Hiç aşık oldunuz mu? Korkunç bir şey, öyle değil mi? İnsanı çok kırılgan yapıyor. Göğsünüzü ve kalbinizi açıyor ve birinin içeri girip sizi mahvetmesine izin veriyor. Hiçbir şeyin sizi yaralayamaması için bütün savunma mekanizmalarını inşa edip, zırhınızı kuşanıyorsunuz, sonra aptal bir insan, diğer aptallardan bir farkı olmayan aptal bir insan hayatınıza giriyor… Onlara kendinizden bir parça veriyorsunuz. Halbuki bunu istememişlerdi. Bir gün sizi öpmek ya da size gülümsemek gibi ahmakça bir şey yaptılar ve sonrasında hayatınız artık sizin olmaktan çıktı. Aşk rehin alır. İçinize girer. Sizi içerden kemirir ve sonuçta karanlıkta ağlamanıza neden olur. “Belki de sadece arkadaş olmalıyız” gibi basit bir ifade kalbinize saplanan bir cam parçasına dönüşür. Acı verir. Sadece hayalinizde değil. Sadece zihninizde değil. Ruhunuzu acıtan, içinize girip sizi parçalayan gerçek bir acıdır bu. Aşktan nefret ediyorum.
Sanat Felsefesi, Estetik, Schiller, Ressamlar
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
Reklam
_Çok defa hem kendimden hem de her şeyden bıkmış bir haldeyim. _Aşık olan körleşir ve evlendikten 8 gün sonra gözleri açılıp gerçekle yüzleşir. _Espri, ince zekalıları ve avanakları ortaya çıkarır. _Dürüstlük, en mükemmel politikadır. _Ahlak bir şahsiyet meselesidir. Kişinin kusurlu olduğunu fark edebilmesi için ahlaklı olması şarttır. _Doğada
Eğer kurye zamanında gelirse 28 Eylül Çarşamba günü eşyalarla götüreceğim günlüğü kapatmadan önce mevcut üç önemli olaydan söz edeceğim. 1. Ankara'ya gelişimizden birkaç gün önce, bir grup komünist, Tokatlıyan Hotel'in tam bitişiğindeki bir odaya yerleşerek bomba ve silah depo etmişlerdi. Maksatlarının Gazi'nin bu oteli bir
Neden âşık olmalıyız?
Yaşınız kaç olursa olsun aşk büyük bir öğretici ve değiştiricidir.
Sayfa 15 - Profil KitapKitabı okuyacak
Antidepresan ..Çöken limbik sistemi...
“Ne düşünüyorsun?” “Neden insanların duygularını antidepresan adını verdikleri zehirlerle uyuşturduğunu... Hissetmekten kaçıyorlar. Varoluşunu sistemin monotonluğundan kurtaramadığı için, yaşama motivasyonu yok olan, bu motivasyonun yok oluşunun verdiği acıyı, yaşama isteğinin kaybolmasının yarattığı boşluğu hissetmemek adına duygularını
Sayfa 109
Reklam
Neden âşık olmalıyız?
"Bir gönlün var mı, mesele bu Şeytan aşkı olmadığından şeytan." Süleyman Çobanoğlu "Çünkü âşık insanın elinden, dilinden kimseye zarar gelmez; ruhuna üflenmiş o kutlu sevginin etkisiyle yeni bir mana inşasına koyulur."
Neil Gaiman demiş…
Hiç aşık oldunuz mu? Korkunç bir şey, öyle değil mi? İnsanı çok kırılgan yapıyor. Göğsünüzü ve kalbinizi açıyor ve birinin içeri girip sizi mahvetmesine izin veriyor. Hiçbir şeyin sizi yaralayamaması için bütün savunma mekanizmalarını inşa edip, zırhınızı kuşanıyorsunuz, sonra aptal bir insan, diğer aptallardan bir farkı olmayan aptal bir insan hayatınıza giriyor… Onlara kendinizden bir parça veriyorsunuz. Halbuki bunu istememişlerdi. Bir gün sizi öpmek ya da size gülümsemek gibi ahmakça bir şey yaptılar ve sonrasında hayatınız artık sizin olmaktan çıktı. Aşk rehin alır. İçinize girer. Sizi içerden kemirir ve sonuçta karanlıkta ağlamanıza neden olur. “Belki de sadece arkadaş olmalıyız” gibi basit bir ifade kalbinize saplanan bir cam parçasına dönüşür. Acı verir. Sadece hayalinizde değil. Sadece zihninizde değil. Ruhunuzu acıtan, içinize girip sizi parçalayan gerçek bir acıdır bu. Aşktan nefret ediyorum.
Sayfa 61 - Encore yayınları, Şubat 2018
Yüksek Anlam
. Hiç aşık oldun mu ? Korkunç değil mi ? Bu seni çok savunmasız yapıyor. Göğsünüzü açar ve kalbinizi açar ve birinin içine girip sizi alt üst edebileceği anlamına gelir. Tüm bu savunmaları geliştiriyorsunuz, bir zırh takımı oluşturuyorsunuz, böylece hiçbir şey size zarar veremez, sonra aptal bir kişi, diğer aptallardan farksız, aptal hayatınıza girer. Onlardan bir parça verirsiniz. Bir gün seni öpmek ya da gülümsemek gibi aptalca bir şey yaptılar ve sonra hayatın artık sana ait değil. Aşk rehin alır. İçine girer. Sizi dışarıda yer ve karanlıkta ağlamanıza neden olur, o kadar basit ki 'belki sadece arkadaş olmalıyız' gibi bir cümle, kalbinize doğru ilerleyen bir cam kıymığa dönüşür. Acıtıyor. Sadece hayal gücünde değil. Sadece akılda değil. Bu bir can acısı, içinize giren ve sizi parçalara ayıran gerçek bir acı. ...
BOHEMYA'DA SKANDAL Sherlock Holmes'a göre o, 'O kadın'dı. Onun için başka bir ifade kullandığını pek duymadım. Holmes'un gözünde, cinsiyetinin bütün özelliklerini gösteren tam bir kadındı. Holmes'un Irene Adler'a karşı hissettiği kesinlikle sevgi değildi. Bütün duygular, özellikle de bu duygu, onun soğuk, mükemmeliyetçi ama hayranlık uyandıracak
Reklam
ANLAM BİLGİSİ : (Çok mühim)
Hiç aşık oldunuz mu ? Korkunç bir şey, öyle değil mi ? İnsanı çok kırılgan yapıyor. Göğsünüzü ve kalbinizi açıyor ve birinin içeri girip sizi mahvetmesine izin veriyor. Hiçbir şeyin sizi yaralayamaması için bütün savunma mekanizmalarını inşa edip zırhınızı kuşanıyorsunuz. Sonra aptal bir insan, diğer aptallardan bir farkı olmayan aptal bir insan hayatınıza giriyor. Onlara kendinizden bir parça veriyorsunuz. Halbuki bunu istememişlerdi. Bir gün sizi öpmek ya da size gülümsemek gibi ahmakça bir şey yaptılar ve sonrasında hayatınız artık sizin olmaktan çıktı. Aşk rehin alır. İçinize girer. Sizi içerden kemirir ve sonuçta karanlıkta ağlamanıza neden olur. “Belki de sadece arkadaş olmalıyız" gibi basit bir ifade kalbinize saplanan bir cam parçasına dönüşür. Acı verir. Sadece hayalinizde değil. Sadece zihninizde değil. Ruhunuzu acıtan, içeri girip sizi parçalayan gerçek bir acıdır bu. Aşktan nefret ediyorum !..
Müthiş
"hiç aşık oldunuz mu? korkunç bir şey, öyle değil mi? insanı çok kırılgan yapıyor. göğsünüzü ve kalbinizi açıyor ve birinin içeri girip sizi mahvetmesine izin veriyor. hiçbir şeyin sizi yaralayamaması için bütün savunma mekanizmalarını inşa edip zırhınızı kuşanıyorsunuz. sonra aptal bir insan, diğer aptallardan bir farkı olmayan aptal bir insan hayatınıza giriyor. onlara kendinizden bir parça veriyorsunuz. halbuki bunu istememişlerdi. bir gün sizi öpmek ya da size gülümsemek gibi ahmakça bir şey yaptılar ve sonrasında hayatınız artık sizin olmaktan çıktı. aşk rehin alır. içinize girer. sizi içerden kemirir ve sonuçta karanlıkta ağlamanıza neden olur. "belki de sadece arkadaş olmalıyız" gibi basit bir ifade kalbinize saplanan bir cam parçasına dönüşür. acı verir. sadece hayalinizde değil. sadece zihninizde değil. ruhunuzu acıtan, içeri girip sizi parçalayan gerçek bir acıdır bu. aşktan nefret ediyorum."
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.