Dostlar merhaba,
(Sadece kendimin okuyacağını bildiğim yazıya giriş yaparken ben malsf)
Kitabı çok sevdim. İşin aslı astarını öğrenmeden, arka yüzüne hakim olmadan bir yargıya varmanın saçmalığını ; ve bu şekilde davranarak hayatımızda neden olabileceğimiz olumsuzlukların etkilerini çat diye önümüze seriyor.
İnsanların davranışlarını yalnızca kendi bakışımızla, empati kurmadan değerlendirerek karşımızdakini çok kırabileceğimizi gösteriyor. Ve hatta üzülerek söylüyorum ki, neden olduğumuz bu kırgınlığı fark ettiğimizde her şey için çok geç kalmış olabileceğimizi de bize hatırlatmayı unutmuyor.
Hayatta, zamanın herkes için farklı planları oluyor ve bu nedenle herkesin zamanı birbirine uyamıyor. Ve bu farklılık üzücü sahneleri karşımıza çıkarabiliyor. Bazen, konu ne olursa olsun, o zaman uyuşmadıkça karşılıklı yapılan fedakarlıkların ve çabaların bile bir anlamı kalmıyor. Ve bizi mutlu bir sona ulaştıramıyor. Bir yandan bunun üzerine bir hikayeydi diyebilirim.
Sonuca gelirsek, yalnızca gözlerimizle hiç bir işin doğrusunu göremeyeceğimiz gibi; duygularımızı kullanmadan da hiç bir insanı doğru anlayamayacağız.
ekstra içimden geldi notu:
Bu yüzden herkese sağlıklı iletişim kurabileceği insan ilişkileri, hiç bir şeye geç kalmadığı veya geç kalmış hissetmediği bir hayat diliyor ve kitap incelemesinden giderek uzaklaşan yazımı terk ediyorum.