"İlk defa olarak, Şark'ın bi-çâre ferdinin hayat savaşında ezilmemesinde kadere inanışın bir amil olacağını düşünüyordu. Başlarında boza pişiren en kavi, en zalim hükümdarları hep kül gibi savrulmuş, geçmiş çınar gibi insanları deviren fırtına, zamanında baş eğmeyi bilen, nazenin sazlara benzeyen insanları köklerinden koparamamıştı. Manevi kuvvetlere deruni teslimiyetin hilkatte en nafiz bir kudret olmadığını kim iddia edebilir. "