"İş, nasıl oluyorsa bizlerin hain oluşuna geliyordu... yaftası olan ve arkasında kalabalıklar tutan bu insanların söylediklerinin tutarlılığı, muhatapları tarafından, doğru yanlış muhakemesi yapmaksızın kabul ediliyordu. Öyle ya, içten içe ben de kabul ediyordum, tabii ki bu yalanı değil; ilerisini, getirisini. Mademki bunları düşünüyorsunuz, o zaman emeğimi sizin için sunmayacağım, beni hiçbir göreve çağırmayacaksınız, bir hainin sizin değerlerinizi benimsemesini bekleyemezsiniz; sevmem için zor kullanmayacak ve hiçbir baskıda bulunmayacaksınız... İşte olay şimdi daha da alevleniyordu, bu ham kütükler; hiçbir zaman için bir adım sonrasını düşünmemişlerdi, aptallıklarından değildi; ne istediklerini, kendileri bile bilmiyordu! Kör oldukları içindi tümü... kördüler fakat bu noksanlık, yine de zorbalıklarını engellemiyordu. Dünyanın hangi köşesinde benim gibi biri katledilecek olsa onore oluyorlardı; neden ve niçin suallerini kendilerine soramıyorlardı... bu insanlara, öğretilmiş birkaç gerçek söz konusuydu; "değerleri yok etme ve kendi değersizlikleri içerisinde ele geçirilmeye müsait olmak" vücudun kangreni, bütünüyle bundan ibaretti. Yorulmadılar, sarf etmediler; salt kusursuz bir aptaldı bütün hepsi." M.A
Kötüler de Kötü Olduklarını Kabul Etmez
Çevremde kötü insanlar vardı; ben ise onlar tarafından iyi biri olarak bilindiğimi düşünürdüm ama yanılmışım. Kötüye kötüsün dediğim için o kötüye göre de ben kötünün baş rolüymüşüm.✍️
Reklam
İlk sayfamı boş bıraktım… Belki daha güzel hissettiğim zamanlarda kullanırım diye. Yani böyle bir giriş olsun istemedim. Hissettiklerim, düşündüklerim, yaşadıklarım, mantığım, kalbim her birisi öyle farklı alemlerde ki dört bir yandan savaş var içimde. Ve öyle ki onca kalabalıkta yalnız hissediyorum. Yabancılaştım gibi. Sonra bir anda her şey normale dönüyor. Ama böyle kısa bir mola gibi sanki beni sakinleştiren şeyler galip geliyor. ve daha sonra tekrar savaş başlıyor içimde bu sefer de öyle bir an geliyor ki bana kötü hissettirecek tüm etkenler galip geliyor. Ben de arayış içindeyim içimdeki barışı sağlayacak her şeye tutunmak istiyorum. Ama zayıfım işte gerçekten bu çıkmazı ben yaptım kendime. Düşüncelerimle bir çıkmaz oluşturdum. Ve yaşıyorum. Yaşadıklarım değil beni bu hale getiren. Bir suçlu sectim artık ve sürekli suçluyorum. O da benim işte . Bir insanın kendi ile verdiği savaşın galibi yok sanırım. Ben de kendimle savaşıyorum tek bir kapıya çıkıyorum ve de tek o kapı beni tatmin ediyor. O kapıda kalabilirsem eğer kurtulacağım, biliyorum. Evet evet tevekkül etmek benim ilacım, içimdeki savaşın beyaz bayrağı. Başka yolu yok en nihayetinde. Biraz uzun sürdü veya sürüyor. Memnuniyetsiz biri olmak istemiyorum hayatımı bu şekilde yaşamak da istemiyorum. O yüzden ilacimi kendime yüksek dozda yüklemem lazım umarım başarabilirim.
CENNETİ KAZANABİLENE NE MUTLU .
🌳🌳🌳🌳🌳🌳🌳🌳🌳 Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a:  "Cennette at var mı ?"  Diye sordu. Aleyhissalatu vesselam da: "Allah Teala Hazretleri Seni cennete koyduğu Takdirde, Kızıl yakuttan Bir At üzerinde Orada Dolaşmak isteyecek olsan, o seni istediğin her yere uçuracaktır." buyurdular. Bunun üzerine diğer biri
"SEN PEJOYU BİLİYON MU?" Adamın biri, Peugeot (Pejo) marka bir minibüs alır. Sonraki gün yolcu taşımaya çıkar. Minibüs tıklım tıklım, tutar kasabanın yolunu ve gittikçe hızlanır. Yolculardan biri: -Kaptan yavaş... Bir yere çarpacaz! der. Şoför: -Sen Pejo'yu biliyon mu? der. Yolcu: -Hayır! der. Şoför: -O zaman susacan, der ve devam
Sizde varmı böyle his ?
ben mesela biri bana yorum yaptımı gönderime eğer cevapsız bırakırsam kendimi kötü hissediyorum sanki böyle biriyle konuşurken o konuşmuş da ben susup cevap vermemişim gibi hissediyorum sorun ben de mi acaba ?
Reklam
Günaydın. Geride bırakmak ne zor. Bir yeri terk etmek ya da birini, küsmek, görüşmemeye çabalamak değil; geride bırakmak. Varlığını hiç olmamışçasına yok etmek. Ne zor. Calligarich, "Ama hep böyledir işte, yaşam boyu tanıştığımız değil, geride bıraktığımız insanlardır bizi biz yapan," der. Geride bıraktıklarımıza da şükür sevgili okur.
-Gâyet Mühim bir Alıntı-
1980 öncesine gidiyorum. Ortaokul öğrencisiyim. Babam bizim evimize de televizyon aldı. Sadece TRT var ve yayınlar siyah beyaz. Günün birinde Charlie Chaplin’i keşfettik. Filmin başından sonuna katıla katıla kahkaha atarak izledik dört kardeş. Bir hafta sonu yine Charlie Chaplin filmi vardı ve saatinin gelmesini dakika dakika sabırla çekiyorken
Sen kimseye sevgi besleme istiyorum, evet belki bencillik ama o sevgiyi ben kendime istiyorum Bazen gülüyosun ya, yanağında gamzeler çıkıyor, Başka biri görmesin, tek ben göreyim istiyorum
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.