birbirlerinden çok ama çok farklı iki karakterin yıllar sonraki yüzleşmelerini okuyoruz. O yüzleşme ekseninde kadın erkek ilişkilerinin açmazlarını, basit görünen olayların veya düşüncelerin insanın yaşam yönünü ne denli etkileyebileceğini, hayatın küçük dediğimiz anlardan biraraya gelen tuhaf bir bütünselliği olduğunu fark ediyoruz roman boyunca.
Aşkla ve aşık olduğumuz kişiyle kurduğumuz bağın ve anlamın idrakine varmaya çalışırken kendimize ve insanın çelişkilerine, içsel hesaplaşmalara dair de çok şey fark ettiren bir anlatıydı. Aynı zamanda benim fazlasıyla sinematografik bulduğum bir kitap oldu. Bazen “In the mood for love” filminin yazıya dökülmüş hali gibi geldi hatta. Bekleyiş, umut, umutsuzluk, çelişkiler, keşkeler, kafa karışıklıkları, ikili ilişkilerin ve hayatın bir şekilde hep karmaşa halini alması.. Sandor Marai, gerçekten muazzam bir anlatıcı.
