Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
yaşadığımız dönem, içindeki insanlar pardon hangi insanlar ya da insanlar mı artık demeliyiz? olan biten şeyleri görüyorlar ama hâlâ tepkisiz kalıp gülebilen biri insan değil, o insanları yakıp öldüren caniyle aynı kalbe sahip... gs maçı kazandığı için sokaklara dökülebiliyorsunuz ama onca çocuk insan katledildi siz hâlâ neyin kutlamasını yapıp neyden gurur duyuyorsunuz? cidden bazı insanlara insan demek bile çok fazla, insanın insan olduğunu merhametinden anlarız artık , merhamet bir yana insanlık duygusu kalmamış insanlarla aynı havayı paylaşmak büyük bir yük.. onların başına gelen bizim de başımıza gelebilir, bugün dünya mavi diye yarın yer yarılıp kırmızıya dönmeyeceği ne malum?
Eş Seçiminde Anne-Babaya Hürmetin Önemi Müslüman gençler! Eş seçiminde arayacağınız en önemli özelliklerden birisi de anne-babaya hürmet olsun. Çünkü bize namaz, oruç, tesettür, zekât ve cihat gibi farzları emreden Allah’ımız, “Eğer onlardan (anne ve babalarınızdan) biri ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara ‘öf’
Reklam
Gazze
Binlerce genç, yaşlı, kadın , çoluk çocuğun öldürüldüğü bu dünyada yaşamak bana utanç veriyor ve hâlâ buna kimse ses çıkarmıyor. Gerçekten aklım almıyor, ya düşünsenize oğlunuz, kızınız ya da anne babanız yanarak öldürülüyor, naaşları bile bulunmuyor . Ve bazen bazı insanların vicdanının olduğunu düşünmüyorum, ve en çok merak ettiğim şey şu biz yarın öbür gün öleceğiz hesaba çekildiğimiz zaman bu yaşanılanlara ses çıkarmayan bu olanlara tırnağını bile kıpırdatmayan insanlar ( böyle olanlara insan demek bile bana utanç veriyor) ne yapacaklar ?? Ben düşündükçe canımdan can gidiyor, burada böyle elim kolum bağlı otumaktan o kadar çok hicap duyuyorum kii bunun hesabı bile bana ağır geliyor ve bu soykırıma destek verenlerin bir kalbi olduğunu düşünmüyorum
Söylemler eylemlerle tutarlı olmayınca...
Aynı olay, aynı kıyamet herkeste aynı etkiyi yaratmaz. Ne demek bu? Deprem, çok büyük bir deprem yaşadık. O coğrafyada yaşayan yaşamayan herkes farklı etkilendi. Kombisini kapatıp soğukta oturan da, cebindeki tüm parasını bağışlayan da, koşarak yardıma giden de, koşarak soyguna giden de bizim insanımız. Aynı coğrafyada yaşayan, hemen hemen aynı inançlarla beslenen insanımız. Peki insanların bu kadar farklı davranmaya sevk eden sebep nedir? Ne ahlak, ne vicdan, ne de merhamet tamamen psikoloji. Gözlerimizin önünde bir vahşet yaşanıyor, uykusunu kaybeden de var, gününü gün eden de. İnsanın iyiliğe meyli vardır, yani bir insan daha önce çok ciddi suçlar işlemiş olsa bile çoğunluk tercih etme şansı olsa iyilikten yana tercihte bulunur. Bunca insan böyle bir iletişim çağında bunca kötülüğe şahit olup nasıl yaşayabiliyor. Duygularını ifade ederek içindeki duygudan kurtuluyor. Yani paylaşım yapmak, duyguyu açığa çıkartmak insanı hafifleştiriyor. Ne demek istiyorum! Diyorum ki elbette duygularımızı ifade edelim, ancak davranışlarımızda da değişikliğe gidelim. Hepimiz hayatın içinde katma değer yaratıyor ve bu katma değerlerle temel tüketim maddesi dahil harcama yapıyoruz. Lütfen ama lütfen en azından bireysel anlamda çalıştığımız kurumlar adına kendi ülkemizin ürünlerini tüketelim. Solcu- sağcı, faşist-sosyalist, sunni-alevi demeden. Çünkü biliyoruz ki, o silahların mermilerini biz finanse ediyoruz. "Eylemlerle, söylemler uyumlu olduğunda tüm dünya dönüşür." Chuang Tzu
Okumanızı rica ediyorum.
❗Kızın birisi bana:"Babam, sofrada üç-dört çeşit yemek olduğu zaman kızıyor. Bu kadar aç insan varken bu ayıp kaçar diyor." dedi. Hımm. Babanın samimiyetini test edeyim mi dedim. O ne demek dedi. Şu demek dedim:"Babanın, sofraya üç-dört çeşit yemek koyabileceğiniz kadar parası var anlaşılan. Biz bunu dört kabul edelim. İki yemek
Gerçeklerle savaşacak gücünüz yoksa, korkaklığınızı gerçeklik zannedersiniz. İnsanlann, bilhassa çocukların öldürülmesinden daha kötü bir şey varsa o da insanın umudunun öldürülmesidir. Yarına, iyiliğe, kötülüğü durdurmaya olan umudunuzu kaybettiğinizde artık yapabileceğiniz hiçbir şey kalmaz. Ondan sonra "sesimi çıkarırsam ne olacak ki?
Reklam
#RafahOnFire
"Gerçeklerle savaşacak gücünüz yoksa, korkaklığınızı gerçeklik zannedersiniz. İnsanların, bilhassa çocukların öldürülmesinden daha kötü bir şey varsa o da insanın inancının öldürülmesidir. Yarına, iyiliğe, kötülüğü durdurmaya olan inancınızı kaybettiğinizde artık yapabileceğiniz hiçbir şey kalmaz. Ondan sonra "sesimi çıkarırsam ne olacak ki? Boykot etsem ne değişecek ki?" soruları art arda gelir. Daha korkakları bu kötülüğü görmezden gelmeye, hatta normalleştirmeye çalışır. En alçakları, masumları suçlar. En onurlusu, içinde buruk bir çaresizliği taşır. Karınca misali en azından mücadelesini sürdürür ama onun da inancı ölmüştür. İşte bu örgüt, insanlığa bu kötülüğü yaptı. İnsanlığın inancını yok etti ve inancın yok olması demek, katille suç ortaklığı demekti. Katil, önce çocukları gözlerimizin önünde defalarca bombalayarak sessizleştirdi bizi. Yeryüzünün tüm insanları şunu gördü: Bağırsak da çağırsak da itiraz etsek de katil yok etmekten vazgeçmiyor. Zamanla hepimize bir umutsuzluk çöktü. Demekki kamuoyu, insan hakları vs hepsi birer yalandan ibaretmiş. Güçlü, ötekini dilediği gibi yok edebilirmiş. Bize düşen tek şey, katilin işini bir an önce bitirmesini beklemekmiş. İnsan susarak cinayete ortak olur mu? Oluyor. Üstelik tüm dünyayı bu suçun ortağı yaptılar. Ellerimizde kan var. Bizi bir suça ortak ettiler ve artık hiçbir suça itiraz edecek yüzümüz kalmadı."
Mali Hegemonya, Para, Faiz, Borçlanma
İki kişi bekliyorlar. Birisi İmam-ı Azam, diğeri arkadaşı. Hava sıcak güneş de tepede değil herhâlde birazcık hareket etmiş batmaya doğru. “Burada, güneşin alnında durmayalım” diyor, İmam-ı Azam'ın arkadaşı. “Şu evin gölgesinde bekleyelim daha rahat ederiz” diyor. İmam-ı Azam “hayır” diyor. “Burada kalacağız, burada bekleyeceğiz”. “Çünkü”
Günaydın. İçimizi çürütüyoruz; kötülüklerle, değiştiremeyeceğimiz musibetleri düşünmekle, anlatmakla, konuşmakla... Ne yazık. Aynı kitapta geçer: "Gülmek zorundasın çünkü aksi takdirde için ölür. Bedenin her şeyi depoluyor, biliyorsun. Acıyı da depolar." Bu sabah, ne olmuş olursa olsun, bir gülümsemeyle dolduralım içimizi sevgili okur.
🎯 SIRLANMIŞ OLMAK ANLAMLI VE ÇELİŞKİSİZ DELİL ORTAYA KOYMAK GEREKTİRİR 🎯 Devletin başına ebced hesabı yaparak Atatürk gömleği ile benim mücadelem hedef alınarak getirilmek isteniyor. Ebced Türk kültüründe yoktur. Ortadoğu kültüründe var. Bu çaba vakıf, dernek, siyasi parti, cemaat ve tarikatlar, sivil toplum kuruluşları vb yapıların
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.