Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Saygıyla anıyoruz..
Bütün cihan bilsin ki bu millet tam bağımsızlığının sağlandığını görmedikçe, yürümeye başladığı yolda durmayacaktır! Mustafa Kemal Paşa
Halide Edip, Mustafa Kemal Paşa'ya telgraf çekiyor:
"Biz İstanbul'da kendimiz için bütün eski ve yeni Türkiye hudutlarını şamil olmak üzere muvakkat bir Amerika mandasını ehvenişer olarak görüyoruz."
Sayfa 187 - Türk Tarih Kurumu
Reklam
İstanbul'un İkinci Fatihi : Mustafa Kemal Paşa
Ancak şu bir gerçek ki, İstanbul Batılı istilacılar tarafından ikinci kez işgal edilmişti. (1204-1261) İlki Bizans'taki Latin Haçlı işgalidir. İkincisi ise Mütareke dönemiydi ve deyim yerindeyse Fatih Sultan Mehmed'den sonra, bu defa Mustafa Kemal Paşa'nın Türk ordusu şehri yeniden fethedecekti.
Sayfa 239Kitabı okudu
Boğazın iki yanına yabancı askerler yerleşmişti. "Öyleyken Hamdi Bey adında biri birçok silah kaçırmış Allah'ın izniyle Anadolu'ya... Mustafa Kemal Paşa, 'başkaldırdı' diyordu aklı erenler...
Herkes haddini bilecek!
Mustafa Kemal, Pera Palas'ta otururken Istanbul'u işgal eden İngiliz komutanlardan General Harrington'un ve öteki işgalci generallerin dikkatini çekti. Bu genç, şık, kibar tavırlı Türk generali... kim olabilirdi? Görevliden öğrendiler: Çanakkale Savaşlarını yöneten Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Istanbul'a yeni gelmişti. İngiliz generali bir aracı yollayarak görüşmek istediğini iletti. Aracı, isteği ilettiğinde, 'Nerede görüşmek istiyorlar?' sorusu duyuldu. 'Yanlarına davet ediyorlar efendim.' Bu yanıt üzerine genç Paşa'nın gözleri parladı: 'Onlar ülkemizde misafirdir. Biz ev sahibiyiz. Türk geleneğine göre konuk ev sahibinin yanına gelir, bu takdirde kendilerini kabul ederim.'
O kadar..
Mustafa Kemal Paşa, 30 Ağustos 1925'te Kastamonu'da, halkına şu sözlerini tam bir güvenle söylemişti: “Efendiler ve Ey Millet, İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler dervişler müritler mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat (yollar). tarikat-medeniyettir (uygarlık yollarıdır). Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir." Kendisine saygısı olan bir insana bundan daha güzel bir söz söylenebilir mi?
Sayfa 465Kitabı okudu
Reklam
YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA YAŞA
- Ankara'da Kemal Paşa'nın yeni devleti varmış Hacamca. Ordusu ne, Yunan ordusunu iki savaşta bozmuş. Belki buralara da gelirler. - Duydum oğul, dilerim doğrudur. Allah ona zeval vermesin bari.
Abdülhamidçi anlayış; insanlar okusunlar, mühendis olsunlar, zabit olsunlar, zanaatkâr olsunlar istiyor, fakat filozof olmaları zinhar hedef değil. Peki Abdülhamid neslinden kimler çıkıyor? Mustafa Kemal Paşa, Enver Paşa, Fevzi Paşa, Karabekir Paşa hep bu devrin adamları.
Ağustos 1921... Sakarya vuruşmasının son hazırlıkları için Polatlı'ya gitmişti. Ayağı üzengideyken atı ürktü, sırtüstü yere düştü, taşa denk geldi, iki kaburgası kırıldı. Ciğerine baskı yapıyordu, nefes alamıyordu. Hastaneye yatmayı kabul etmedi, bandaj yapıldı. Halide Edip Adıvar, kaburgası kırık Mustafa Kemal'i şöyle anlatacaktı: ''Bir zabit beni karargâha götürdü. Köy yolları karanlık ve çamur içindeydi. Gece yarısıydı. Muhafızlar kapıdaydı. Tek gaz lambası yanan bir Anadolu odasıydı, girdim. Mustafa Kemal oturduğu koltuktan güçlükle kalkmaya çalıştı. Kaburga kemikleri şiddetli ağrılar içindeydi. 'Safa geldiniz hanımefendi.' dedi. O mütevazı odada, bir millet yaşasın diye ölmeyi göze alan kararı temsil ediyordu... Ne saray ne şöhret ne herhangi bir kudret, onun o odadaki büyüklüğüne yaklaşabilirdi. Paşa'ya doğru kalbimde mutlak bir hürmetle yürüdüm, elini öptüm.'' Yaralansa bile, bir gün olsun dinlenme lüksü yoktu. Daima göz önünde bulunmak zorundaydı. Hem cephedeki askerin hem TBMM'nin hem İstanbul'un morali buna bağlıydı.
Sayfa 134Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.