Onlar sayesinde astları üzerinde istediği baskıyı kuma yor, aralarındaki mertebe farkını daha net biçimde ortaya koymuş oluyordu, Zaten fedaileri bu amaçla hazırlamaktaydı. Aslında kendi kendisini kandırıyor da değildi. Dailerin hiçbir inançlan olmadığının da yalnızca şahsi menfaatler peşinde koştuklarının da bilincindeydi. İstemese de kendisini bu biçimde işleyen bir çarkın içinde buluvermişti. Durumunu kendisini şu an aşağı indiren bu mekanizmaya benzetiyordu. Nasıl ki en ufak bir aksaklıkta alet bozulup olanca hızıyla yere çakılırsa kendisinin de yapacağı en ufak bir hesap hatasında hayatı boyunca gerçekleşmeye çalıştıkları her şey un ufak olurdu.
-doğru dürüst bir üslubum yok. Keşke olsaydı biraz! Aklıma ne gelirse yazıyorum, sırf sizi biraz eğlendirebilmek için. Zaten biraz eğitim alsaydım, her şey başka türlü olurdu; ama nasıl okuyacaktım? Bakır parayla olmuyor öyle şeyler.
Hele kitaplarını alıp geri getirmesinler, hele iade edildiğinde tek satırına halel gelmiş olsun, o yumuşak, sakin, anlayışlı Cahide Hanım nasıl da aksi ve sinirli olurdu!
Yüreğim camdan yapılmamış olsa bile sanki parçalara ayrılmış gibi bölük pörçük ve acı dolu…Kayıbım ben. Biliyorum sen de kalbimi kıracaksın. Geçmişimi düşünürken nabzımın hızla attığını hissediyorum.Keşke o düşünceleri bir daha hiç düşünmemek üzere çöpe atabilsem. Her şeyi yeniden yoluna sokabilseydim hayatım nasıl olurdu, hayal edebilir misin?O zaman etrafımda gezinen günahların acısını tatmak, vurulacak bir sonraki kurban olmayı beklemek yerine kırık kanatlarımı onarabilirdim.
Nasıl anlatacağımı bilmediğim bir his vardı içimde yıllardır. Anlatamazdım ama yine de kelimelere dökecek olsaydım bu duyguyu tanımlayan en yakın kelime boşluk olurdu. Tam kalbimin ortasında, her geçen gün biraz daha büyüyen kocaman bir boşluk. Kelimelere dökülemeyen, anlatılamayan ama sadece orada olduğunu bildiğim bir boşluk. Bir türlü dolduramıyordum orayı.
Önceden bir tutam hüzündüm - işte nasıl bilirsen
Ayaklarımı savurur da sonra toplardım sokaklardan evlere
Akşam olurdu; eşiklerde durur, boyası dökük kapıları aralardım
Aklımda binlerce kitap adı ve binlerce şiirle.
çiftçiler ihtiyaç duyduklarından fazlasını üretebilmeye başlayınca diğer insanların da farklı zanaat ve mesleklerde uzmanlaşabilmesinin önü açıldı. ortaya çıkan ilk mesleklerden biri rahiplikti. ilk uygarlıklarda rahipler çoğunlukla kadındı; Tanrı da ... MÕ 25.000 yıllarından itibaren Güney Rusya bozkırlarından Avustralya'ya kadar dünyanın
Mesela koruculuk sistemini şöyle değerlendiririz: Sayılarının yetmiş bini aştığı ve bunlara bölge için azımsanmayacak bir ücret ödendiği bilinmektedir. Bölge halkından oldukları için genel nitelikleri, karşı koydukları PKK militanlarına denktir. Bölgeyi ve burada olanları onlar kadar iyi bilirler. Belki de militanları tek tek tanımaktadırlar.
— Yarayla alay eder, yaralanmamış olan.
(Juliet yukarıda pencerede görünür.)
Dur, şu pencereden süzülen ışık da ne?
Evet, orası doğu, Juliet de güneşi!
Yüksel ey güzel güneş, öldür şu kıskanç ayı,
Bak nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederden
Sen ondan çok daha güzelsin diye.
Kıskandığı için vazgeç ona bağlılıktan,
Sayrılı ve toydur bakirelik
Bir kişi yaşamında doğru olduğu zaman ancak doğruyu görebilir. Eğer kişi yoldan saparsa lütuflar da o kişiden alınır. Eğer Allah'ın rahmetinin enginliği ve günahları gizlemesi olmasaydı bu kişiler rezil olurdu. Nitekim şöyle denilmiştir:Gazap ettiğinde bile ihsan eden o Zat acaba razı olduğunda nasıl davanır? Onun adaletinin emsali yoktur. Onun verdiği karşılık zulüm değildir. Emin olanın yanında hiçbir şey zail olmaz.