"Evet, her şeye kadir bir yaratıcıdan bahsettim. Ama ne Yehova, ne Hıristiyanların Tanrısı ne de Allah, üzerinde yaşadığımız dünyayı yaratmış olamaz. Hiçbir şeyin lüzumsuz olmadığı bu dünyada güneş kaplanın, kuzunun, filin, sineğin, akrebin, kelebeğin, yılanın, güvercinin, tavşanın, aslanın, çiçeğin, meşe ağacının, dilencinin ve kralın üzerinde eşit derecede parıldar. Hastalık iyi yi, kötüyü, güçlüyü, zayıfı, akıllıyı, aptalı aynı şekilde vurur. Ne zaman mutlu olacağımız, ne zaman acılarla boğuşacağımız belli değildir. Ve yaşayan herkesi aynı son bekler. Ölüm. Anlamıyor musunuz? İşte ben böyle bir yaratıcının peygamberiyim."
Daha anlayamamıştı, sonunda ölüm olan bir hayatta mutlu son olmasının mantığa aykırı olduğunu.
Reklam
Bir çiçek olsam, büyümeden solardım. Güneşin yakıcı sıcağı bana dokunmaz, yağmur olduğum yere yağmazdı. Tenime dokunan yağmur beni üşütür, güneş beni ısıtmazdı. Hislerime karışan hissizliğim beni solmaya mahkum ettiğinde ruhum baş aşağı asılı kaldı. Çünkü benim mucizem yoktu, hiç olmamıştı, olmayacaktı. Mutlu Son diye bir şey yoktu. Hep aynı sondu, başrolü olduğum hikayenin sonunu değiştirmek benim elimdeydi. Zamansız açmayacaktım; zamansız açan her çiçek solmaya mahkumdu.
Sayfa 299 - Ren yayınlarıKitabı okuyor
Bilinçli Ölüm
"Şu tuhaf körlüğe şaşıyordu ki, insanlar kendilerinde değişeni çok iyi bilmelerine karşın, dostlarına, ilk ve son olarak, kendi oluşturdukları bir imgeyi yakıştırıyorlar. Ve işte o, daha önce nasılsa öyle kabul ediliyordu. Nasıl ki bir köpek karakter değiştirmez; insanlar da köpektir insan için."
Ne mutlu peygamberimizi (sas) örnek alanlara.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen” Hz. Muhammed, gerçekten de son derece merhametli bir insandır. Sadece mü’minlere karşı değil, kendisini tekzip eden, davetinden yüz çeviren, ona söven, hakaret eden ve yoluna taşlar, dikenli çalılar döşeyenlerebile esirgeyici vasfından ötürü neredeyse kendisini helâk edecek gibidir. “Ya Rabbî! Bunlar cahil kimselerdir. Gerçekleri kavrayamıyorlar. Sen onları bağışla, onların soyundan mü’minler çıkart” diye düşmanına dahi dua edecek kadar müşfik ve merhamet sahibidir.
Sayfa 103 - Fecr yayınları
Bir zamanlar bir yol hayal etmişsen eğer (ne oldu o eski düşlere, aşk hayallerine, mutlu birleşme düşlerine ne oldu?) senin yolun bir yere çıkmadı.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.