Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslâm'a göre kadın bir mücevherdir. Bu sebeple her türlü serkeşliklerden ve küçük düşürücü; rahatsız edici sataşmalardan himaye edilmelidir. Bu anlamda tesettür, böyle bir mücevherin kendisini koruyabilmesi için muazzam bir kalkandır.
Ne muazzam bir söz
Evet , nefsini beğenen ve nefsine itimad eden , bedbahttır . Nefsinin ayıbını gören , bahtiyardır ..
Reklam
Aşka ait her mesele, yalnız onunla, onun içinde hallolunur. Aşk kendisine dışarıda ne hedef, ne de vasıta arar. Dışarıdan himayeye ihtiyacı yoktur. Bir sömürge değil, muazzam bir imparatorluktur o.
"Insan bir şeye dikkatini verdiği anda, o sey bir ot parçası da olsa kendi içinde gizemli, muhteşem, tarif edilemez derecede muazzam bir dünyaya dönüşüverir." Henry Miller
Şimdi ye kadar olmadığım gibi aşığım sana Bu , benim için yeni bir şey Belki de yaş meselesi Gelip onu öldüreceksin diye korkuyorum adete İçimde ki bu muazzam mahluk Yanlış bir bakışla çevrilebilir ..
Sayfa 868 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Nitekim tarih suçların ve felaketlerin tablosundan başka bir yey değildir. Masum ve barışçıl insan kalabalıkları bu muazzam sahneden sürekli silinip gider. Başrol oyuncuları ise sapkın ve hırslı insanlardir. Tarih de tıpkı tragedya gibi tutkularla, suçlarla ve müthiş felaketlerle bezenmese çok sıkıcı olurdu.
Reklam
“Günümüzde delikanlılar mütemadi akran baskısının, hormonların ve popülaritenin yarattığı sıkıntıların yanı sıra, fiziksel cazibeye, maddi zenginliğe ve şöhrete muazzam anlam yükleyen tıka basa medya yüklü bir kültürle de boğuşmak zorunda kalıyor” (Johnson, 2009). Güç, para, seks ve şiddet yüceltilirken, cesaret, dürüstlük ve nezaket gibi değerlere çoğu zaman itibar edilmiyor.
875'te, Topraksız Karl olabilecek en doğrudan yöntemle Roma imparatoru oldu. Papa VIII. Johannes'e muazzam bir rüşvet ödedi; vakanüvisler, Johannes'in ona Noel günü dona, pecunia, multa et pretiosa munera karşılığında taç giydirdiğinde hemfikirdir.
Hiçbir fevkaladeliği yok. Birtakım hünerli çizgiler, tıpkı mektepler deki resmi hattî vazifeleri gibi. Belki biraz daha ince ve karışık... Sonra bir resim. Birkaç satır muhtasar yazı ve bir iki imza... Üzerine biraz fazla eğilince insanın burnuna ağır bir yağ ve kir kokusu da vurur. Fakat ne muazzam şeydir bu kirli kâğıt azizim, bir düşün!” Bir müddet gözlerini yumdu. “Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar. Hayat sana karanlık, manasız gelir. İnsan, biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar. Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmayı bile istemez. Hiçbir insanın, hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. Hava sıkıcı ve manasızdır. Ya fazla sıcak, ya fazla soğuk, ya fazla yağmurludur. Gelip geçenler suratına salak salak bakarlar ve on para etmez işlerin
Dışarıdan gelecek basit bir baskıyla, çevre ve örnek dayatmasıyla, etkinliğin doğurduğu ortamın kendisiyle, insan muazzam bir ö ölüm makinesinin bir parçasına dönüşebilir, Amerika’da olduğu gibi. Bir dinamo hayattan, barıştan, gerçeklikten ne anlar? Amerikan dinamosunu oluşturan bireylerden herhangi biri bilgelikten ve enerjiden, bir ağacın altına oturmuş meditasyon yapan pejmürde dilencinin sahip olduğu zengin ve ebedi hayattan ne anlar?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.