Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Adam fısıldadı: ''Tanrım konuş benimle.'' Ve bir kuş cıvıldadı ağaçta. Ama adam duymadı. Sonra adam bağırdı: ''Tanrım konuş benimle." Ve gökyüzünde bir şimşek çaktı. Ama adam dinlemedi onu. Adam etrafına bakındı ve, ''Tanrım seni görmeme izin ver'' dedi. Ve bir yıldız parladı gökyüzünde. Ama adam farkına varmadı. Ve yüksek sesle haykırdı: ''Tanrım bana bir mucize göster.'' Ve bir bebek doğdu bir yerlerde. Ama adam bunu bilemedi. Sonra çaresizlik içinde sızlandı: ''Dokun bana tanrım ve burada olduğunu anlamamı sağla, ne olur! '' Bir kelebek kondu adamın omzuna. Ve adam kelebeği, elinin tersiyle uzaklaştırdı...
Halil Cibran
Halil Cibran
Zati Dilinden Aşk
Zatî (Ey sevgili! Aşk bir demir kafes, biz o kafesin mucize dilli papağanıyız. Senin lâl dudaklarının övgüsünü yapmak, benim ağzıma şeker olarak yeterlidir.) Şair bu beytinde aşkı bir papağanın kafesine benzetir. Bu papağan olağan üstü bir dil ile konuşma özelliğine sahiptir. Aşk ise bu papağanı çepeçevre sarmıştır. Papağan burada âşığı temsil etmektedir. Ve etrafı sarılı olduğundan bir şey yapamamaktadır fakat sevgilinin lal dudaklarını övmesi bile âşık için yeterli olmaktadır.
Reklam
“İman etmiyorlar diye neredeyse kendini helak edeceksin!” “Biz istesek onlara gökten bir mucize indiririz de derhal ona boyun eğerler.” ( Şuara Suresi, Ayet 3 ve 4)
Kaç gece daha yalvarılır bir mucize için? Kaç gece daha bir şans ister insan gökten? Kaç gece daha sorgulanır hayat? Kaçıncı gece bu uyumadığım Bana sorma mutsuzluğumun sebebini Ben ne pesimistim, ne sevda çiçeği Saymadım kaç yüze gülüp kaçtığımı Saymadım kaç defa çelme takıldığını
Kaç gece daha yalvarılır bir mucize için? Kaç gece daha bir şans ister insan göklerden? Kaç gece daha sorgulanır hayat? Kaçıncı gece bu uyumadığım? Dikmişim gözlerimi , sert sert bakıyorum Sorma nedenini,ben ne şanslı doğanım Ne şanslı ölen . El içlerimdeki nasırlardan tanı bahtımı Bana sorma mutsuzluğumun nedenini Ben ne pesimistim ne sevda
Uhdud-u Gazze "Allah Teala’nın alemlerin Rabbi olduğuna inanan bir halkın, imanlarından vazgeçirmek için kazılan hendekler içerisindeki ateşlerde yakılmalarının anlatıldığı Kur’ani kıssa olan Ashab-ı Uhdud hepimizce malumdur. Olaya işaret eden Buruc Suresi’ndeki ayetler şöyledir: “Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak
Reklam
Masalını yitiren prenses
Hırsla gelen kötülüğü yedi cüce değiştiremez. Bir adam elinde bir ayakkabıyla bir kadın için tüm diyarı gezmez. İyi kalpli krallar, halkın huzurunu sağlamaya çalışmaz, kendini saraya kapatır, saltanat sürer. Baloya girebilmek ne mümkün, herkes kendi imkanları içinde nefes almak zorunda hisseder. Kötülük karşısında susup ağlamak hiçbir şeyi çözmez. Gözyaşı sanıldığı gibi mucize getirmez. Bir öpücük uyandırmaz, Her adamdan prens olmaz.
o mucize asla olmayacak.
Mucize
“Eğer tek bir çiçekteki mucizeyi açıkça görebilseydik tüm hayatımız değişirdi.” Buddha
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.