Muhayyile, insanların şöyle haykıracağı bir geleceği zahmetsizce kavrar: “Biz sonuncularız: Gelecekten, daha fazla da kendimizden bezdik; toprağın suyunu sıktık -ve gökleri soyup soğana çevirdik. Artık düşlerimizi madde de ruh da besleyemez: Bu evren yüreklerimiz kadar kurumuş. Artık hiçbir yerde cevher yok: Atalarımız bize paçavraya dönmüş ruhlarını ve kurtlanmış iliklerini bıraktı. Macera son buluyor, bilinç can çekişiyor; ezgilerimiz uçup gitti; ölenlerin güneşi parlıyor işte!”
DELİKANLI ve MUHAYYİLE-ÇEKİNGENLİK...
- " (...) İnce hatlı bir yüzü vardır; ama bu yüzde, muhayyilenin yerini çekingenlik almıştır. Delikanlı, karakterinin kaba taraflarını baskı altına alayım derken, şaka etmek ve şaka kaldırmak kabiliyetini de kaybetmiş gibidir..."
Sayfa 102 - 6.Levha, Rapor İçinde Oyun -Banker Cahit ve Âdem- İBDA YayınlarıKitabı okudu
Allah'ın rahmet ve affından hiçbir zaman ümidimi kesmem. Aklı durduran bir büyüklükte düşünürüm bu rahmeti. Yine de bu beni korkudan tam âzat edemez.Muhayyile ve aklın Allah'ı sınırlandırıcı veya bir surete bağlayıcı zaafını bilirim ve onunla savaşırım. Ona direnirim. Allahı aklımla kavrama, çerçeveleme donkişotluğuna girişmem. O'na sınırsız olarak gönlümü açmaya çalışırım. O'nun bağışladığı nurların gönlümü tecellileriyle doldurmalarını umar ve beklerim. Lâyık olmadığımı bilirim ama O'nun merhametinin, cömertliğinin enginliğinden, sonsuzluğundan bu umuda kapılırım.
muhayyile.
Olmamış şeyleri zihinde kurma ve kurgulama yeteneği. Hayal kurma gücü. Dilimize Arapçadan geçmiştir. Zihinde canlandırma mânâsındaki tahyil kelimesinden türetilmiştir.
Sayfa 278 - Can Yayınları
Nokta atışı
Muhayyileyi değil, makul olanı isteyin. Muhayyile dediğimiz şey pembe hayallerdir. Bugün evlilikleri çıkmaza sokan en büyük sebep budur. Evlilik hayatında kavga gürültü olabileceğini bil ve ona göre hazırlıklı ol. Onun için hayal dünyasından çık ve makul olanı iste. Evliliğin zor bir şey olduğunu bil ve bu külfeti taşıma adına gayret içerisinde ol.
Sayfa 137 - Siyer yayınlarıKitabı okudu
Onda bir anlatma ve uydurma kabiliyeti vardır ki, benim gibi değme yazıcıya nasip olmamış bir muhayyile kudretine delalet eder
Her şeyden, her derin düşünceden, her üzüntülü nefis muhasebesinden kaçmayı itiyat edinmişti. Düşünce adamı olmaktan çıkmış, muhayyile, daha doğrusu kuruntu adamı olmuştu. Etrafında kendisini doğruluğuna inandıracak bir fikir cereyanı bulamadıkça, arkadaşlarının ve hatta hocalarının, büyük ve gösterişli sözler arkasında adamakıllı esnafça işler kovaladıklarını gördükçe kendi muhayyel (düş) aleminde yaşamayı tercih ediyor ve hakikatte sadece muhayyilede yaşamak mümkün olmadığından maddi hayatında tesadüflerin, ani heyecan ve ihtirasların oyuncağı olup kalıyordu.
Sayfa 189Kitabı okudu
Büyük şehir bütün karmaşıklığı, sonsuzluğu içinde sessiz sedasız uyuyor ve koynunda birbirine benzemez milyonlarca insan ve macera saklıyordu. Esmer taş duvarları aşan bir muhayyile için bunun tasavvuru bile korkunçtu. Fakat bir insan kalbi bu şehirden daha karmakarışık, daha uçsuz bucaksız değil miydi?
Sayfa 158Kitabı okudu
“… belki de, sevmek tabii bir şey değil. Sahte. Belki bir muhayyile çarpıklığından ibaret. Hayvanlar sevmiyorlar.”
Sayfa 216 - Ötüken - 30. BasımKitabı okudu
Çürüme de umut da hep olacak 1
Elimizi uzattığımız her şey çürüyor. Belki de dokunduğumuz için biz çürütmekteyiz. Gördüklerimiz kirleniyor. Baktıklarımız bizi kirletiyor, içimizi… İşittiklerimizden dolayı, bildiklerimizden dolayı acı çekmeye başlıyoruz. Birebir şahit olamasak bile… Acı çekmeye icbar ediliyoruz sanki ya anlatılanlar gerçek olduğu için yahut gerçek yerine sahte gerçekler ikame edildiği için. Bu denli yozlaşma, çürümeye mahkûm olmak duygusu bizatihi insanın içini kemiren bir şey. Sadece insan teki olarak her birimiz değil toplum da içten içe çürüyor. Korozyona uğrayan metal aksam gibi temas ettiğimiz hava çürütüyor. Soluklanırken damarlarımızdaki akışın pelteleştiğini hisseder gibiyiz.. Bunca karamsarlık kuşatmasına maruz kalmamızın asıl nedeni de birilerinin bunları hiç düşünmüyor olması, tam anlamıyla şenlikli bir zafer havasını yaşıyor olmaları. Çürürken bile zafer takı kurduğunu düşündüren bir muhayyile hakim.
Muhayyile ve aklın Allah'ı sınırlandırıcı veya bir surete bağlayıcı zaafını bilirim ve onunla savaşırım. Ona direnirim. Allah'ı aklımla kavrama çerçeveleme donkişotluğuna girişmem. O'na sınırsız olarak gönlümü açmaya çalışırım.
Hafızan seni korumak, korumanı diri tutmak ve bir nebze de olsa rahatlatmak için küçük oyunlarda oynuyor; o mekânları, o insanları, o yolları daha önceki gelişmeleri düşünüp sükûnet buluyorsun. Sonra hakikat göz kamaştırıcı şekilde bir anda kendini gösteriyor, bütün hafıza oyunlarını, muhayyile ürünü vehimleri, teselli veren yalanları, içi boş zanları, teskin edici iyimserliği paramparça ediyor.
141 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Modern Nemesis'in bir parçası, okul...
Ivan Illich'in bilinen en meşhur kitaplarından biri, Okulsuz Toplum. Kitap ismi belki birçok yanılsamaya sebebiyet verebilir lâkin asıl muhayyile bu değildir. Aslına bakılırsa okulsuz bir toplumun en büyük eleştirisi okulsuz bir dünya yaratmak amacı değildir. Illich'in düşünce sistematiğine bakıldığında endüstriyel bir topluma yönelttiği eleştirileri görüyoruz. Endüstriyel bir eleştiri geliştirir. Okulsuz toplumun okullaştırmakla yükümlü olduğunu, her şeye okullaşmıs bir perspektifle bakmanın, eğitime bir çeşit değer olarak değil de hizmet, memuriyet anlayışıyla bakıldığının eleştirisini görüyoruz. Okullaşmıs bir toplumda birey değil kurumun ön plana çıktığını görüyoruz. Illich okulda yaşanan tektipleşme dolayısıyla çocuğun hayal gücünün, yaratıcılığının da öldüğünü düşünmekte. Ona göre aslında okul yeni dünya düzeninin mabedi konumundadır. Kısaca okulsuz toplum bir endüstriyel bir eleştiri kitabıdır. Asıl eleştiri okula değildir, okulun endüstriyel toplumda hayal gücümüzü bile okullaştırmasıdır. Okurken yine fazlasıyla farkındalık hissettiren bir kitap oldu benim için. Toplum bilimle ilgilenen kişiler için elzem bir kitap olduğunu düşünüyorum. Hele de özellikle öğretmen ve öğretmen adaylarının muhakkak okuması gerektiği kanaatindeyim. Okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar..
Okulsuz Toplum
Okulsuz ToplumIvan Illich · Şule Yayınları · 20183,909 okunma
"Sanat alçaltıldı, muhayyile inkâr edildi/Savaş yönetti milletleri" diyor William Blake.