Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mülazım-ı Evvel Ruhi Bey
"Mıntıka Kumandanımız Kaymakam Mahmut Bey bu pilotların neye mal olursa olsun mutlaka kurtarılmasını istiyor... Pilotlar en nihayet bir buçuk kilometre kadar sahile yakın geldiler. Tabii, sahil boyunca mayın döşeli olduğu için kimse giremiyordu. O iki adam bağırıyordu. Yani ölüyorlardı artık. Ve sahilden hâlâ bir imdat umuyorlardı. Tabii bir kumandan emir verdiği vakit süngü üzerine, top üzerine gidip ölmek vazifemdir. İşte o vakit, Mıntıka Kumandanı Kaymakam Mahmut Bey "Kim girer? " diye bir sual sordu. Bu İngilizlere sırf acıdığım için, düşman olsalar da, onları kurtarmak bana bir vicdani vazife oldu. Yüzmek de bilirim... . . . Ne yazık ki o pilotlardan birisi boğuldu. Çünkü bizde de takat kalmamıştır. Ötekini kurtardık, Beyim. Mıntıka Kumandanı Mahmut Bey kendisi aldı. Mıntıkasına götürdü. Orada İngiliz'e masaj yapıldı. Güzel baktılar, sonra 5. Ordu'ya teslim edildi. Giderken İngiliz, Mıntıka Kumandanı Mahmut Bey'e demiş ki: "Türkleri şöyle cesurdurlar, böyle âlicenaptırlar diye kitaplarda okudum. Bu defa da cephede gördüm. Fakat böyle şiddetli bir ateşe karşı bu derece fedakârlıklarını bilemezdim. Bu derecesini bir İngiliz bile yapamaz."
Sayfa 102 - İstek YayınlarıKitabı okudu