Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Uğur Ekmekçi

Bilge birisi kendisini eylemlerinden ve sonuçlarından sorumlu görür; bilgelikten hiç nasiplenmemiş insan ise kendini sadece niyetlerinden sorumlu sayar
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Ölçüsüz kişi köledir, efendisini kendisiyle birlikte her yere taşıdığından köleliği de katbekat artar. Kendi bedeninin esiridir. arzularının ya da alışkanlıklarının esiridir, bunların gücünün ve kendi güçsüzlüğünün esiridir
Saadet ya paradadır, yahut da onun parada olduğunu bilmemekte
Sayfa 152Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ah! Yalnızlık ne güzel ve ne hazin şey Kendimiz seçtiğimizde nasıl da güzel Bize yıllarca dayatıldığında nasıl da hazin! Bazı güçlü insanlar tek başınayken yalnızlık çekmez ama ben zayıf olduğumdan arkadaşım yokken yapayalnızım.
Sayfa 150Kitabı okudu
Zamanı yakalamak istiyorsak, Onu nasıl kaybettigimizi bilmek gerekiyor. Zamanın kaybı bizim çılgınlığımız, bilinçaltımız ve tutarsızlığımızdır. Zaman kazanmaya yönelik çılgın bir yarışın rıza gösteren kurbanlarıyız. Sonuç: Bütün kişisel yaratcılığımız durmadan hızlanan bir çalışma ritminin hizmetinde. Getirdikleri: Öznel zamanın tahrip olması, bir önceleme cılgınlığı, gerilime ve gerilim hikâyelerine duyulan abartılı bir iştah.
Reklam
Yaşam durmadan çözülüp bağlanan, dağılıp toparlanan, bununla birlikte aynı biçimden, kalıptan, karşılıklı konum düzeninden bir ikinci kez geçmeyen bir gidişse, anılarımızı pehpehleyelim, anlatalım, kullanalım canımız istiyorsa; ama onlardan koltuk değnekleri çatmayalım kendimize. Anıların yardımıyla ayakta duruyormuşçasına yaşamak, ulaştığımız bu ânın bütün bir yaşam içindeki yerini düşünerek yaşamak, ulaştığımız bu ânı geçmişe yansıtıp yaşamak, yanlış bir iş, der oldu Karasu. Dünyayla, bu anla, artık ilişkisi kalmayan, dünyayı yalnız geçmişinin korkulanı içerisinden algılayan bir yaşlının ancak anılarıyla ayakta durabildiğini (dahası, durmasına yardım edilmesi gerektiğini) gördükten sonra...Geçmişimizi özümlemesini öğrenirsek, andaçları savurabilir, anıları bir kıyıya itebilir, ilişkileri -gerektiğinde_koparabiliriz; yaşam yoksullaşırmış, çevremiz genişlemez, daralırmış, dahası, cenazemizin arkasından yürüyecek olanların sayısı.. Varsın olsun. Olacaksa, o da. Yaşamayı öğrenmek gerek... Bu hesaplar yararsız
Efsanedeki gibi. Bir şeyin kıyısına vardınız ve sustunuz. Ama bir orman değildi nefesinizi kesen. Bir taş yonttunuz içinizdekileri. Aranızdaki mesafeyi aşarken kırılıp döküldü taş. Okunmaz oldu sözleriniz.
Suratlarına basarak karanlığa kapattığin her şey bir gün sana geri dönecek. Biliyorsun. Yine de günü kurtarmalısin.
Reklam
İstemediğim insanlarla, istemediğim zaman ve zeminlerde bir arada olmaktan; ne zaman, ne olacağını bilememekten çok korkarım.Çünkü insanlar tehlikelidirler, anlamazlar. Anlamayınca saldırırlar. Bu yüzden de silik olmak en iyisidir.
Son senelerde iyice anladım, insanın kendi yenilgisini kabul etmesi bir halta yaramıyor. O iş yalan, önemli olan o yenilgiye sarılmak, o yenilginin bir parçası olmak. Belki sadece benzer durumdaki bir başkası anlayacak beni. Anladın değil mi hiç tanımadığım, hiç bilmediğim ve belki de hiç var olmayan güzel kardeşim? Sana da oldu değil mi? Ayaklarının altından dünya çekiliyormuş gibi bir büyük boşluk ve yokluk, dizlerinin bağından başlayarak çözdü değil mi seni de. Ne yaptın peki öyle olunca? Ben oturdum mesela. Bir de hiç konuşmadım. Sadece yazdım. Yazarsam, kelimeler bu boşlukları doldurur sandım. Mecaz mı? İnan değil, inan ki değil; bir mecaz öldürebilir mi insanı? Beni öldürüyor yada öldürecek bir akşam vakti, biliyorum. Ben sadece yazdım güzel kardeşim. Sanki susarsam ve yazarsam hiç fark edilmem, dünya bana dokunmaz sandım. Olmadı, olmazmış. Olmaz. Söyle hadi bana hiç tanımadığım, bilmediğim ve belki de hiç var olmayan kardeşim. Şimdi bana umudu anlat. Nerden başladı mesela, Nerden nereye kadar eksildi? Sonra nasıl ağırlaştı, hep ama hep azaldığı halde. Nasıl attı fiziği çöpe, nasıl bitirdi matematiği Nasıl çekti ruhunu dibe. Sonra tek zerresi dahi kalmadan, nasıl sıyrıldı da geçti tarihin sayfasına. Hepsini duyuyor, görüyor ve maruz kalıyorsan oralı olmamalı, olmamak gerekir.
Kendini, sevdiğin kişi için asla feda etmemelisin insan benim yaptığım gibi hayatını da riske atti mi, geriye verecek başka bir şey kalmıyor," dedi
Sayfa 150Kitabı okudu
Aradığın şeyi bilmiyorsan, bulamadığın zaman da üzülmeyeceksin
Sayfa 137Kitabı okudu
Fikirlerimiz, onları taşıyacak kudrette olduğumuz nispette bizimdirler.
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.