Kaybettiğimiz ruhlara, Tam 13 yıl oldu. Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
"Biz ayrılmıştık. Hem de onu ben terk etmiştim. Kötünün iyisi olsun diye. Kendimi yatağın üstüne bırakmış MENA Otel'in 438 numaralı odasının tavanını izlerken kendime ayrılığımızı ve nedenini hatırlatma ihtiyacı duyuyordum. Çünkü... Hiçbir şey yapmasa da yatağın diğer tarafındaki ağırlığı beni heyecanlandırmaya yetiyordu. "Biz ayrıldık." diye mırıldandım kendi kendime. Meriç "Eee?"dediğinde kendi yüzleşmeme onun da dahil olduğunu kabul ettim. "Hatırlatıyorum." "Hım. Sıra bende."dediğinde başımı yan çevirip onun kahverengi gözlerine, küçük yuvarlak burnuna ve bir kalbi andıran dudaklarına sırasıyla baktım. Dudağımdan tanımadığım seste bir soru döküldü. "Ne için?" Meriç Tuna parıldayan kahverengi mucizeleriyle bana bakarken kim olduğumu unutturuyordu. "Siyah benim rengim Kayla. Çiçekli elbiselerine ne oldu?" "Değişiklik yaptım." Meriç içini çektikten sonra başını yastığa doğru biraz daha bastırdı. "Ayrıldık demiştin değil mi?" Ses çıkarmadan ona bakmaya devam ettim. Meriç bir kez daha içini çekti. "Ne saçmalıyoruz biz?"dedikten yarım saniye sonra üstümdeydi. Bu ani yer değiştirmesiyle bedenim ona doğru kıvrıldı. Derin bir nefes alıp onu bekledim. Konuşmadan önce diliyle dudağını ıslattığında göğüs kafesimin altında bir sarsıntı yaşanıyordu. O'nun sarsıntısı. "Hatırlatayım. Sen benimsin, baş belası."
Reklam
Memet vardı, benim bu mahrumiyet bölgesi tepede tek arkadaşımdı. doğru düzgün yaşıtımız çocuk da yoktu zaten,bi ikimiz işte.kız memet derdim, korkağın tekiydi. kurbağa yakalamayı, ağaçtan kılıç yapmayı ,ben öğretmiştim ona.ve de karınca beslemeyi ...karıncalarımız vardı yandaki arsada. önce dedim ki: uzun zaman sadece izleyeceğiz ve hangisinin
ÖLÜMÜ BEKLERKEN Sanırım yaşlandığımdan olsa gerek, eskisi kadar ilgimi çekmiyor çamurunda oynadığım topraklar. Dibine uzanıp da yapraklarının arasında hayallere daldığım elma ağacıyla, aramıza bir soğukluk girmiş. Nedendir bilmem en derine saklanmış anılar, kapının asma kilidini açmaya başlamamla gün yüzüne çıkmaya başladı. Sanki belleğimin
Göl Ebedi gecesinde bu dönüşsüz seferin Hep başka sahillere doğru sürüklenen biz Zaman adlı denizde bir gün, bir lahza için Demirleyemez miyiz? Ey göl, henüz aradan bir sene geçti ancak,
"Üniversiteli delikanli kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul salonundaydı maç Tribünsüz,minik bir salon.. Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa göruyordu takımda.. Hoşlandıgını, fena halde hoşlandıgını hissetti. Az sonra
Reklam
TIRTILIN AKIBETİ ... Ve sonra çocuk elindeki sapana bir taş koyarak hedef aldı gözünün birini kısarak. Altın sarısı kaşları ve kirpikleri güneşte öyle bir parlıyordu ki kendinin bile gözü kamaşıyordu bu ışık patlamasından. Neden sonra derin bir nefes alıp iyice sündürdü sapanın lastiğini. Doğrusu kuşu vurabileceğine hiç ihtimal vermemiştim bu acemi çaylağın fakat hayret edilecek bir şey oldu ve bir anda taşın vııııınnnn diye kulağımın dibinden geçmesiyle kuşa isabet etmesi bir oldu. Kuş sendeledi, tam bu sırada gagasında kıstırdığı irice bir tırtıl tık diye bir ses çıkararak yere düştü. Kuş can havliyle yarı yaralı uçarak kaçtı gitti. Yerdeki tırtıla baktım bir an acıdan kıvranıyor muydu, yoksa kuşun yavrularına öğle yemeği olmaktan kurtulduğuna seviniyor muydu bunu hiç anlayamayacaktım. Mutlu görünmüyordu. Belki de kurtulmak onun için hiç de iyi olmamıştı çünkü kendi yurdundan hayli uzaktaydı. Ne gidecek bir yeri, ne de yaşamak için bir ortamı vardı artık. Evin avlusuna açılan cümle kapısının merdiven basamağında kalakaldı öylece. Belki biraz sonra bir tavuk gelip onu kursağına indirecekti ve nihayetinde tırtılın akıbeti hiç değişmeyecekti.. Funda Gökçen
"‘Bir zamanlar...’ diyorlar; bilmiyorum ne zamanlar Belki Kalu Bela, belki cennetten kovulduğu zamanlar Yasak elmayı ben yedim Tanrım Ya günah için varım, ya da ah Bir tenim, candan mahrum Ruhum ediyor bana tamah Bırakıp gidilen gibiyim, unutulan gibi. Kehf’in Ashabı’ndan; zamanın terk ettiği. Yüzyıllarca uyudum; uyandım
Hızlı adımlarla benden önce vapura biniyor orta boylu biri. Alper Sapan’ın boyu uzun muydu acaba? Yan tarafımdaki genç adam dikkatle denizi izliyor. Okan Pirinç en son ne zaman vapura binmişti? Bir kadının elinde çay bardağı var. Ferdane Kılıç kahve içmeyi sever miydi? Füniküler beklerken gözlüklü biri bana doğru yürüyor. Veysel Özdemir’in
BİR MASAL GİBİ Dondurucu soğukta bir an önce evime varabilmek için hızla yürürken, ayağımın ucunda bir cüzdan gördüm.. Hemen aldım. Sahibini gösteren bir kimlik vardır diye acele acele açtım.. İçinde üç dolar ve sararıp kat yerleri yıpranmış eski bir zarftan başka birşey yoktu... Sol üst köşede yalnızca gönderenin adresi, alıcı adresi
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
"Biz ayrılmıştık. Hem de onu ben terk etmiştim. Kötünün iyisi olsun diye. Kendimi yatağın üstüne bırakmış MENA Otel'in 438 numaralı odasının tavanını izlerken kendime ayrılığımızı ve nedenini hatırlatma ihtiyacı duyuyordum. Çünkü... Hiçbir şey yapmasa da yatağın diğer tarafındaki ağırlığı beni heyecanlandırmaya yetiyordu. "Biz ayrıldık." diye mırıldandım kendi kendime. Meriç "Eee?"dediğinde kendi yüzleşmeme onun da dahil olduğunu kabul ettim. "Hatırlatıyorum." "Hım. Sıra bende."dediğinde başımı yan çevirip onun kahverengi gözlerine, küçük yuvarlak burnuna ve bir kalbi andıran dudaklarına sırasıyla baktım. Dudağımdan tanımadığım seste bir soru döküldü. "Ne için?" Meriç Tuna parıldayan kahverengi mucizeleriyle bana bakarken kim olduğumu unutturuyordu. "Siyah benim rengim Kayla. Çiçekli elbiselerine ne oldu?" "Değişiklik yaptım." Meriç içini çektikten sonra başını yastığa doğru biraz daha bastırdı. "Ayrıldık demiştin değil mi?" Ses çıkarmadan ona bakmaya devam ettim. Meriç bir kez daha içini çekti. "Ne saçmalıyoruz biz?"dedikten yarım saniye sonra üstümdeydi. Bu ani yer değiştirmesiyle bedenim ona doğru kıvrıldı. Derin bir nefes alıp onu bekledim. Konuşmadan önce diliyle dudağını ıslattığında göğüs kafesimin altında bir sarsıntı yaşanıyordu. O'nun sarsıntısı. "Hatırlatayım. Sen benimsin, baş belası."
436 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 18 days
Bazı insanlar vardır. Yedi ceddinizden beri “A” dediğiniz şeye “Z” derler. Amma öylesine dürüstçe, öylesine inanarak, öylesine samimi derler. Dedikleri düşüncenizi değiştiremese de saygı duymaktan kendinizi alamazsınız. Yaşar Kemal de yaşamı ve yazdıklarıyla topluma inadına “Z” olanların başında geliyordu. Bu dev adamın dev kitabını; ergen
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357.8k okunma
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
459 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 12 days
Bazı insanlar vardır. Yedi ceddinizden beri “A” dediğiniz şeye “Z” derler. Amma öylesine dürüstçe, öylesine inanarak, öylesine samimi derler. Dedikleri düşüncenizi değiştiremese de saygı duymaktan kendinizi alamazsınız. Yaşar Kemal de yaşamı ve yazdıklarıyla topluma inadına “Z” olanların başında geliyordu. Bu dev adamın dev kitabını; ergen ama
İnce Memed 2
İnce Memed 2Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202029.4k okunma
629 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 16 days
Bazı insanlar vardır. Yedi ceddinizden beri “A” dediğiniz şeye “Z” derler. Amma öylesine dürüstçe, öylesine inanarak, öylesine samimi derler. Dedikleri düşüncenizi değiştiremese de saygı duymaktan kendinizi alamazsınız. Yaşar Kemal de yaşamı ve yazdıklarıyla topluma inadına “Z” olanların başında geliyordu. Bu dev adamın dev kitabını; ergen ama
İnce Memed 3
İnce Memed 3Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202319.5k okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.