Duam kabul olmuştur, ben asla Allah'tan mutluluk, rahatlık ve dertsizlik istemedim, asla! Dertsiz insan ölüdür, bitkidir. Anlayış ve duygu yüklü insan nasıl dertsiz yaşayabilir? Ben dertsizlik yerine sürekli Allah'tan beni aşağılık ve sıradan dertlere müptela kılmamasını istedim. Ruhumu, kalbimi ve duygularımı bu sıradan dertleri hissedecek düzeye indirmemesini istedim. • Ali Şeriati, Yalnızlık Sözleri 2
...fakirlik, diktatörlük, cehalet, çöküş, açlık ve hastalık içinde yanan bir millet için bu dünyanın ötesindeki cennetleri anlatmak, müptelâ olduğu şeyden daha büyük bir acı verir.
Reklam
Hazret (kuddise sırruhû) şöyle buyurdular: "Âşığı belaya müptela etmek, ona gam ve keder vermek, nazlı mâşukun âşığının aşkındaki sadakatini anlamak için imtihanıdır."
Şair ne demiş: Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir Müptelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat.
Sayfa 185
Aşk sustuğun vakit daha bir ziyadeleşir gönlünde. Daha çok acıtır. Susmak aşkın ateşine bir körük vurmaktır; susmak acıya müptela, derde meftun, gama mecbur olmaktır. Aşık, sustuğu, sükût ettiği ve edebildiği kadar âşıktır.
Reklam
Müptela.
Bir şeye ya da kimseye kendini fazla kaptırmış, bağımlı olmuş. Aşırı düşkün. Tutkun. Dilimize Arapçadan geçmiştir. Düşkünlük mânâsındaki iptilâ kelimesinden türetilmiştir.
Sayfa 240
şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkıt ne bilir müptelâ-yı gama sor kim geceler kaç sâat
Elbette nefis hazır lezzete müptela olduğundan, değişim yolculuğundan alıkoyar! • Montaigne'nin " Herkes kendisi için bir derstir; yeter ki, insan kendisini yakından göre bilsin" uyarısını görmezden geliriz. •Hz. Mevlana'nın " Herkes dışını süslerken sen içini süsle, kalbini süsle. Herkes başkasının ayıplarını araştırırken, sen kendi ayıplarınla meşgul ol..." ikazlarını hiç üzerimize alınmayız.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
"Şeb-i Yeldâyı müneccimle muvakkıt ne bilir Mübtelâyı gâma sor kim geceler kaç vakit" (Yılın en uzun gecesinin hangi gece olduğunu müneccimler ile takvim düzenleyenler asla bilemezler.Onun hangisi olduğunu ancak gama müptela olmuş aşık bilir.)
Fuzuli
Fuzuli
Saate bakıyorum; gözlerim bende değil Demirci körüğü içimde zaman Yürüyebilir miyiz söndürüp lambaları Yürüyebilir miyiz umutların dikenli Karanlığa müptela yorgun avuçlarında ........... Her sabah gemilerle açılıyorum sana Her akşam parça parça dönüyorum sahile Sanki çağırıyorsun zihnimi ufuklardan Çığ gibi iniyorsun dağ yamaçlarından Dokundukça yanıyor , yandıkça dokunuyor Küllerimi rüzgara veriyorum sessizce Yine de ayaktayım karşında , bende değil Gözlerim bende değil, yüreğim bende değil ⚘🌿
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Sensiz ve Sessiz Fikri Sancılı Gecelerim
Geceler mi uzadı bu karanlık ne Buz tutuyor zihnim… Ağrılı, acılı, sancılı çırpınışlarım ne kadar kanasa da tuz basıyor aklım yarama... çığlıklarımı içime büküyorum
“Düşdü yere her kim kıldı bizi adâvet Kim derd-i keşiz, tîr-i kazâyız, fukarayız. Ruhsâre-i mehveşlere gönül vermişiz ammâ Zannetmeki müstağrak-ı deryâ-yı hatâyız. Ey hâce! Nakşa nigeh nakkaşa nigehtir Sanma ruh-ı zîbâya nigeh ayn-ı günehdir.” Derd-i keş : derde müptela olan Adavet :düşmanlık Tir-i kâza: kaza oku Ruhsare-i mehveş: ay yüzlü güzel Müsteğrak-ı deryayı hâta : hata denizinde boğulmak Nigeh : bakmak nazar etmek Nakkaş : nakış işleyen Euh-i zibâ: kıymetli ruh Güneh: günah
Sayfa 270
Rabbinin huzurunda boyun eğmeyi terk eden kimse kulların önünde boyun eğme belasına mahkûm olur. Hakkı terk eden de batıla müptela olur
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.