Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Engin Çetin

Engin Çetin
@ngnctn
Biraz daha seversem ölüm süsümdür artık.
Gönderi kullanım dışı
Reklam
Başlama saati yeni bir güne, yaşanacakmış gibi yeni anlar oysa her şey sureti seninle geçen zamanların.
dünya dünya yalvarırım artık bir gün beni uyandırma Seyyidhan Kömürcü ~ Dünya Lekesi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Affedersin, yalnızlıkla âşık oldum ben sana.
Büyüdükçe insan yitiriyor mu gözü kara sevmeleri? Çocukken mi yaşanır kara sevdalar, platonik uzaktan sevmeler? O zamanlar mıdır birine aşık olmaya kâfi küçük bahaneler? Daha mı aşkı yaşar insan? O olmasa da yeter ihtimaller. Herhangi bir sen'i yaşatır hayaller.
Reklam
Bugün aşk şiirleri gibiyim, parçalı bulutlu; birazdan açar ve gösterir mavisini ne de olsa gökyüzü iyimserliği hâkim mısralara... Karanlıkta oturmuş olanın aydınlığa çıkınca yok olacağını bilemeyeşinin cehaleti var üzerinde ömrümün. Bilmek istemediklerimin tüm yükünü boşaltacak yer arıyor beynim, bir merminin dağıttığı o kan revan sahneyi ise kaldırabilecek bir bünye yok diye hayıflanan korkularım... Kötü olmak mıdır bu bilemiyorum ama iyi olmadığı, şerri hayra yormadığı, hiçlikte dahi deva bulamadığı kesin evinin önü alabildiğine açık olması gereken hayallerinin, engin'in...
Sahi
Sahi, yalnızlık da olmasa n'apardım ben? Aralık 2019 Murathan Mungan ~ Solak Defterler
Kadınım, seni sevmeye başladığı andan itibaren öğrendi gözlerim göze alabilmeyi.
Tam da işler sizin için yoluna girdi diye düşünürken, hiç hesapta olmayan biri tarafından ansızın üst üste birkaç kez bedeninize saplanmış bıçak darbelerinin ruhunuzda oluşturduğu soğuklukla kanlar içinde yere sırt üstü devrilip bulutlu bir gökyüzünü ölüme ramak kala ve dünya üzerinize henüz kapanmamışken birkaç saniyeliğine de olsa huzur içinde seyretmek gibidir aşk.
Nobel Edebiyat ödüllü şair Louise Glück, geçtiğimiz ay 80 yaşında aramızdan ayrılmıştı. “Dünyaya bir kez bakarız, çocuklukta. Geri kalanı hatıradır”, kendisinin en güçlü dizelerinden... Evet, dünyaya bir kez, o da çocuklukta bakarız.
Reklam
İnsanlar sular gibi içilmez demeyin, bu Allah'ı güldürür... Halit Asım
Irvin D. Yalom, Nietzsche Ağladığında'da şöyle der: “Çocuklarınızı yetiştirmek için önce kendinizi yetiştirmeniz gerek. Aksi halde, hayvani ihtiyaçlarınız, yalnızlığınız ya da içinizdeki boşlukları doldurmak için çocuk sahibi oluyorsunuz demektir.” 
Yaşam, birbirinin kopyası iki yokluğun, doğumdan önce ve ölümden sonra gelen iki karanlığın arasında çakan bir kıvılcımdır. Irvin D. Yalom
Halbuki bala düşmüş bir sinek bile olsanız, o an çok tatlı bile olsa, ömrünüz çok kısadır. (Bu metaforu da geçenlerde çok sevdiğim bir kadın dostum söyledi.) Yani şu an sizi tatlı bir kımıltısızlık halinde hissettiren şey, sizi öldürecek, bunu bilmek gerekir.
Yılmaz Gruda’nın “Çağrı” başlıklı şiirinden bir bölüm okuyalım: Gün vuruyor gün almaların alnına almaları ne benden alırsın, ne daldan bu ne menem oluş böyle dağlara kan çöküyor can, can çöküyor bahçalarda- gün sensiz vuruyor almaların alnına beni sana hasret vuruyor hiç böyleyin yazmamıştı ol sevda- yetti gayrı yetti toprak toprak bölündüğümüz yetti beni senden ayrı komalar içesim yok bu duru suları, gülesim yok- benden ayrı akşamların olsun ha sen bir başına kahrol sana ben bir başıma kahrolayım ha aklıma ziyan yaşadığın- konuş gayrı, gayrı gel bu dünya rahatların koyup da gel bütün giysilerin soyup da gel
Hilmi Yavuz, Yılmaz Gruda’ya ilişkin anılarını dile getirdiği yazısında, Gruda’nın soyadının Arkon olduğunu ve ilk şiirlerinin A. Yılmaz Arkon adıyla yayımlandığını belirtiyor ve devam ediyor: “Gruda’yı, sanki Neruda’ya özenerek benimsemiştir - müstear ad olarak.” Yavuz yazısında, Yılmaz Gruda’nın şairliğine ilişkin düşüncesini de şöyle ifade ediyor: “Benim için onun şiiri, hâlâ ‘sarışın rüyâların beşiği ziynet kutusu’ndaki mücevherler gibidir ve… İhtişamını hiç yitirmedi…” “İstanbul Yıkıntısı” başlıklı şiirinden bir betik sunalım: İstanbulu soruyorlar mardiros kazasyana- bir karo üçlüsü bulsa mardiros blum diyecek İstanbul mu diyor Yoktu ki olsun- ama insan var mücevherat gibi limanda, tersanede, kavgada görürsün sana ışıklar koparıp getirir yeraltından kendi ölüsünü bile kendi getirir bir çocuk gibi güler istasyonlarda bir keski gibi güler yalnızlığı bu yıkımlar pek koymaz adama Şairi saygıyla selamlıyor ve uğurlar olsun diyoruz.