Uzun zamandır okumak istediğim fakat herkes tarafından , hemen okumalısın baskılarına maruz kalmam nedeniyle okumaya direndiğim bir kitaptı. Bir kitabı okumam için üzerimde baskı hissettiğimde o kitaptan uzaklaşıyorum. Şimdi ise insanların neden okumam için bu kadar baskı yaptığını anlıyorum.
Farklı bir kurgusu var kitabın. Bir sabah uyandığında kendini kocaman bir böceğe dönüşmüş olarak bulan Gregor Samsa'nın hikayesi bu.
Bu kitabı okuyan herkesin farklı çıkarımlarda bulunabileceğini düşünüyorum. Hangi ruh haliyle okuduğunuz bence oldukça etkili bir faktör. İnce bir kitap olmasına rağmen yarım bırakan birçok okur gördüğüm için bunu dile getirmek istedim. Yarım bırakanların çoğu ise kitabın dilinin güzelliğinden ve insanlar üzerinde bıraktığı başarılı etkiden kaynaklandığını düşünüyorum.
Dili o kadar güzel ve gerçekçiydi ki kendimi bir böcek gibi hissetmekten alamadım. Gregor'un aşağılanmasını o kadar içten hissettim ki böceklerden iğrenmeyen biri olmama rağmen kitabı okurken tüylerim ürperdi. Gerçekten aşağılık bir varlık olduğum duygusuna kapıldım.
Gregor Samsa'nın hikayesi, bize insanların çıkarlarına fayda sağlamadığınızda ne kadar çirkinleşebileceklerini, toplum baskısının insanlar üzerindeki etkilerini, dış görünüşün insanların size olan hislerini ve davranışlarını ne kadar değiştirdiğini gösteriyor.
İyi okumalar..