İktisadi bunalımlar, siyasi dengeler ve birtakım diğer olaylar bütünü sonrası çıkan birçok durum var. Fakat işsizlik, sosyal güvenlik sistemlerindeki boşluklar, yoksulluğun ortaya çıkma sebeplerinin başını çekiyor.
İktisat öğrenimi almamış olmasına rağmen bir gazeteci gözüyle olayları yorumlaması sebebiyle akıcı, güzel bi kitap. Daha önce Vatan'daki köşe yazılarını okuduğum için bu kitabın o tür bir şey olacağını biliyordum.
Neşet’te duygulanarak rahmet dilemek ve Anadolu coğrafyası insanının saflığını, temizliğini, mütavazılığını bir kez daha anlamak için okuyun.
“Neden kendimize saygımız yok?” ya da “Nepotizm nedir?” gibi sorulara cevap bulmak için İlber Ortaylı’nın yazısını okuyun.
Bebeğini ve benliğini kaybeden bir annenin duygularını anlamak için okuyun.
Kaz Dağları’nı bir de Kafa’dakilerden dinleyin.
(Yorumum küçük spoiler'lar içeriyor olabilir. Kitap okunduktan sonra okunmasını öneririm.)
Eğer bir sanat eserinde kurgulanan dünya bir zaman ve coğrafyada gerçek hayatta yaşanmış ise, bence artık ona (bu kitapta anlatıldığı şekil) bir distopya denilmemelidir.
Baş karakterin kimliğinden başlamak gerekiyor belki de. "Josef".