Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ne Mutlu Türküm 'Diyebilene'"!!
Bugün ANKARA'nın, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde kurulmuş olan TÜRKİYE CUMHURİYETİ'nin başkenti olarak kabul edilmesinin 95. yılı.
Ne mutlu insanım diyebilene ...
Kelimelerin sustuğu yerdeyiz.Kürt olduğu için sevdiği kadın tarafından reddedilen havalimanında güvenlik görevlisi olarak çalışan bir kardeşimiz intihar etmiş geride gözü yaşlı bir fotoğrafla yürekleri dağlayan şu mesajı bırakmış: “kürt olduğumuzdan dolayı hep dışlandık. belki bu yaptığım şeyle değişir. ne mutlu kürt ve türküm diyene... hakkınızı helâl edin.” Ahhhh be güzel kardeşim değer miydi buna 😔
Reklam
Ne mutlu insanım diyebilene.*ibrahim layık
"Kürt olduğumuzdan dolayı hep dışlandık. Belki bu yaptığım şeyle değişir.Ne mutlu Kürt ve Türküm diyebilene. Hakkınızı helal edin."
Asıl mesele türk, kürt, laz, çerkez; suni alevi müslüman hıristiyan olmak değil, Asıl mesele iNSAN olabilimekKitabı okudu
Hanımlar, beyler! Benim bir milliyetçi olarak her millete ve her milliyete hürmetim vardır. Fakat niye saklayayım, Türk olmasaydım kendimi dünyanın en bahtsız adamı sayardım. Ne mutlu Türküm diyebilene.
Ne Mutlu korkmadan, yüksek sesle Türk’üm, Doğruyum, Çalışkanım diyebilene! Türkçüler günü🔥 Mübarek olsun!
Reklam
Tek Liderim Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ! Atatürk yaşayacak ilelebet Türk Ulusu’nun gönlünde… Araştırsan Atatürk’ün maneviyatını ve ilmini, Görürsün onda Muhammed Ali’nin hakikatlerini. Hz. Muhammed dedi, “Bende ederse beni ümmetim, Gelmiş geçmiş Peygamberlerden üstündür onlar derim.” Atatürk aldı Hz.
Türkler ve İslâm
Türklerin Müslüman olmaları radikal dönüşümler getirdi. Bütün cemaati tahayyül alt üst oldu. Sosyal hayatın hemen her safhası değişim yaşarken şahsi kimlikler bütünüyle dini-cemaati bir nitelik kazandı. Türk etnik kimliğinin İslamla kaynaşmasının yoğunluk derecesinin, Müslüman Araplar dahil, başka bir benzeri yoktur. İslam öncesi gelenek ve efsaneler köylüler ve aşiret mensupları arasında korunsa bile, 15. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı saray kültürü, yeni edinilen gaza idealine ve emperyal vizyona uygun olarak İslam öncesi etnik hatıralardan hemen tamamıyla arındırılmıştır. İstanbul'un fethinden önce Osmanlı Devleti bir imparatorluk değil, esas olarak bir "etnik Türk varlığıydı". Fetihten sonra, dini çeşitliliğin "millet" sistemiyle kurumlaştırılması etnik Türk kimliğinden emperyal devlete geçişi de beraberinde getirdi. Gaza idealini vaz eden İslami bağlanmanın etkisiyle etnik Türklük sönmeye yüz tuttu ve yerini bütünüyle dini tahassüse bıraktı. Osmanlı Devleti, Türk etnik kimliğinin esası­nı oluşturan naif soya dayalılığı boy-üstü bir kimliğe dönüştürürken, pek zorlanmamıştır.
Ulusçuluk hem emperyalist hem de antiemperyalist söylemlerin bir parçasıdır. Hem kurtuluş ve bağımsızlık, hem de baskı amaçlı hareketlerle ilişkili olabilmektedir.
Sayfa 30 - İletişim yayınları
Amaçlanan ulusal kimliğin teşekkülüne kadar, dinin araçsallaştırılarak kullanılmasında, Kemalist Batıcılar bir sakınca görmemekteydi. Dini kriterin asıl alınmasından dolayı, Grek alfabesiyle Türkçe yazan, dualarını Türkçe yapan Karaman ve Pontus'taki Ortodoks nüfus, Ortodoks Yunan kategorisine dahil edilmiş ve protestolarına rağmen zorunlu mübadeleye tabi tutulmuşlardır.
Sayfa 133Kitabı okudu
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.