“Peki ya siz,” dedi Martin, “atmacaların her güvercin bulduklarında onları yediklerine inanıyor musunuz?” “Elbette inanıyorum,” dedi Candide. “E o zaman!” dedi Martin. “Eğer atmacalar hep aynı huya sahip idiyse, insanlar niçin kendi huylarını değiştirsin istiyorsunuz ki?” “Ah ama, arada büyük bir fark var,” dedi Candide, “zira özgür irade…”
Sayfa 101 - Can yayınlarıKitabı okuyor
"İnsanları anlamakla ilgili dediğin doğru. Ben annemden niçin gittiğini bildiğim için nefret ediyorum. Biliyorum, çünkü o benim içimde." Cal'in başı eğik, sesi kırıktı. Li ayağa fırladı. "Sakın." Dedi sertçe. "Duydun mu? Sakın bir daha görmeyeyim. Elbette içinde taşıyor olabilirsin. Herkes taşır. Ama ötekini de taşıyorsun. Bak! Kaldır başını. Bana bak dedim!" Cal başını kaldırıp bitkin bir tonda "Ne istiyorsun?" dedi. "Ötekini de taşıyorsun içinde, dinle beni, öyle olmasan taşıyor muyum diye merak bile etmezdin. İşin kolayına kaçma sakın. Kendine atalarını mazeret göstermek çok kolaydır. Sakın ha. Senin böyle bir şey yaptığını görmeyeyim. Şimdi bana dikkatle bak ki unutmayasın. Her ne yaparsan yap sen yapmış olacaksın. Annen değil." "Buna inanıyor musun Li?" "Evet. İnanıyorum. Sen de inansan iyi edersin. Yoksa kemiklerini kırarım."
Reklam
Dünyada münakaşasını faydasız ve saçma bulduğum iki ruh hali vardır: Biri aşk diğeri iman. Akıl hudutları içinde kalan delillerimizle akıl hudutları dışında kalan duygulara nasıl hücum edebiliriz? Seviyorum ve inanıyorum diyenlere niçin diye soramazsınız. Bir milyon sebep vardır çoğu malumdan bir milyon kere daha kuvvetli meçhul sebeplerdir.
Sayfa 129Kitabı okudu
“Kaderimizde ne varsa onu yaşarız.” düşüncesiyle tedbiri ve gayreti elden bırakmak, yapmamız gereken işleri Allah’a havale etmek tevekkül değil, tembellik ve miskinliktir. Dinimizin tevekkül anlayışı bu değildir. Doğru tevekkül inancı, bizi yanlış kader inancından korur.
Türbe ziyaretleri esnasında, kabirdeki salih kişilerden ev, araba, kısmet, başarı ya da sıkıntılarından kurtulmak için yardım vb. şeyler istemek şirktir. Çünkü dua etmek bir ibadettir ve ibadet, sadece Allah’a yapılır. Ayrıca, insanın ihtiyaç duyduğu şeyleri vermek sadece Allah’ın elindedir. Ölüler, insanların sıkıntılarını giderip ihtiyaçlarını karşılayamazlar.
Hayatımızdaki “uzun yaşama arzusu” da ahiretin varlığını hissettiren delillerdendir. Hepimizde sonsuzluk duygusu vardır. Bu duygunun tatmin olacağı yer ahirettir. Ölüm ile birlikte her şeyin son bulduğu bir yok oluş, bizi ümitsizliğe ve strese iter. Ahiretin varlığı psikolojik ve sosyal açıdan hayatımızı daha anlamlı kılar.
Reklam
Allah’ın merhameti bazen lütfu ile gelebileceği gibi bazen de şer gibi görünen olaylarla gelebilir. Olumsuz gibi görünen olaylarda Allah’ın merhametini anlayabilmek arka plandaki hikmeti görebilmekten geçer.
Allah her şeyi zıddı ile yaratmıştır. Zıt olan her durum iyiliğin kıymetini bilmemizi ve ona yönelmemizi sağlar. Kötünün olduğu yerde iyinin, çirkinin olduğu yerde güzelin, cehennemin olduğu yerde cennetin değeri anlaşılır.
Aşırılığa kaçıp din konusunda insanlara baskı yapmak, Allah’ın uygun görmediği bir davranıştır. Kur’an-ı Kerim’de “Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzüde bulunanların hepsi topluca iman ederdi. Hâl böyleyken,mümin olsunlar diye sen tutup insanları zorlayacak mısın!” buyrulmaktadır. Kaldı ki zorlama ile olan inanç kişiyi mümin değil münafık yapar
Tülsü'yü Sevmek
Öyleyse şimdi seksenini aşmış olmalı... -Neden? - Siz dört-beş yaşınızdayken o on beşinde olduğuna göre... - Tülsü yaşlanmıyor ki... - Sonra gördünüz demek? - Hep onu arayıp duruyorum. Benim başka niçin bu kentte olduğumu sanıyorsunuz? Dünyanın bilmediğim bir yerinde, bilme diğim bir adreste yaşayan, beni bekleyen bilmediğim bir kadındır Tülsü. O'nu bulacağına inanıyorum, hep arıyorum. Bu yüz den bütün dünyayı dolaşıp duruyorum ya...
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Reklam
-Ben hayatın bir imtihan olduğuna inanıyorum. Yeniden dirilişe, öbür dünyaya inanıyorum. -Ben de inanıyorum. - Peki niçin öyleyse ömrünün her anını mal biriktirmeye harcadın, harcıyorsun.
Anne karnında hiç yokken yaratılmasına hayret etmeyen insanın, tekrar nasıl dirileceğine şaşırması gariptir.
Sayfa 124 - dibKitabı okudu
Allah inkarcılara rahmet etmeyecek⁵⁶ ve onları kendinden uzak tutacaktır ⁵⁷ !
Sayfa 130 - dibKitabı okudu
Bu duygu sana da yabancı değildir eminim, trenle geçerken veya bir doğa yürüyüşünde uzakta bir ev görürsün ve birden,niçin burada yaşamıyorum ki , diye düşünürsün . Burada mutlu olabilirdim. Zaman zaman her insanın bu düşünceye kapıldığına ve bir kez uzun süre bir evden gözlerini ayıramadığında, bu imgenin her çizgisiyle zihnine nakşolduğuna inanıyorum
Ey günah işleyerek aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, çünkü Allah bütün günahları bağışlar, doğrusu o çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. ⁷⁶
Sayfa 41 - zümer39/53Kitabı okudu
1,166 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.