O Kişinin Gücü
"Hiç harika olduğunu düşündüğünüz ama yakınlaştıkça pek de çekici olmadığı hissine kapıldığınız biriyle çıktınız mı? . Bu,biriyle epey zaman ve yoğun bir şekilde birlikte olduktan sonra,onun 'o kişi' olduğuna inandığınız halde bile gerçekleşebilir. Yemek yemesi ya da burnunu çekmesinin sizi sinir ettiğini fark edebilirsiniz. . Baştaki canlılık hissinin ardında kendinizi boğuluyor gibi hissedebilir ve bir adım geride durma ihtiyacı duyabilirsiniz. Olumsuzluk aramanızın nedeninin devre dışı bırakma stratejilerinden biri olduğunu ve bağlanma ihtiyaçlarınızı söndürmek için bilinçdışı tetiklendiğini fark etmezsiniz. . İçe bakmak istemeyerek-ve herkesin yakınlık kurmak için aynı potansiyele sahip olduğuna inanarak- yeterince aşık olmadığınız sonucuna varır ve uzaklaşırsınız. Partneriniz yıkılır,karşı çıkar ama bu sadece onun 'o kişi' olmadığı inancınızı perçinler. Biriyle çıkmaya devam ederek kısırdöngüyü tekrar tekrar başlatırsınız. 'O kişi'yi bulduğunuzda, çaba harcamaya gerek duymadan çok farklı bir seviyede bağlanacağınıza inanırsınız."
Sayfa 117 - Aganta YayıneviKitabı okuyor
Gençlere Mesajlar
Gençlere neden evlenmediklerini sorduğumuzda kırk tane bahane sayıyorlar ancak o bahanelerin altında evlenecekleri hanımın cennetten bir harika olması beklentisi var. Bu dünyada hûri yok, başına iş açacağın bir imtihanın var. Evleneceksin, belki evlendiğine bin pişman olacaksın ama yine de evleneceksin. Çünkü evlilik ibadet ve cihaddır; Allah'ın (cc) emri ve Resûlulah'ın (sas) kavlidir. O halde beklentimizi fazla üst düzeyde tutma hakkımız yok. Bu ancak masallarda olur. Evleneceksin, daha üç ay geçmeden "Neden evlendim?" diye dizlerine vuracaksın ama sabah namazına nasıl aşk ve şevkle kalkıyorsan aynı şeyi evliliğini devam ettirme adına da gerçekleştirmelisin.
Sayfa 57 - Siyer yayınları
Reklam
"Eylemlerimizi bile isteye değiştiririz. O halde düzgün biri olmak da kusurlu biri olmak da bize bağlı."
Sayfa 52
"Yasa ölçülü olmayı, varlığına sahip çıkmayı, bedenine bakmayı buyurur. O halde bunu yapmayan kendine haksızlık etmiş olur."
Sayfa 48
"Ufka dikin gözlerinizi, bakın, ustamız Hızır bizi bekliyor, iki denizin birleştiği yerde... günahların tam da ortasında... O halde, Yusuf gibi, dünyaya sırt çevirelim de varsın gömleğimiz arkadan yırtılsın! Kıyamet günü Münker'le Nekir'e gösteririz, tek hayırlı amelimiz bu!' deriz; 'Biz dünyayı değil, sadece onu sevdik!"
Sayfa 123 - Kapı Yayınları 14.BaskıKitabı okudu
Demek bütün dava o dönüm çağlarında meselelerin sağlam ellere, sağlam kafalara geçmemiş olmasında idi. O çağlarda söz hakkını, Avrupa diye tepindikleri, fen, bilim diye tepindikleri halde Avrupa´nın da, ilmin de, fennin de, hele hele meşrutiyetin ve cumhuriyetin, hepsinden önemlisi, insanın ve toplumun da ne olduğunu, hatta ne olmadığını bilmeyenlere ele geçirmişlerdi.
Sayfa 390 - İLETİŞİM YAYINLARI-12. BASKI-2008-İSTANBULKitabı okudu
Reklam
Saf olan çocuğuna boks antrenörü gibi sende şöyle deseydin ya sende şöyle yapsaydın ya diyen annelere Rabbim hidayet versin.O halde herkesi aynılaştıran anneler diyebilir miyiz?
...bizler bir şeyi arzularken onun iyi olduğuna hükmettiğimiz için arzulama­yız, tam tersine o şeyi arzuladığımız için ona iyi deriz; dolayısıyla kaçındığımız bir şeye de kötü deriz. O halde her birimiz neyin iyi, neyin kötü olduğuna ve neyin daha iyi, neyin daha kötü ol­duğuna ve de neyin en iyi, neyin en kötü oldu­ğuna kendi duygularımızla karar veriyoruz, yani salt kendi bakış açımızla bir değerlendirme ya­pıyoruz.
Sayfa 252 - Alfa Felsefe.
Vehb b.Münebbih (ra) der ki: Tevrat'ta dört ayrı yerde okudum şöyle yazmaktaydı: 1- Bir kimse Allah'ın (cc) kitabını okumaya devam ettiği halde günahlarının bağışlanmadığı zannını taşıyorsa,o kimse Allah'ın ayetleriyle alay ediyor demektir. 2- Başına gelen bir musibetten ötürü şikâyette bulunan Rabbine şikâyette bulunuyor demektir. 3. Elinden kaçırdığına üzülen, ahlanıp vahlanan kimse Rabbinin kaza ve kaderine öfkelenmiş demektir. 4- Zenginin önünde,onun malından biraz pay alabilmek için iki büklüm olan kimsenin inancının üçte biri gitmiş demektir.
Resûlullah (sav) Efendimiz buyurdular ki: "Kim bir dünyalık için üzüntülü olarak sabahlarsa Rabbine kızgın olarak sabahlamış demektir. Kim başına gelen bir musibetten şikâyetçi olursa,Rabbinden şikâyetçi olmuştur.Kim zenginin elindeki maldan pay alabilmek için ona yaltaklanırsa, Allah (cc) onun amelinin üçte birini siler. Kime, Kur'an (ilmi, hafızlık) nimeti nasip edildiği halde (kötü amelleri sebebiyle) cehenneme girerse, Allah (cc) o kimseyi rahmetinden uzak tutar. Yani,Allah (cc) birisine Kur'an ilmini verdiği halde,o kimse, bu ilimle amel etmez,gevşeklik gösterir,savsaklar ve bu sebeple de cehenneme girerse, Allah (cc) onu rahmetinden uzaklaştırır. O kimse Kur'an'ın hürmetini muhafaza etmediği için, ne yaptıysa kendi kendine yapmış,kendisine yazık etmiştir.
Taberani,el-Mu'cemüs-Sağır,1/257;Heysemi,ez-Zevaid,10/248Kitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.