Cumartesi Günleri Sohbetleri: Devlet gazetesinin bürosunun olduğu KÜBİTEM'in sohbet bakımindan en canlı olduğu zaman cumartesi günü öğleden sonralarıydı. O yıllarda cumartesi günleri yarım gün mesai yapılırdı. Okulundan çıkan öğretim üyesi, öğretmen, öğrenci ile bürokratlar KÜBİTEM’e uğrarlar ve birer sohbet halkası oluştururlardı. Bunlar:
GAZETENİN BİR HAFTASI: KÜBİTEM için tutulan daire Devlet gazetesinin en lüks bürolarından birisi idi. Apartmanın girişi Bayındır sokaktandı ama salonu Meşrutiyet caddesine bakardı. Üç oda ve bir salondan oluşan büronun bir odası sırf Dündar Taşer'e tahsis edilmişti. Dündar Taşer misafirlerini burada karşılar görüşür, sohbetlerini burada
Reklam
"Dem-be-dem bülbül gibi ben zâr zâr ağlayayım Sen ferâgat gülşeninde âlemi güldür bana" Necâtî *Ben sürekli bülbül gibi inleye inleye ağlayayım. Sen ferâgat/istiğnâ gülşeninde âlemi güldür bana!
Gazi, maiyetindeki eğitim müfettişi Hasan Âli’ye (Yücel), “Sıfırı tarif edebilir misiniz?” diye sordu. “Sıfır işte efendimizin solunda olan bendenizim,” yanıtını verdi Hasan Âli. Maarif vekili atanması yolunda ilk adım atılmıştı ve bu görevi sırasında, Atatürk’ün dünya kültürünü Türkiye’ye taşımak idealini gerçekleştirme bakımından başka herkesi
Sayfa 544Kitabı okudu
Hani dediğim bey erenler? Dünya benim diyenler, Ecel aldı yer gizledi, Fani dünya kime kaldı? Gelimli gidimli dünya, Ahir son ucu ölümlü dünya...
Sayfa 153
Yüz berkitip gelemez idi âyine yüze Sen yüz verirsin ey yüzü hurşid o yüzsüze
Reklam
951 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.