Sığ sularda yüzerdim hep, ondan önce, bütün bu olanlardan önce. Meçhule olan zafiyetimdendir belki, kim bilir? Derinliklerin belirsizlik olgu karmaşası korkuturdu beni. Plan dahilinde olmalıydı gerçekleşecek her ne varsa. Kontrol dışı kaoslardan uzak olmalıydım. İşin doğrusu, yürürlüğe giren tek değişimim düşüncelerden uzaklaşmamdı.
Çok sonralarıda olsa başladım anlamaya. Değişim kendi gelir, çağırmamızı beklemez, öylece dalıverir açık bıraktığımız ilk boşluktan içeri. Varoluş kuramının temelidir değişim. Sabit artan ivme içinde olması bazen değişimi göz ardı etmemize neden olur. Yinede onu tamamen unutmamıza müsaade etmez. Bazen aynayla çeker dikkatimizi, bazen takvimde koparmayı unuttuğumuz sayfaların çokluğuyla, bazen ilkler getiriverir aklımıza, bazen de elimize ilişiveren kırışmış fotoğraflarla.