Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Naaşı bulunamamış nice şehidimize...
Bana Ismail deyin! Ey uğruna dağlarda öldüğümüz yataklarında uyuyan insanlar! Öldüğümüzü hemen kabullendiniz değil mi? Her zamanki gibi meydanlarda ölümsüz olduğumuzu söylediniz değil mi? Oysa ben öldüm. Bir dağ başında her şeyden uzak... Beni unuttunuz. Hiç yaşamamışım gibi. Adlarımız yok. Sadece bir sayıya karşılık geldi tüm yaşamımız. Ölmeden önce baktığım gökyüzü gözlerimin içinde dondu. O gün burada kalacağımı ve bedenimin yavaş yavaş dağılıp yok olacağını düşündüm durdum. Ağladım. Önceleri yumuşak bir sesle ve duygulandığım için ağladım. Ama çok geçmedi çok daha derinden hissederek yüksek sesle içimi çekerek ağladım. Yüzüm gördüklerim karşısında çarpık ve kızgın. Kanım toprağa oluk oluk aktı. Hani derdiniz ya toprak kanla sulanmalı. Öyle de oldu. Ah bu topraklar. Kimlere mezar olmadı ki! Kaç sahibini içinde sonsuza dek eritti. Bedenim paramparça eridi. Beni unutmayın. Bana Ismail deyin!