“Savaş başladığında iki oğlum birlikte cepheye koştular, artık her anne gibi ben de diken üzerindeydim, evlatlarımı görünceye kadar gözüme uyku bile girmiyor, yerimde duramıyordum. Durum gerçekten dayanılacak gibi değildi, bu yüzden bir gün iyice bunaldığım bir anda kendimi tutamayarak, “Yüce rabbim, ne olur bütün yavrularımızı gözet, iki evladımı da koru ve ne olur ikisini birden alma benden, hiç olmazsa birini olsun bağışla!” diye Allah’a yakardım. Bir süre sonra evlatlarımdan biri şehit oldu, diğerini ise şükürler olsun Allah bana bağışladı. Ancak o günden beri bu dua içimde hep bir sızı olarak kanadı durdu. Acaba evlatlarımdan birini feda ediyormuş gibi dua etmeseydim diğer evladım da yaşar mıydı diye düşünmekten ve sürekli göz yaşı dökmekten kendimi bir türlü alamıyorum.”
Sayfa 78 - Apra YayıncılıkKitabı okuyor
Herşey bir başka. Bizzat kendimi başka biri olarak hissediyo­rum. Bana karşı olan bu düşünceleri ben bunaltabildiğime göre, bu düşünceler de bir başkasının oluyor o zaman. Herşey bir ağırlık, yük. Hala ezilip tuz buz olmuş değilim ha? Beni ezmeyen kim mi?
Reklam
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
"Babama defalarca seslendim, hatta kötü kötü rüyalar görüp o rüyalardan uyandığımda bile. Biri bir yerlerden çıksın, umutlarımı uyandırsın, elindeki avucundaki oyunları yüreğime döksün istiyordum."
DEVLET UĞRUNA KENDİNİ FEDA EDEN KAHRAMAN: URUNGU (BOZKURTLAR DİRİLİYOR) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce yine uzunca bir özet verelim Kür Şad ihtilali, Çin Kağanı Tay-tsung'u korku ve endişeye kaptırmıştır. Ne yapılacağını görüşmek üzere nazırlarını sarayda toplar. Çeşitli fikirler ileri sürülür. Sonunda Gök Türklerin Çin'den
Reklam
Böyle birisine denk gelirseniz direk kaçın!
"Aslında benim hayatımı tam anlamıyla iki kısma ayırabiliriz Tesla. Tıpkı milattan önce ve milattan sonra gibi. . . Zira hiçbir fikrin olmasa da sen benim miladım oldun. Senden önce ortala­ma bir sokak çocuğuydum. Zor ve çekinlen ez bir hayatın içinde diğer çocukların yaşadığı şiddeti, tacizi ve tecavüzü yaşadım. En pis çöp tenekelerine
Popüler Kültür-Bilim Serisi
Dil ve Üslup Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
Olayların Mekânı Romanın geniş mekânı bütün bir bozkırdır. Ötüken'deki çadır şehir, Çin Seddi, başkent Siganfu, Vey kıyıları ayrıntılara girilmeden verilir. Dar mekân olarak eserde yer alan Ötüken'deki bazı çadırlar ile üstü örtülü alış veriş merkezi, Kıraç Ata'nın yaşadığı mağara, Siganfu'daki birkaç ev, paralı gösterilerin
25 yıla özel önsöz
İnsanın ya da herhangi bir canlı varlığın yapısında, daha başlarken pes etme, kendi yüzüne tükürüp varoluşu lanetleme diye bir şey yoktur; bunun oluşması ancak bir yozlaşma sürecinin sonucu olabilir, onun da hızı kişiden kişiye değişir. Bazısı ilk baskı karşısında pes eder, bazısı satılıp teslim olur, bazısı göze çarpmayan derecelerde küçülerek
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.