son izlediğim tv dizisiydi sanirim poyraz karayel cocuk aklı derme çatma kendince bi düzenle kurulmus gösterişsiz bir evde birbirini seven iki insan olarak yasayip kendimce sessiz sedasiz buralardan çekip gitmek hep hayalimdi gerçi büyüdüm hala değişen pek bir şey yok ama neyse dizide bunun işleniyor olması almıştı herhalde beni edebiyat vardı aşk vardı gerçek sevgi vardı tüm duygular en yoğun haliyle yaşanırdı bunlarda etkilemiş olacak ki cok severim poyraz karayeli hatta arada mutluluk diye bir şey yok kendimden biliyorum böyle bişey yok diyip intihar süsüyle ettiği evlilik teklifi sahnesi dahil bir çok sahnesini açar açar izlerim. o zamanlar yazmıştım eğer şiir denilirse bu şiirimi;
derme çatma,
mobilyacıdan bozma,
iki göz,
üç kuruşluk oda,
kitap kokusu havada,
tam salonun ortasında,
ufak bi masa,
tavana ışığı vuran soba,
iki satırlık şiir yazıyor kapısında,
buradan yayılıyor sevda,
tüm dünyaya.
Az evvel izledim
öylesine bi anlatmak istedim 🥹