Eller
Ben bir pasifistim. Anarşist değil, liberteryen pasifistim. Bu seçtiğim varoluş fikrimi siz değerli okur dostlarımla paylaştığım, paylaşabildiğim için de mutluyum. Stefan Zweig gibi düşünürüm bu konuda. Stefan Zweig, Yahudi olmasına karşın, tıpkı Kafka gibi Siyonizm’in açık bir destekçisi olmamıştır. Her insan doğduğunda birtakım kimliklerle
Heidegger ölüm üzerine bir dizi çekseydi herhalde böyle bir şey olurdu. Ölüm, kayıplar ve yasın anlamına dair çok güzel bir diziydi. Bugün finalini izledim. Eğer bilseydim finali izlemeden önce bir ambulans da çağırırdım. İnsanı yerden yere vurabilecek bir sonu vardı. Ki zaten konusu itibariyle baştan sona ağırdı. Bazen bir kitabı okuduktan sonra günün birinde yeniden bazı sayfalarını açıp eski bir dostu görür gibi olmak istiyoruz. Bazen de bir diziyi bitirdikten sonra ara sıra açıp herhangi bir bölümünü öylesine yeniden izlemek, dizinin akıp geçmesini yeniden görmek. Six Feet Under benim için öyle oldu. Son bölümü izlemekle birlikte dizi bittikten hemen sonra özlemeye de başladım. Uzun soluklu dizilerin bitişi bir boşluk bırakıyor ki bu da öyleydi. Dizideki birçok arkadaşla vedalaşır gibi olduk, taa ki bir gün bir yerlerde yeniden rastlaşana dek. En sevdiğim karakter ise Nate’ti. Ne kadar ilginç değil mi, dünyanın bambaşka bir yerinde yaşayan bambaşka koşulları, bambaşka kültürü olan biriyle ortaklık kurabiliyoruz. Bu da hem senaristlerin hem de oyuncunun başarısı sanırım. Sanat böyle bir şey, uzakları yakın ediyor. Uzun zamandır burada hiçbir şey yazmıyordum ama insanı böylesine duygulandıran bir şeyi de insan paylaşmak istiyor, insanın eli yazıya gidiyor. İşte öyle. ☺️ #sixfeetunder
Reklam
Ne diziydi ama:)
Burdasın, dokunamıyorum çok saçma.” suskunlar
“ Bütün zayıflıklarınızı bilen ama onları asla size karşı kullanmayan insan, doğru insandır”! - Yedi numara Ne güzel diziydi 90lı yılların gençleri bilir bu diziyi ☺️
Ne diziydi ama
Senin ağzından çıkanla kulağının duyduğunu tuttuğunun aynı yerde kesişmesine rağmen algılamamakta çok isyankarsın. -İsmail Abi
Murathan Mungan-Eskidendi Çok Eskiden
"Zaman; hızla geçip gittiğini yaşarken değil ancak geriye dönüp baktığımızda anlayabileceğimiz sinsi bir kavram. Komşuluklarımızı, aile bağlarımızı, aşklarımızı biz değiştirdik. Peki iyi mi oldu kötü mü? Memnunmuyum yeni hayatlarımızdan, bilmiyorum. Ama bazı şeyleri çok özlüyorum." Ne güzel diziydi be Seksenler. Eskiye özlem sanırım hep
Reklam
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.