Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hüseyin Rahmi ile Sohbetler
Kadınlar din, iffet,namus gibi gerekçelerle baskı altında tutuluyor. Sonra da toplum bu minvalde şekillendirdiği kadını beğenmiyor. Haksızlığın dikalası.
Halide Edib Adıvar
Namus kadının yüzünü açıp açmamasında değildir. Din de peçe demek değildir. Öyle kapalı kadınlar vardır ki kapı arasından her türlü rezaleti yaparlar.
Reklam
Yücelik aklını kaçırırsa, dürüstlük namus borcu olur.
Düşünce
Sordukları zaman, bana ne iş yaptığımı, evli olup olmadığımı, kocamın ne iş yaptığını, ana babamın ne olduklarını sordukları zaman, ne gibi koşullarda yaşadığımı, yanıtlarımı nasıl memnunlukla onayladıklarını yüzlerinde okuyorum. Ve hepsine haykırmak istiyorum. Onayladığınız yanıtlar yalnızca bir yüzey. Ne düzenli bir iş, ne iyi bir konut, ne
Namus aşktır.
Ancak cinayeti engelleyebilmek için bir şeyler yapabilecekken yapmayanların çoğu, namus sorunlarının ancak faciada rol almış kişilerin erişebildiği kutsal alanlar olduğu bahanesiyle kendilerini avutmuşlardı. “Namus aşktır”, dediğini duyardım annemin.
Kim namus ve ahlâk şövalyeliği yapıyorsa bilin ki en namussuzu odur
"Hem bu ahlak abidesi gibi dolaşan insanlar nasıl yaşamlar sürüyorlar kim bilir? Riyâkarlığın başkentinde yaşadığımızı unutuyorsun sevgili dostum."
Reklam
Onun kızı yok onun için... Gerçekten kızı, karısı olsa bunu edemez cık
Celal Şengör diye bir profesör diyor ki efendim bu sizin namus dediğiniz şeye aklım ermiyor kızım olaydı arkadaşıyla yatıp kalkaydı ben ona sadece AIDS kapma adam sağlıklı mı? Diye öğüt verirdim.
"Avukat, cinayetin namus uğruna meşru müdafaa olduğu tezini savunmuş, bu da mahkeme heyeti tarafından kabul edilmişti; davanın sonunda ikizler bu suçu aynı nedenlerle bin kez de olsa yeniden işleyeceklerini beyan etmişlerdi. Cinayeti işledikten birkaç dakika sonra kiliseye gidip teslim oldukları andan itibaren savunmanın gerekçesini öngörenler yine kendileri olmuştu."
-Yüzbaşı Faruk ,İstanbul.Beni emretmişsiniz. -Oğlum,dün akşam Beyoğlu’nda İngiliz İnzibat Subayı Teğmen Miller’i emre rağmen selamlamamışsın.Doğru mu? -Evet efendim.Doğru. -Herhalde görmediğin için selamlamadın? -Hayır efendim,gördüm. -Niye selamlamadın öyleyse?Selamlamanız için emir verilmişti. -Rütbesi benden küçük olduğu için selamlamadım Paşam.Askerlik törenince,önce onun beni selamlaması gerekmez miydi? -Askerlik töreni mi kaldı a yavrum?Adamlar galibiyet haklarını kullanıyorlar.İngiliz komutanlığı bu sabah olayı protesto etti.Mesele çıkarılacak zaman değil.Hemen şu teğmeni bul da özür dile.Olayı kapatalım. -Paşam bir de beni dinlemenizi rica ediyorum. Balkan Savaşı’nda teğmendim,Çanakkale’de üsteğmen,Suriye Cephesi’nde yüzbaşı oldum.Ben bu rütbeleri tek başıma savaşarak almadım.Her rütbemde binlerce şehidin ve gazinin hakkı var.Onların hakkını korumak namus borcumdur.Beni affedin özür dileyemem. -Anlamadın galiba.Harbiye nazırı olarak emrediyorum!!! …Yüzbaşı Faruk sükunetle apoletlerini bir hamlede söküp nazırın masasına bıraktı: -Artık emrinizi dinlemek zorunda değilim”
Zina ve namus adına işlenen cinayetlerin gelişmemiş toplumlarda yıllar boyunca anlaşılır hatta, kabul edilebilir olarak değerlendirilmesi DNA'yı koruma adına paylaşılan toplu bir öldürme refleksinin genel kabulü anlamında insanlık tarihinin önemli lekelerinden biri olarak kalacaktır.
Reklam
Namus kavramı bizler için bacak arasından ibarettir! Oysa bir insanın hayatını mahvetmek de namussuzluğun en büyüğüdür. Bir insanın emeğini yok etmek de, insana hayatı zehir etmek de namussuzluğun en büyüğüydü. Ama bizler hep namusu kadına yükledik. İşte bu yüzden hep bizler kaybettik.
Namus kavramı bizler için bacak arasından ibarettir! Oysa bir insanın hayatını mahvetmek de namussuzluğun en büyüğüdür. Bir insanın emeğini yok etmek de, insana hayatı zehir etmek de namussuzluğun en büyüğüydü. Ama bizler hep namusu kadına yükledik. İşte bu yüzden hep bizler
"Namus kavramı bizim için bacak arasından ibarettir" diye başlayan sponsorluyu paylaşan şahıs terörist d*mirtaş kitabı okuyor. Hiç şaşırmadım evet namus kavramı sizin için bacak arasından ibaret
Sanırım...
"Halk, kanuna rağmen kendi telakkilerine göre hareket etmeyi bir namus borcu ve bir fedakarlık bildikçe hapishanelerin her zaman için böyle mücrim olmayan zihniyet kurbanı mahkûmlarla dolması tabiidir."
Sayfa 53 - Yapı Kredi Yayınları 17.BaskıKitabı okuyor
"Namus, kadının yüzünü açıp açmamasında değildir. Din de peçe demek değildir. Öyle kapalı kadınlar vardır ki kapı arasından her türlü rezaleti yaparlar "
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.