288 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Kendini Bilmek ve Sevmek
Hayatı hızlı yaşayıp tüketmek kimine mantıklı kimine değil,bana göre hiç değil."İnan Başarırsın","Yarın her şey güzel olacak inan!" gibi bayat laflar barındırmayan bir kitaptı benim için ve alıntı çizmeden duramadım cidden.İçindeki resimler ise kitabın başta belirttiği gibi uzun uzun bakmalıktı...Kendimi olduğumuz gibi kabul etmemiz gerekiyor yoksa bir ilerleme aşamasına geçemiyoruz.İlerlemek istiyorsak hatalarla ilerleyip ve bunlarla ilerlerken bu hatalardan ders çıkarmalıyız,"Neden bunlar benim başıma geliyor " demek yerine "bundan ne ders çıkarmalıyım" demeliyiz.Yükselmek için önce düşmeliyiz,kimseyle bir yarışın içinde değiliz...Başkası olmayı istemek yerine bir "ben" oluştumalıyız...
Yalnızca Yavaşladığında Görebileceğin Şeyler
Yalnızca Yavaşladığında Görebileceğin ŞeylerHaemin Sunim · Pegasus Yayınları · 2017807 okunma
Ne güzel günlerdi bir kuru ekmek soğan bir de yeni filizlenmiş çiçekler.
Reklam
Allah'ım! Feryadımıza yetiş; sen ne güzel yardımcısın!
Sayfa 32 - Panama Yayıncılık
Karnının doymayacağı yerde açlığını belli etme derler, ne güzel söz. Her insana dert açılmaz, her insanla dertleşilmez.
Bilinen bir gerçek var ki; Muhabbet marifet ile alakalı bir durumdur, yani sevmek tanımakla olur. Öyleyse insan ne kadar tanırsa o kadar sever ne kadar severse o kadar da onların yolunda olur.
her gün bir yerden göçmek ne iyi her gün bir yere konmak ne güzel bulanmadan donmadan akmak ne hoş dünle beraber gitti cancağızım ne kadar söz varsa düne ait şimdi yeni şeyler söylemek lazım
Reklam
Ebu Zer iki şeyi hazmedemiyordu:
1. Valilerin tebaalarından daha üst bir seviyede yaşamaları Çünkü ona göre vali demek, ne demek idi? "Tebaasından önce acıkan, tebaasından sonra doyan adamdı!" Yani o önce halkı doyuracak, bütün halk doyunca ancak o doyacak! Bütün halkın doyması da pek mümkün olmadığı için, vali demek Ebu Zer'e göre aç adam demekti. Onun kitabında yazan bu! Çünkü o bunu görmüş Peygamber'den Ebû Bekir ve Ömer'den. 2. Sahabenin Hz. Peygamber Dönemi'nden farklı yaşamaları Ebu Zer bunu da hazmedemiyordu. O kendisine Efendimiz'den duyduğu (Kıyamet günü bana en yakın olanınız, onu dünyada nasıl bırakmışsan o hâliyle dünya hayatından ahirete göçen, bana kavuşanınızdır.) bir hadisi hedef olarak belirlediği için istiyordu ki bütün sahâbî de böyle olsun. Meşru ve helal bile olsa sahâbîye mal biriktirmeyi yakıştıramıyordu. Bu Ebû Zer'in içtihadıdır. İşte Ebû Zer bu iki şeyi hazmedemediği için mücadelesi hep bunun üzerinden yürüyordu.
Sen sarı gülleri seversin Sarı karanfilleri seversin Sarı kasımpatlarını Sarı bir dünyayı seversin Ben sende olan bütün renkleri seviyorum İşte tek farkımız bu Yoksa, hiçbir şey önemli değil dünyada Senden başka Ne zulümler Ne kavgalar Ne günler, ne geceler hiçbiri önemli değil Sen yaşadıkça Ve yaşamak hiçbir zaman Bunca güzel olmayacak Sen yaşadıkça
Sayfa 82
Hemen alışılmaz ama çabayla alışılır
Gün boyunca, çoğu belki aynı olsa bile 50-60 bin düşünce geçiyormuş aklımızdan. Peki bunların kaçı olumlu düşünce? Hangi düşüncemizde kendimizle olan güzel bir iletişimimiz var? Hangi düşüncelerimiz kendimizi veya hayatı gerçekten sevmekten oluşuyor? Hangi düşüncemizde gülümsedik veya içimiz ferahladı?.. Aklımızdan geçirdiğimiz düşünceler bizim
Tüm sokaklar, tüm şehirler, tüm ülkeler bana onu hatırlattı. Her yerde onu düşledim , her güzel anda onu istedim , gözyaşlarımı o siler belki diye ben hiç silmedim. Ne yaptıysam başaramadım. Kaçamadım. İnsanın başa çıkamadığı şehirler değil, anılarmış meğer. Bir gün kapım onun adıyla çalınınca anladım .
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.