BİLGİ FELSEFESİ
Felsefenin, insan bilgisinin kaynağını, sınırlarını, geçerliliğini ele alan dalına bilgi felsefesi denir. O, belli bir bilgi türünü değil de, bilen özne ile bilinen obje arasındaki ilişki ile ortaya konulan bilgi sürecini genel olarak ele alır; bu sürece giren tüm öğeleri inceler.
İnsanın sahip olduğu akıl, sezgi gibi
Sevdiklerimizin değerini bilelim:(
(okumak isteyenler için çok uzun ama duygusal bir metin bırakıyorum buraya -bendenizden-)
(Askerden dönen Necmi'nin annesini kaybetmesi üzerine arkadaşına bunu anlatması)
Necmi başını büküp olayları tek tek anlatmaya başladı. ‘Valla devrem ne sen sor, ne ben söyleyem. Bizimkiler de bilmez ama benim sonum yakındır. Benim Valideyi hatırlar
KEMALİZM VE ATATÜRKÇÜLÜK
KEMALİZM VE ATATÜRKÇÜLÜK
Bir söyleşiye yaptığım yorumum:
Arkadaşlar, yukarıdaki yorumların bir kısmında “Kemalist” ve “Atatürkçü” ayrımı yapılmış. Bu ayrım düşüncelerin bölüştürülmesinden öte gitmeyeceği tarihsel bir sürecin incelenmesinden de anlaşılacağı kesindir. Şöyle ki; Kemalizm olarak nitelendirilen süreç; Zorluklara, yokluklara, satkınlığa karşın savaşabilme gücüdür ki, bu nitelendirmeyi Ulusal Güç Ordusu (Kuvvayi Milliye)’na veren işgal güçleridir. Bu Kemalistler, tüm zorluklara, yokluk, yoksulluk ve satkınlar ile bunları destekleyen tüm yagılara rağmen utkularını kazanmış, özel ve öncelikli bir ülke kurmuşlardır. Bilim ve us ışığında geliştirilen, çağdaş düzeye çıkarılan ülkenin devrim anlayışına da Atatürkçülük denir. Her ne kadar 11 Kasım 1938’den sonra başlayan yozlaşma, 1941’den sonra son hızını bularak devam etmiş ve bu günlere geldik. Yani değerli arkadaşlar, “Kemalist ve Atatürkçülük” Ulu Önder Mustafa Kamal ATATÜRK demektir.
2018 yılında hazırladığım yazının bir kısmını izninizle paylaşayım:
Zorluklar karşında bir bir MUSTAFA KEMAL oluruz, çağı yakalamak ve çağın ilerisine varmak için ATATÜRK oluruz. Kendimizi kaybetme noktasına getirildiğimizde ise; “Ne mutlu Türk’üm diyene!” özdeyişini anımsayarak, bir bütün olmasını biliriz...
Gerçekleri görme duygu ve düşüncesiyle, esenlikler ve saygılar sunuyorum.
Akan ŞAHİN
23.04.2021
Gelecekte var olmak için Başbuğ ATATÜRK'ü sevmek, saymak ve en önemlisi anlamak zorundayız!
Akan ŞAHİN
19.11.2022
Ne denir ki ?
Benim yıllardır koşup varamadığım yere,
biri yürüyerek varacak....!
böyle şeyler deyip sevgi böceği, hümanist, evrensel ahlak/değer yargılarına atıfta bulunan bu sözde yramın filozofu, aslında orul orul orospu evladı kansız terörist pç evladının tecavüz ettiği bazı kadınlar:
EVİN:
Bu militan Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesindendir. 1986 yılının başlarında APO, bu bayana cinsel ilişkide bulunmayı dayatır.
Hoparlörü eline alan bir sanatçıdan daha güzeldi sahneyi büyüleyen sesin.
Solmaya yüz tutmuş gecelerimi güzelleştiren şeydi büyüleyici sözlerin.
Duygulanarak baktığım hediyen, gecelerime tanıklık eden bir servetti.
Ben bilemedim kıymetini, sen üzülme sevdiğim.
Konuşmalarınla Akdeniz akşamlarına öğrettin narinliğini.
Kim bilir, uzaklardan gelecek
Kapitalizmin Gariplerine Müjde Olsun..
İlk okunduğunda başlık size “garip” gelebilir. Ancak makalenin sonuna gelindiğinde “garip” kelimesine yüklenen mana, daha bir anlam kazanacak üstelik kapitalizm sisteminin garipleri olmanın övüncünü duyacağız.
Birçoğumuzun aşina olduğu, bir şekilde duyduğu ya da okuduğu; “gariplerin müjdelendiği” hadis, şöyledir: Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve
Din meselesinin özüne dair…
Bir; Pagan Dinler.
İki; Kitaplı, Peygamberli ya da Suni Dinler. Yani bir peygamber tarafından oluşturulan dinler.
Pagan Dinler, yani çoktanrılı dinler, doğal dinlerdir. Tüm toplumun kolektif düşüncesi ve bilinciyle oluşturulur Pagan Dinler. Ama Kitaplı Dinler, bu işi tek başına Tanrı’dan, Allah’tan, Yahve’den mesaj aldığını, vahiy aldığını iddia
İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların "tecrübe" dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısı kesilmiş bir insana "tecrübeli" denir. 
Sigmund Freud