Bundan dolayı az yağlı atletik kızlarda aybaşılarının geciktiğini, aşırı kilolu az hareketli kızlarda ise erken oluştuğunu görüyoruz. Domuz yağı depo edilmiş insanlarda hormonların bağlarında düzensizliğin olduğu kabul edilebilir. Bu sebeple, onlar kan dolaşımları içinde daha yüksek seviyede aktif hormona sahiptirler. Mümkündür ki, domuz yiyen toplumların cinsel hayatlarındaki sapkınlık ve anormal cinsel ilişki pratikleri ne yedikleri ile bağlantılıdır. Bunlardan sonra, beslenme uzmanları tarafından "Siz ne yiyorsanız o'sunuz." denebilir. Buraya kadar, domuzun hormonlar ve davranışlarımız üzerindeki etkileri anlatılmaya çalışıldı. Domuzun kolesterol, sodyum ve kalp hastalıkları ile ilişkisini görüşme imkânı olmadı.
Mezhep(siz)'lik Taassubu
Şu; 'kur'an bize -bölünmeyin- diyor, dolayısıyla mezhepler Kur'an'da yoktur" diyen adamlar, ne zaman kendilerinin de "bölünmeyenler grubu" olarak bir mezhep kurduklarını anlayacaklar? "Mezhep ve Sünnet lügatta aşağı yukarı aynı anlama gelen iki farklı kavram. Literatürde ise aralarında bir derecelendirme
Reklam
10/10 puan verdi
Yaklaşık otuz yıl kadar önce okuduğum bir Jules Verne kitabı. İlkokul veya ortaokulda okumuşumdur. Tam hatırlamıyorum. Diğer kitaplarından biraz farklı. Hayaletli binalar olurya onun gibi bir şatoda dönüyor olay. Ve Transilvanya'da yani Drakula'nın memleketinde. Bazıları Drakula'nın bu kitaptan esinlenmiş olabileceğini söylüyorlar. İçerisinde ayrıca bölgeyi her ne kadar farklı söylenişleri ile de olsa gerçek isimleriyle veriyor ve tasvir ediyor baya. Kitap korku kitabı gibi olsa da diğer kitapları gibi , bilim, bilim-kurgu içerikli denebilir. İlginç olan günümüzde ki teknolojileri andırması içinde. Televizyon, hologram, kablolar vs gibi. İlginç olması kitabın 19. yüzyılın sonlarında yazılması. Yani bu teknolojiler henüz yokken. Adam gelecekteki teknolojileri öngörmüş sanki. Bizde çocuk kitapları gibi görülmesi de tuhaf bence bu adamın kitaplarının.
Karpatlar Şatosu
Karpatlar ŞatosuJules Verne · İthaki Yayınları · 2014712 okunma
224 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Seni Kim Öldürdü Virginia?
Bir yazarın dünyasına girebilmek, onun gördüklerini tam anlamıyla görebilmek hiçbir zaman mümkün değildir. Bu gerçek, bir insanın karşısındaki kişiyi tüm çıplaklığı ile göremeyeceği kadar ortadadır. Deneyimlerimiz gösteriyor ki, şu an düşündüğümüz veya hissettiğimiz bir duruma yıllar sonra aynı gözle bakmak mümkün olmayacaktır çünkü o durumu
Deniz Feneri
Deniz FeneriVirginia Woolf · İş Bankası Kültür Yayınları · 20215.8k okunma
496 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Okudum bitti...
Herkese selam gecenin bu yarısına kadar sırf kitabı bitirmek adına uyumamış olmam ne kadar güzel olduğunun bir göstergesi olsa gerek... :) Kitap; arkadaşlarımın da dediği kadar varmış gerçekten,çok çok özgün bir kurguya sahipti.Dilara Keskin'in kaleminden okuduğum ilk kitaptı ve kalemi öyle bir sürüklüyor ki kitabı elimden düşüremedim.Muhakkak diğer kitaplarını da okuyacağım.Ben direkt karakterler üzerinden bir yorum yapmak istiyorum. Öncelikle Gökçe,o kadar güçlü bir karakterdi ki,ben Gökçe' ye bayıldım bile denebilir.Öldürülmesinin sebebini duyunca aşırı değişik hissettim ve o kadar haksız yere ölmesi gerçekten üzdü... :( Gayretinin, çabasının karşılığını tam alacakken gözlerini hayata yumdu Gökçe'm...Kitapta bir yerlerden çıkmasını yaşıyor olmasını çok istedim. Alper'e gelecek olursak oda güçlü bir karakterdi Kızıyla ilgili yaptığı ayrıntı çok güzeldi...Gökçe'yi herşeye rağmen sevmesi çok güzel ve anlamlıydı..Seni de çok sevdim Alper Kaya ..Yankı ve Erdemi'de es geçmemek lazım kitapta sahiplenilmesi gereken iki karakterdi onlarda..Hakan tam bir nefretlik karakter olarak kitapta yer almıştı.Burcuyu da pek sevemedim kitabı okuyupta onu sevebileni de sanmıyorum..:)Teyzesi ve kuzenine de gelecek olursak onlar hakkında söylenecek pekte birşey yok.Eniştesine buradan küfürler yağdırmak isterdim fakat ağzımı kapatayım klavyeme hakim olayım iyisi mi..! Kısaca kitap çok güzel ve sürükleyiciydi,beklentimin üzerindeydi hattâ..Kitap alışverişinizde "Ölüler Konuşamaz'a" yer vermeyi unutmayın derim.. :) Şimdiden keyifli okumalar diliyorum
Ölüler Konuşamaz
Ölüler KonuşamazDilara Keskin · Ephesus Yayınları · 20206.2k okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
Siyahin Kelebeği Selam yıldızlarım! Bugün Yaz Gecesi kitabında çok merak ettiğim bir çiftin kitabı olan “Siyahın Kelebeği” kitabıyla geldim. Kitap o kadar güzeldi ki bayılmamak elde değildi bence Daha ilk sayfalardan onların arasındaki çekimi hissetmemek imkansız derim. Çünkü o kadar güzeller ki hissetmeseniz onlara hakaret olacak gibi. İlk
Siyahın Kelebeği
Siyahın KelebeğiÇağla Fulya · Otantik Kitap · 20246 okunma
Reklam
iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
SAİD NURSİ'NİN HRİSTİYANLAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
"Şiddet-i şefkat ve rikkatten (acımaktan), bu kışın şiddetli soğuğuyla beraber mânevî ve şiddetli bir soğuk ve musibet-i beşeriyeden bîçârelere gelen felaketler, heläketler, sefaletler, açlıklar, şiddetle rikkatime dokundu. Birden ihtar edildi ki: Böyle musibetlerde kâfir de olsa hakkında bir nevi merhamet ve mükâfat vardır ki, o
Sayfa 416Kitabı okudu
184 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Gazeteci deyince aklınıza ne gelir, Gerçekleri zalimlere karşı, siyasi ve toplumsal baskılara karşı halka sunan kişiye gazeteci denebilir mi? Gazeteci denince benim aklıma ilk
Uğur Mumcu
Uğur Mumcu
gelir cesur kalemi gelir, bu kitabımda ise sağ sol ayırımı yapmadan Suçluları hükümete rağmen dosyaları ile emniyete savcılığa sunuyor ama gelin görün ki üç maymunu oynamaya devam ediyor yetkililer. Yazarın dikkat çektiği bir nokta ise diğer ülkelerin suçluyu size iade ederiz ama idam etmeyeceğinize dair bize teminat verin bizim yetkililerden yine ses çıkmayınca suçlular yabancı ülkelerde serbestçe gezmeye devam ediyorlar. Burada
Abdi İpekçi
Abdi İpekçi
suikastına geniş yer veren yazar artık isyan ediyor yetkililerce nasıl ülkede kaçırılan eli kanlı katillerin hesabını kim verecek tabi ki hiç kimse. Özgürlük ile terör iç içe mi sizce?
Terörsüz Özgürlük
Terörsüz ÖzgürlükUğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 1994124 okunma
264 syf.
7/10 puan verdi
Duyarlı (reaktif, rasyonel) nefretin sıklığı göründüğünden daha da fazladır, çünkü çoğu zaman kişi bütünlüğüne ve özgürlüğüne yönelik tehditlere, açık ve net olmayan ama üstü kapalı, hatta sevgi ve koruma kisvesine bürünmüş tehditlere karşı nefretle tepki verir. Ancak yine de karakter nefreti o kadar büyük bir olgu olmaya devam etmektedir ki, iki
Kendini Savunan İnsan
Kendini Savunan İnsanErich Fromm · Say Yayınları · 2017638 okunma
Reklam
166 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 days
'Kimse' kısa bir inceleme
“Hadi, ne duruyorsun sevgili okuyucu Hadi yeni bir yılın eşiğinde değilsen bile Sen de sarıl kaleme. İster başına gelenleri yaz İster aklından geçenleri İster düşlerine girenleri Ama yaz. Çünkü her kalem yazabilir —— en azından şu benim kırık kalemim kadar..” Bana göre bu cümleler kitabın yazılış mantığını kapsıyor. Buram buram hissedilen yalnızlık… Yalnızlık… YALNIZLIK… Tema ne de garip değil mi? Kitabın son sayfalarında Hakkaride Bir Mevsim de olmayan gözlemler ve diyaloglar aşırı hoşuma gitti. Zaten yazarı farklı kılan muazzam gözlem gücü ve bunu dile aktarmayı tercih ettiği üslup mükemmel. Bu satırlar sonrasında tabii ki bir kitap yetmez… Yazarın monolog ziyafetine eşlik etmek isterseniz bu kitap tam aradığınız olabilir. Lakin kitapta adlandırılan birinci ve ikinci ses yer yer akışı zorlaştırsa da Hakkari’de Bir Mevsim’in ardından okunmasını tavsiye ederim. Ne denebilir ki? Soyut bir kavramla nasıl başa çıkabilir ki insan? Üstelik bulunduğun konum bunu destekliyorsa… Tüm değerli okuyuculara müzik eşliğinde okumalarını tavsiye ederim. Aklımda ki Görseller; Gazyağı, Karanlık, Anılar, Zaman, Yufka ekmek, Otlu peynir, Carslberg, Tamek Müzikler; Behind Every Decision (Yehezkel Raz), Underwood (Ludovico)
Kimse
KimseFerit Edgü · Alfa Yayınları · 2018423 okunma
Duygu
Ne denebilir ki? Gözlerin konuştuğu yerde sözün ne hükmü olabilir?
720 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 8 days
İlk bölümü okurken daha karaktere bağlanmamışken bile Shannon’un çektiği acıya empati duyarken onun için üzülürken buluyorsunuz kendinizi. Yazar duyguları o kadar iyi işlemiş ki siz Shannon ve Johnny oluyorsunuz. Shannon’un aile, okul travmaları; Johnny’nin sakatlığı, çektiği fiziksel acı ve kaybetme korkusu bir parçanız haline geliyor.
On Üç’ü Bağlamak
On Üç’ü BağlamakChloe Walsh · Martı Yayınları · 2024289 okunma
Bekleyişini gelecek otobüsün bile kesintiye uğratmasını istemeyen birine başka ne denebilir ki!
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.