Ehli Sünnet'in kalesi İsmet abimizin bir kitabını daha bitirmek nasip oldu, hamdolsun. Evet evet, kasten ehli sünne'in kalesi dedim. Tabi biraz ironi de olsa hakikat yanı da yok değil.
Bu kitap sanki diğer kitaplarına oranla daha bir İslâmî muhteva içeriyor gibi geldi bana. Ondan diyorum Ehli Sünnet'in kalesi diye. Ayrıca zaten abinin kitaplarının her biri İslâm'la yoğrulmuş ama bu daha fazla diyebilirim.
Ayrıca bendeki yeni baskısı olduğu için iki kitap birleştirilmiş bir halde. Diğeri ise "Surat Asmak Hakkımız" kitabı.
Kitap baştan sona okuyucusuna İslâmî bir duruş vaaz ediyor adeta. Hem de dimdik bir duruş. Beni zaten İsmet abiye çeken en büyük etken de budur. Rabbim daim eylesin diyelim abi de olan bu duruşu, âmin.
Şu meseleyi de azıcık deşmek isterim: İsmet abi adı anıldığında sürekli olarak sevenleri ve sevmeyenleri olarak bir tartışma alıp gidiyor. Aslında iki tarafta bunda haklılar. İsmet abinin kırdığı potlara, devirdiği çamlara karşın taarruz edilmeye; getirdiği duruş ve güzellikler için müdafaa edilmeye hakkı vardır diye düşünüyorum. Ben hatası ve sevabıyla seviyor ve kimseyle münakaşa etmeme tarafını tutuyorum. Çünkü bu yaşıma gelip ve üstelik çokta laf ebesi olmama rağmen kimseyi bir tartışmada alt ettiğimi bilmem. Yada pek hatırlamıyorum daha doğrusu demek yerinde olur. O haseple genç kardeşlerime de fikirler konusunda tartışma ve tenkide devam etmelerini, şahıslar konusunda ise susmalarını tavsiye ederim. Ben yine çok konuştum...
Mevlam abimize selamet versin diye dua ederiz. Bizlere de "onu anlayıp, onun ufkunu geçmek" nasip olsun diye de niyaz ederiz.