Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

mualliminkitaplığı

mualliminkitaplığı
@muteberhnm
biraz üzgün ve Ömer öfkesinde biraz
O, ramazanın birinci günü orucu içine ekmiştir. Üçüncü gün oruç yeryüzüne çıkar, onuncu gün kök ve göğdelidir. On beşinci gün dallar sürer, yirminci gün yapraklar açar; yirmi beşinci gün çiçek, çiçek, çiçek... Son gün: dalları bastı kiraz. Ulu ve yüce bir ağaçtır artık inanç insanda. Kök en derinde; yemiş, nur olarak yüzdedir.
Reklam
Kadir gecesinin gizli olması gerektir; çünkü açık ve seçik olarak bir gecenin kutsallaştırılması, Allah'tan başka Tanrı tanımama dini olan islâma uymazdı; değil bir insanın, bir gecenin bile putlaştırılmaması için gerekli temeli atmıştır.
Namaz, bir müslümanı en keskin çizgilerle müslüman olmayanlardan ayırır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Oruç, insanın katıldığı, her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiatüstü ziyafet, gök sofrasıdır. Yani, Samanyolunda Ziyafet.
Cuma'mız mübarek ola.
Hayırlar feth ola. Şerler def ola. Gönüller şâd ola. Akıl başa gele, fitne taşa gele! Devletimiz pâyîdâr ola! Birlik ve dirlik daim ola! Milletimiz selâmet bula! Düşmanlarımız kâhr-u perîşân ola, Oyunları bozula, boyunları büküle!. Kalplerimiz mesrûr, sırlarımız mestûr, zahirimiz mâmûr, bâtınımız pür nûr ola. Cenâb-ı Hakk dert verip derman aratmaya. Hastalarımıza şifa, dertlilerimize deva, gönüllerimize imân vere, kalplerimizi musaffa eyleye. Zümre-i salihinden ve gürûh-ı naci’den eyleyip, dualarımızı dergâh-ı izzetinde kabul ve makbul eyleye, nefesimiz Hakk, nutkumuz can bula. Gönlünüz haneniz huzur dola. Dualarımız kabûl ola.
Reklam
288 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Dindar Bir Doktor Hanım
Dindar Bir Doktor HanımAyşe Hümeyra Ökten
8.8/10 · 1.248 okunma
Gökteki yıldızlar adedince amin.
Ya Rabbi akıllı, hafızalı, sağlıklı, ibadetli, izzetli, ikramlı bir hayat, son nefesimize kadar kendi hizmetimizi rahatlıkla tertemiz yapabilme gücü, beş vakit namazımızı erkanıyla kılabilmeyi ve kendi aldığım abdestle iman-ı kâmille göçmeyi nasip eyle, çekmeden, çektirmeden, iğrenilecek, utanıl acak, acınacak durumlara düşmeden Rasulullah’ın (sav) cemâl-i şerifini göre göre, rahatlıkla kelime-i şahadet getire getire son nefesimi, iman-ı kâmille Medine’de teslim etmeyi nasip eyle ya Rabbi.
Nasip et ya Rab.
... Burada hayat hakikaten İslamî esaslara göre ayarlanmıştı. Beş vakit namazda dükkanlar kapanır, öğle ezanı okununca resmi dairelerde evraklar masanın üstünde bırakılıp binanın girişine seccadeler serilerek ekseri cemaatle namaz kılınır. Ramazan'ın son on günü mektepler tatil olur, genç yaşlı herkes ibadete durur...
Ne zelil günler ya Rabbi!
Bir de ezanı hatırladım. O yıllarda ezan Türkçe okunuyordu. Menderes 14 Mayıs 1950’de iktidara geldi. Haziran’da Ramazan başladı ve Arapça ezan yasağı kalktı.
Reklam
Bir kerecik daha söyler misiniz? :)
Hacının biri parasını çaldırmış ve Medine’ye gelmiş, memlekete dönecek parası dahi yok. Tabii üzülüyor, eli boş gitmek istemiyor. O zaman arkadaşı “Ravza’ya girelim, halini arz et bakalım ne olacak?” demiş. Neyse Ravza’ya girip dua ederken hem yol yorgunu hem de yaşlılıktan uyumuş. Bir iki saat uyuduktan sonra Ravza’dan çıkmışlar. Arkadaşı “Ne oldu?” diye sorunca, “Benden adam mı olur, uyumuşum” demiş. Arkadaşı “Peki hiçbir şey görmedin mi?” diye sorduğunda; “Gördüm, Medine’nin dışına çık, orada İmam-ı Azam oturuyor, ona Resulullah seni bekliyor de” dediler. Arkadaşı “İyi ya, sana vazife verilmiş, hemen gidelim” demiş Medine’nin dışına çıkmışlar. İmam-ı Azam da her sene hacca gelir, Medine’ye girmek için Resulullah’tan davet beklermiş. Bu sefer henüz davet gelmemiş. Nihayet iki kişinin geldiğini öğrenince hemen yanına çağırmış. Adam; “Resulullah’ı rüyamda gördüm, İmam-ı Azam’a söyleyin, beni ziyarete gelsin dedi” demiş. Günlerdir davet bekleyen İmam-ı Azam bu sözü duyunca “Elhamdülillah beklediğim haber geldi” demiş ve katibine “Misafire bir kese altın verin” diye seslenmiş. Adam tabii çok memnun olmuş. Bu sefer İmam-ı Azam “Ne olur bir kere daha söyler misin? Çok, çok hoşuma gitti” demiş. Adam bir daha söyleyince, katibe “Bir kese daha altın ver” demiş. Sonra bunlar Allahaısmarladık deyip çıkarlarken, İmam-ı Azam “Bir kerecik daha söyler misiniz?Bir kerecik daha söyler misiniz?” demiş ve bir kese daha altın almışlar. Medine’ye dönerken arkadaşı “Bak büyük kapının ihsanı da büyük olur” demiş.
Süleymaniye bir insan kabiliyeti, zekası ile yapılmaz, bunda ilahi bir ilham, manevi bir hâl var.
117 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.