Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

mustafa tamer akder

21 Aralık en uzun gece indirimi var İfedix'de isteyen göz atsın. Sanal kitap fuarı olduğu içinde çok güzel uygun kitaplar var aklınızda olsun derim. :D
Reklam
"8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Bu grev esnasında polis işçilere saldırdı ve onları fabrikaya kilitledi. İşçilerin fabrikaya kilitlenmesinin ardından çıkan yangında, işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. Ölen işçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı. Bu olaydan 53 sene sonra, 26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde düzenlenen 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihinde tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi." Bence kutlamaktan çok 129 kadın işçiyi anma günù olması lazım.
Facebook, twitter gibi sosyal ortamlar acıları sanallaştırıyor, tepkimi verdim vicdani görevimi yerine getirdim algısı oluşturuyor. Yani korku imparatorluklarının bir çeşit vicdan afyonu işlevini görüyor. Aşağıdaki yazın aslında bir çeşit şehitlerimiz veya zulüm gören insanlar için değil kendi vicdani rahatsızlığım için görüyorum. Bu sosyal medya tepkisi kullanan herkes için geçerli geliyor. Olayları düzgün bir şekilde değerlendirip doğru tepkileri toplu bir şekilde dile gelmediğinde hiçbir yararın olmadığı yukarıdaki nedenden dolayı zararlı geliyor. Yazımda düzeltilecek çok yer var ama afyonumu toparlayamadığım aklımdaki tam şekline getiresim gelmedi. Hade iyi paylaşımlar. "Dün akşam olayları duyduğumdan beri içime bir ağırlık çöktü. Söylenen sözler, yapılan paylaşımlar, dışarıda duyduğum kutlama ve buna benzer kutlamalar(Şuan milli yas ilan edilmesi gereken bir durumda(Olay ne olursa olsun ciddi sayıda insan kaybettik ve masum ölenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok) yapılanların aynı bir vebali olduğunu düşünüyorum ve inşallah bu vebale giren tanıdıklarım, eşim dostum yoktur.) çok anlamsız geliyor gözüme. Şuan sadece bu kirli oyunların oluşmasının en başından engelleme çalışmalarında yeterince bulunmadığım düşündüğüm için ellerim dolaylı yoldan kanlı hissediyorum. Bu olayların olmasında doğrudan veya dolaylı olarak kim destek olduysa kendi kanlarını içinde boğulmalarını ve aldıkları her nefesin bile haram olmasını diliyorum. Teslim olan ve masum olan erlerimize zulüm uygulayan vahşiler için gün gelip aynı zulümün kendilerini misli ile dönmesi temenni ediyorum."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
youtube.com/watch?v=R8K3vZ_... Bu ted konuşması konu bakımından değilde gerek dinleyenlerin tepkileri(Burada olumlu veya olumsuz diye kategorilemiyorum. Genel tepkilerden bahsediyorum.) gerekse altındaki yorumlayanların tepkileri çok garip geldi. 1K okurları nasıl bir tepki verecek diye merak uyandırdı. Sizce olumlu veya olumsuz tepkiler doğru mu ve benim garip bulduğum tepkiler sizce doğru mu ve neden? diye noktayı koyayım gari. :D
Öncelikle bu ileti uzun, karışık, garip, deli saçması ve dağınık bir ileti olacaktır baştan uyarayım. İlk başta konuya girmeden önce ön bilgilerden gerek dizide gerek kitaplarında(Son dizisindeki amca benim için efsane idi. Ondan ilk defa bir görsel yapıt kitabı çok fark attı. :D Dr. Hannibal Lecter zihin sarayının ufak versiyonunu kendimde
Reklam
Veee Denizli yolculuğu başlar. İyisiyle, kötüsüyle, tatlısıyla, tuzluyla, olumlusuyla, olumsuzyla, alkollüsüyle, alkolsüzüyle (Alkol almak artık yarı ortamıyla da olsa keyif vermiyor. Bir tek balığı kıyıda imansız götürmemek düzeyi ile tatsız olaylarda kafa ağrısını götürme içine indi bende. :D) Ankara seyehati sona erdi. :) Eğlenceli vakit geçirdiğim arkadaşlara selam eder ve talihsizlikten dolayı buluşamadığım ufak kardeşim ile dar vakitte geniş cevreye ulaşma amacıyla vakit konusunda denk gelmeyen arkadaşlara nisan'da uğrama olasılığı ile haziranın sonunda veya temmuzun başında staj ba§vurusu için gelme sözüyle(Akademik takvim beni yalancı çıkarmadığı sürece çünkü kendisi ile pek barışık bir ilişkimiz yok. :D) kısa bir zaman görüşme ve büyük olasılıkla ağustosta stajda daha rahat görüşme sözüyle noktayı koymayı koyar. Yarın sabahtan hocaların ipi uzun tutan öğrenci özlemini giderdikten sonra ve denizlideki arkadaşları çatarak hasret giderdikten sonra bomba gibi geleceğimi haber ederim. :D
Veeee uzun bir aradan sonra bendeniz 1K'ya damlar ama Yarın Ankara'ya gidecek olduğum için ve orada pek zaman ayıramayacağımdan dolayı bu sefer geçici olarak keyif için terki diyar ederim. :D Kitap yorumları, yazarlarda amca kuramımı gelişmiş versiyonunda dayı, teyze ve hala ayrıntılı açıklaması ve üşenmez isem birkaç tanede alıntı eklemek Ankara'dan gelişimde olacak. Ankara'dan gelişim ise büyük olasılıkla çarşamba akşam gibi gözükse de, arızalı bir insan olduğum için garantisi olmayan bir durumdur. :D
Finaller yakınlaşması ve içimdeki önleyemediğim gırgır gücü nedeniyle 28 ocağa kadar kendimi kuzene hackletmeye karar verdim(İnananın gölü hackletme işini öne almama vesile olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. :D). O zamana kadar fazla aksiyon dolu günler geçirmemeniz dileğiyle. Ben yokken Sezen'nin Beyazlı Kadın okuma takibini Seray'a. Zeynep ablaya çatma işini Onur'a ve Funda ablanın aristokrat bakışları ile Naruto'ya dövmesinde savunma görevini Funda ve Mithril / Ceren'e yıkıyorum. Görevlerinde başarısız olanlara geldiğimde biriken gırgır katsayı ve uğraşma gücümü İnanan ile paylaşmak zorunda kalacaklarını hatırlatırım. Birde final vakti çok fazla kulağımı cınlatmazsanız sevinirim. Belli bir seviyenin altında sıkıntı yok. :D
Bleach candîr. Simdiye kadar okumadigim icin cok pismanim.
82 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.