"Sonuçta dünyanın bütün işleri aşağılıktır; başkalarının sözüyle, hiçbir tutkusu ya da bir gereksinimi olmaksızın, para, şan şeref ya da bilmem ne uğruna dedinen biri her zaman bir budaladır."
Herkesin hayatın belli döneminde kendisine sorması gereken soru..
“Sahi bre Ali, yaşamamız, ölmekten bu kadar korktuğumuz, yaşamak ne işe yarıyor? Uğruna bu kadar alçaldığımız, zulmettiğimiz, haram yediğimiz, insan öldürdüğümüz yaşamak ne işe yarıyor?
Sayfa 75 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
+1
Burjuvazi için yeryüzünde her şey, kendisi dahil para uğruna vardır, başka hiçbir şey uğruna değil. Hızlı kazançtan başka bir mutluluk, altın yitirmekten başka bir sızıdan farklı değildir. Bu hırs ve kazanma şehveti karşısında, tek bir insancıl duygunun lekelenmeden kalması mümkün değildir. Doğru, bu burjuvalar iyi birer kocadırlar, aile
Günümüzde yaşadığımız hayatları süsleyip, püslüyor, dışarıdan nasıl göründüğümüz uğruna bütün gerçeklerimizi parlatıyoruz. Televizyon olsun, sosyal medya olsun fark etmez, bizi ekrandan izleyen yabancılar bizi tanıdıklarını farz ediyorlar. Artık kimse gerçekle ilgilenmiyor, kimse gerçeği "beğenmek," "paylaşmak" ya da "takip etmek" istemiyor.
Destedeki bütün kartlar sizin kaybedeceğiniz biçimde dizilmişse o eli kazanmanın tek yolu kurallara karşı gelmektir. Yalvar, ödünç al, çal, ne yaparsan yap; suçüstü yakalansan da hiç değilse bir amaç uğruna mücadele etmiş olursun.
İslamı kabul eden halk ve birey, kabulden sonra, başka herhangi bir ideali için yaşaması ve ölmesi mümkün de­ğildir. Bir Müslümanın adı ne olursa olsun herhangi bir kral ve hükümdar, bir milliyeti, partiyi yüceltmek ve ona benzer bir şey uğruna kendini feda etmesi düşünüle­mez. Zira en güçlü İslami bilinçaltı düşüncesine göre o burada, bir çeşit putperestlik ve Allahsızlık fark eder. Müslüman ancak Allah adıyla ve İslam'ın yücelmesi adı­na ölebilir!
Sayfa 20 - Fide Yayınları | PDFKitabı okuyacak
Reklam
yaşadığımız hayatı bir başkası yaşasa mutlu olurdu. dunyayla bir sorunu olmazdı. Ama benim tek düşündüğüm, tonlarca c-4'ü dünyanın merkezine koyup bir karpuz gibi parçalanmasını seyretmekti. belki de tek so-run şuydu: biz ne istediğimizi bilememiştik hiçbir zaman. ve dolayısıyla her şeyi deniyorduk. belki görünce istediğimiz, uğruna yaşadığımız şeyi hatırlarız diye.
Sayfa 62 - kayraKitabı okudu
“Ne kendi vicdanınızı ne de kamu vicdanını zedeleyecek bir dav­ranışta bulunmak. Israrlarım size gereksiz gibi görünse de, bu sözlerin anlamını iyice ölçüp biçmeniz için size yalvarı­yorum, evet, Henriette'iniz bunun için size yalvarıyor. Sev­gili çocuğum, görünüşte basit olan bu sözler dürüstlüğün, onurun, saygının, nezaketin geleceğiniz için en güvenilir ve en acil araçlar olduğunu ifade ediyor. Bu bencil dünyada, birçokları, size duyguların etkisiyle hareket ederek başarılı olunamayacağını, çok saygı duyulan ahlaki değerlerin yük­ selmeyi geciktirdiğini söyleyecek; kötü yetiştirilmiş, iyi bir eğitim almamış ya da geleceği öngörmekte yetersiz kişilerin, hiçbir işe yaramadığı bahanesiyle küçük bir çocuğu incittik­lerini, yaşlı bir kadına nazik davranmadıklarını, iyi yürekli bir ihtiyara biraz vakit ayırmaya yanaşmadıklarını görecek, bir süre sonra uçlarını kırmadıkları dikenlere takıldıklarını ve servetlerini bir hiç uğruna kaybettiklerini fark edeceksi­niz; oysa bu görevler teorisine erkenden bağlanan kişi hiçbir engelle karşılaşmayacak, belki hedefine daha geç ulaşacak, ama kazançları sağlam duracak ve diğerlerininkiler eriyip gittiğinde yerinde kalacaktır.”
-üstelik ne uğruna? Beni çileden çıkaran, bütün bunların boşunalığıydı.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.