yağmurlar içindeydi Pırağ
Bir gölün dibinde gümüş kakma bir sandıktı
kapağını açtım
içinde genç bir kadın uyuyor camdan kuşların arasında
saçları saman sarısı kirpikleri mavi
yıllardır böyle derin uykulara dalmışlığı yoktu
kapadım kapağı yükledim sandığı yük vagonuna
habersizce usulcacık çıktı gardan ekspres
baktım arkasından kollarım iki yanıma sarkık
yağmurlar içindeydi Pırağ
sen yoksun
uyuyorsun alacakaranlıkta alt ranzada
üst ranza bomboş
sen yoksun
yeryüzünün en güzel şehirlerinden biri boşaldı
içinden elini çektiğin bir eldiven gibi boşaldı
söndü artık seni görmeyen aynalar nasıl sönerse
( Nazım hikmet, Ahmed Arif, Orhan Kemal
Anılarına saygıyla)
neden niçin bu sokaklar böyle boş
niçin neden bu evler böyle dolu?
sokaklarla solur evler
sokaklarla atar nabzı
kentlerin
Bilenler bilir, Nazım Hikmet, Saman Sarısı adlı şiirinde ressam arkadaşı Abidin Dino'ya sorar; "Sen, mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin" diye. Tanımlamaya ya da çizmeye çalıştığınızda, mutluluğu ifade etmek gerçekten çok zor gözükebilir. Ama bu zorluk, biz sinirbilimciler için kesinlikle geçerli değildir. Çünkü bizim için mutluluğun tanımı çok basittir. Yani size mutluluğun resmini çizemem ama formülünü verebilirim. Dopamin, serotonin ve diğerleri. Teknik olarak yeryüzü üzerinde sizi mutlu eden her şey, dopamin ve benzeri nörotransmitterlerin beyninizde yarattığı etkilerdir.