Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nefis, daima ıztıraplar, kalâklar içinde evhamdan kurtulup tevekküle yanaşmıyor, hükm-ü kadere razı olmuyor. Halbuki şemsin tulû ve gurubu muayyen ve mukadder olduğu gibi, insanın da bu dünyada tulû ve gurubu ve sair mukadderatı kalem-i kader ile cephesinde yazılıdır. İsterse başını taşa vursun ki, o yazıları silsin; fakat başı kırılır, yazılara bir şey olmaz..
" Ey, Rabbine, itaat edip huzura eren nefis! " Sen O'ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön! " ( Fecr Sûresi 27-28 ayet )
Reklam
Gördüğüm rüyanın gerçekleştiğini görmek beni çok üzdü bir o kadar da sevindirdi çünkü bitmişti geçip gitmişti hüzün rüzgarı bana bu çetrefilli döneminde idrakı nasip eden Rabbime şükürler olsun ve size tavsiyem nefis denen şeyden olabildiğince benliğinizi arındırın ve kıyas etmeyi bırakalım lütfen kabullenmek insanı azaltmaz aksine çoğaltır hakikate giden yolda adımları hızlandırır bizi hiçlikten var eden Rabbe teslim olmak bizleri yalanlarla bezenmiş dünyevi mutluluklardan alıp hakiki mutluluğa eriştirir ve buna inanmak iman gerektirir bolca imanımızı sorgulamayı unutmayalım inşallah
Aklın Mertebeleri
"Aklın Mertebeleri Ehl-i tevhid olanların hepsinde bir tevhid düşüncesi oluştuğu halde bunlar arasında da diğerlerine göre temayüz edenler vardır. "Ben bazı peygamberleri bazısından üstün kıldım" (2-253) ayetinin bir delaleti de budur. Herkes kendi üstünde olandan istifade edip onun vasıtasıyla uyanacaktır. Her insan nasibi kadar
Aşk ansızın yükselen, nefis ama geçici bir kokudan ibaret olabilir. Her an gibi geçici.
Cinlerin insanlara benzediği yönler “hem akıl hem nefis sahibi olmaları”, “cinsiyetlerinin bulunması”, “insanlar gibi çoğalmaları”, “içlerinden iyi ve kötülerinin bulunması” gibi özelliklerdir.
Reklam
ey nefis! Eğer nefsini tam mânasıyla tanı- mış olsaydın, muhak-kak zannedecektin ki, insanlara her- hangi bir belâ ancak senin meymenetsizliğinden isabet eder. Azab olasıca, ey nefis! Kendi nefsini İblis'in merkebi yap- tın. İblis seni istediği yere çekip götürüyor. Seninle istihza ediyor. Buna rağmen sen kendi amelini beğeniyorsun. Hål- buki onun içinde öyle åfetler vardır ki, eğer başbaşa onlardan kurtulursan, kår senin ellerinde olur. Birçok hata ve kayışla- rına rağmen nasıl amelini beğeniyorsun? Halbuki Cenâb-ı Hak, İblis'in bir hatâdan ötürü ikiyüz bin sene (Adem yara- tılmazdan evvel) kendisine ibâdet ettikten sonra dergahından kovdu.
Ey nefis! Bilmez misin, günahkâr bir kimse, insan pisli- ğinden de daha pistir. Bilmez misin, insan pisliği, başka pis- likleri temizlemez. Sen kendi nefsinde temiz olmadığın hâlde başkasının temizlenmesine nasıl tama' edersin?
Ey nefis! Rahmet olasıca! Utanmaz mısın? Görünür ta rafını halk için süslü-yor, gizlilikte de büyük günahlarla Al- laha karşı mübareze ediyorsun! Acaba halktan utanıyor da hälıktan utanmıyor musun?
Ey nefis! Rahmet olasıca! Acele et! Helåk olmaya yak laştın. Ölüm yaklaştı. Korkutucu geldi. Ölümden sonra se- nin yerinde namaz kılan kim? Ölümden sonra senin yerinde oruç tutan kim? Ölümden sonra Rabbini senden razı ede cek kim var? Ey nefis! Rahmet olasıca! Senin için, ancak sa- yılı günler vardır. Eğer o günlerde ticaret edersen, onlar se- nin sermayendir. Halbuki onların çoğunu zâyi ettin. Eğer geri kalmış hayatın boyunca zâyi etmiş olduğun hayatından ötürü ağlarsan, yine kendi nefsin hakkında kusurlu sayılır sın. Geri kalmış kısmı zâyi ettiğinde ve âdetinin üzerine i5- rarlı bulunduğunda, acaba durum nasıl olur? Ey nefis! Bilmez misin, ölüm, sana vadedilendir. Kabir senin evin, toprak döşeğin, böcekler arkadaşındır. En bü yük korku (kıyamet dehşeti) önündedir. Bilmez misin, ey nefis, günahkârlar bir gün bile dünyaya dönmeyi temenni ederler. Tā ki, yapmış oldukları kusurları telafi etmekle meşgul olsunlar. Halbuki sen de onların te mennisindesin. Senin ömrünün bir günü, onlara dünya ve için-dekilerin karşılığında satılırsa, eğer güçleri yetiyorsa mu hakkak bunu satın alacaklardır. Halbuki sen günlerini gaf- let ve tembellikte zayi ediyorsun.
Reklam
Ey nefis! Eğer cehaletinden ve basiretinin körlüğünden âhireti istemek için dünyayı terketmiyorsan, acaba, dünya- daki ortakların hasisliğinden uzak kalmak için neden dünyayı terketmiyorsun? Dünya meşakkatinin çokluğundan, süratle fena olmasından korunmaktan ötürü neden bırakmıyorsun? O dünyanın çoğu, senin hakkında zahidlik yaptıktan sonra sen neden onun azı hakkında zâhidlik yapma-yasın? Sana ne olmuş ki, öyle bir dünya hoşuna gidiyor ki, eğer sana yar- dım ederse, senin memleketin yahudi ve senin önüne geçen ateşperest bir cemaattan hâli değildir. Halbuki onlar sen- den daha fazla dünya menfaat ve süsüne mazhar olmuşlar- dır
Mümin nefsine şöyle demelidir
Şumayt ibn Aclan diyor ki: “ Mümin nefsine şöyle demelidir: Ömür üç gündür: Dün içindekilerle beraber geçip gitti. Yarın ise sadece bir emeldir. Muhtemelen ona yetişemeyeceksin. Eğer yarına çıkacaksan, yarın zaten kendi rızkıyla birlikte gelecektir. Ancak yarının önünde (değerlendirilmesi gereken) bir gündüz, bir de gece bulunmaktadır ve pek çok nefis bu ikisinde ölüp gitmişlerdir. Belki sende aynı akıbeti yaşayacaksın. Yaşanılan günü düşünmek yeter. ( Beyhaki, Kitabu’z Zuhd)
Rahmet olasıca, ey nefis! Cehaletinden vazgeç!. Ahire- tini dünyanla kıyás et! Allah buyurur: Sizin yaradılışınız ve ölümden sonraki dirilişiniz ancak bir nefis gibidir. Nasıl ki, ilk yaratılışta başladık, öylece ölümden sonra dirilteceğiz. Nasıl Allah sizi yoktan yaratmış ise, öylece, ölümden sonra da diriltileceksiniz. Allah'ın kanunu budur. O kanunun de ğiştirildiğini göremezsin.
Rahmet olasıca, ey nefis! Dünya hayatının seni aldatması uygun değildir. Şeytan seni Allah'tan kandırmasın. Nefsine dikkat et! Senin emrin başkası için mühim değildir. Vakitle- rini zâyi etme! Nefesler sayılıdır. Senden bir nefes çıktıktan sonra senin bir kısmın gitmiş demektir. Hastalıktan evvel sıh- hatından ve meşguli-yetten evvel boşluktan, fakirlikten evvel zenginlikten, ihtiyarlıktan evvel gençlik-ten, ölümden evvel hayattan istifade et. Ahirette kalacağın kadar âhirete hazırlan
Ey nefis! Kendi nefsine bakmaktan ancak, gizli bir kü- für veya açık bir ahmaklıktan ötürü gevşediğini görüyorum. Gizli küfre gelince, o, hesab gününe olan inancının zá- fiyetidir. Sevabla ikabın miktarının büyüklüğüne olan ma- rifetinin azlığıdır. Açık ahmaklığa gelince: O da, senin, Al- lah'ın kerem ve afvına güvenmendir. Buna rağmen Allah'ın mekrine ve senin ibadetinden müstağni olmasına iltifat et- meyişindir
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.