Nûn-u serencâm ve kavli müttaki
Hasret otağında sana yakînim
İşrakî gönlümün emeli baki
Bin alem bin fersah yine seninim
Rakam yekûn tafsilâtı yılların
Bir vadede kalbura dönen akıl
Bu alemde bir avuç toprak kârın
Beni vaslına bir sen mükerrem kıl
Arifin... Agâhın... Fazlın... Ozanın...
Sireti lisanından müşfik mana
Mahlası sensin şebrengi fezanın
Hakka şükrüm sencileyin dermana
Ruhumun terennümü bu şiirden
Her cihanda diye başlayan niyaz
Bağlanmış gönül ne büyü ne sihirden
Bencileyin beni sana muttasıl yaz
Osman Baltacı
“Allahım! Senden beni doğru yola iletmeni ve o yolda başarılı kılmanı niyâz ederim.”
Peygamberlikten istifa etme noktasına gelmek.
Ve Musa Rabbe dedi: Niçin kuluna kötü davrandın? Ve niçin gözünde lütuf bulmadım ki, bu kavmin bütün yükünü benim üzerime yüklüyorsun?.. Bütün bu kavmi ben yalnız taşıyamam, çünkü bana çok ağırdır. Ve eğer benimle böyle davranırsan, niyaz ederim, eğer gözünde lütuf buldumsa, beni hemen öldür; ve sefaletimi görmemeyeyim.
Sayfa 153 - sayılar 11 - Bap 11Kitabı yarım bıraktı
Malazgirt Savaşı
(...)Bizans İmparatoru Romanos Diogenes, kazanacağını düşündüğü savaşın ardından kış mevsimini nerede geçireceğini hesap edip Türk şehirleri hakkında bilgi topluyor, savaş sonrasının planları ile meşgul oluyordu. Ağzı kulaklarında Müslüman ülkelerini adamları arasında paylaştırıyor ve kendilerine parlak gelecek vaatlerinde bulunuyordu. Fakat savaş
Ken'an er-Rifaî hz: '' ben nefsimle var olduğum iddiasında isem canlı değil ölüyüm. Şayet yalnız Allah 'In var olduğunu idrak ediyorsam nefsimin esaretinden kurtulmuşum demektir. Eğer bu vîran Allah vücutta lütfedip tecelli ederse, vücudum di ilir ve canım vücut kesilir.
Demekki benliği, nefsi, aşk ile yıkmak gerek. Vücudu vîran edip güneşin (Allah' In nuru) bütün ışınlarıyla o vücuda sirayetini sağlamak gerek.
Yüce Allah Im beni ezelî canlı olarak istiyorsan (nasibim varsa) niyaz ettiğim bu hale beni kavuştur. ''
İstanbul hükümeti tarafından idam edilen Nusret Bey’in ailesine Ankara Hükümeti sahip çıkacaktı.
Bir başka maddi yardımın çok uzaklardan geliyordu. Enver Paşa’nın Moskova’dan gönderdiği
paralarla ailelerin geçimlerinin sağlandığı kayıt altına alınmıştı. Ocak 1921 tarihini taşıyan listede hiç
kimsenin unutulmamıştır:
“Talat Paşa’ya: 10.000
