Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
328 syf.
8/10 puan verdi
Aslında kurtadamın değil tilkinin kutsal kitabı olsa adı daha doğru olabilirmiş. Ama burada bir tilki ile kurtadamın aşkına şahit oluyorsunuz. Aşk deyince aklınıza romantik bir şeyler gelmesin, aksine tamamen ilkel, sert, bir o kadar gerçekçi ve derinden hissettiğiniz bir aşktan bahsediyorum. Üstelik sonuna doğru Güzel ve Çirkin masalının gerçekleşmesi bile fazlasıyla ironik geliyor. Zira gerçek aşk gerçek bir kimliği ortaya çıkıyor ki bu detayı fazlasıyla sevdim. Fazla bilge bir tilki ve fazla vahşi bir kurtadam. İnsanlar ama değiller. Tilki hayatını hayat kadınlığı yaparak sürerken bir kurtadama denk gelmesi ve ona aşık olması her şeyi değiştiriyor. Ben tilkinin en çok bilge halini sevdim. Kitabında adını aldığı o kutsal kitap miti ise en sevdiğim oldu ki, fazlasıyla akıcı bir kitap. Ama içersinde oldukça seksüel konular var ki bu tarz bir kitap sevmiyorsanız bu kitap sizi rahatsız edebilir. Bir tilki üzerinden okununca ne kadar rahatsız edebilir bilmiyorum ama ben bu modernize bakış açısını oldukça sevdim. Bildiğiniz tüm klasik konulardan uzak bir kitap ve tarzı sevenlerin vazgeçilmezi olur derim ben.
Kurtadamın Kutsal Kitabı
Kurtadamın Kutsal KitabıViktor Pelevin · İthaki Yayınları · 202027 okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
•Kelebek Evi - Katrine Engberg•
"Herşey hâlâ bıçak sırtında. Yarının ne getireceğini kimse bilemez."
Kelebek Evi
Kelebek Evi
Merhabalar... Kopenhag Serisinin ikinci kitabı olan
Kelebek Evi
Kelebek Evi
'nin incelemesi ile buradayım. Öncelikle yazarın su gibi kalemiyle bu kitap sayesinde tanıştım, ve çok çok beğendim. Kopenhag Serisinin başlangıç kitabı Kiracı
Kelebek Evi
Kelebek EviKatrine Engberg · The Kitap Yayınları · 202238 okunma
Reklam
464 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
CİĞERİMİ DELİVEREN AŞKI GÖRÜN!!
25 Aralık 2022 Beğenmem diye pdf olarak başladım ama ilk 150 sayfası o kadar akıcıydı ki bırakamadım. Bazı sayfalar da eksikti o yüzden sonraki gün dr mağazasına koştum:) Sonlara doğru biraz uzatılmış gibiydi ama yine de benim için keyifli bir okumaydı. Kesinlikle seriye devam edeceğim, yazarların dili akıcı. Tekrardan okuyabilirim birkaç ay sonra(8/10) Not: bundan sonraki paragraf serinin 5 kitabını okuduktan sonra yoğun duygu patlamasıyla yazılmıştır. Genelde romantik kitap sevmem ama sevdiğim nadir kitaplardan. Dürüst olacağım: konusundan dolayı başta biraz önyargılıydım. SERİ GİTGİDE GÜZELLEŞİYOR!! ŞU AN BU SERİYE OLAN AŞKIM EN BÜYÜK AŞKLARIMDAN BİRİDİR!!!BEN BU SERİNİN ÜZERİNE BAŞKA SERİ TANIMADIM!!! KARAKTERLERİN HEPSİ AİLEM GİBİ!!BENİM İÇİN YAZILMIŞ DA KADER BİZİ BULUŞTURMUŞ!!! 5 Temmuz 2023 2.okuyuşum MÜKEMMELDİ!! 9 Kasım 2023 Hemen 9/10 yapıyorum, olmaz çünkü, en sevdiğim seri!!
Sana Bağımlı
Sana BağımlıBecca Ritchie · Martı Yayınları · 2022692 okunma
"Tanımadığım bir şeyler çalıyor. Hoşuma gidiyor. Çünkü artık sırf tanıdık geldiği için izleyemediğim filmler, bakamadığım fotoğraflar, dinleyemediğim şarkılar var. Eskiden yoktu. Temas ettikçe, hepsi anlamlarının ötesinde başka anlamlara bürünüyorlar. O kadar çok bölüyorlar ki beni, zamanın içine, geçmişe doğru dağılıyorum. Akıl, fikir, kafa, göz, akson, nöron, örs, çekiç, üzengi... dağılmayın. Dağılmayın!"
864 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
2023 en sevdiğim. Okumalısınız!!
Çok sevdim!! Yılın en sevdiğim kitabı. Konusundan bahsetmeyeceğim isteyen gidip arka kapağını okuyabilir ama emin olun çok daha fazlasını bulacaksınız! Hollanda’ya gidip Saka Kuşu tablosunu görmek istiyorum. Görmeden aşık oldum!!Hani bir kitabı çok seveceğinizi ilk bölümden anlarsınız ya Saka Kuşu da benim içi öyleydi!Yazarın betimlemeleri ve yazma stili o kadar güzel ki! Kitap akıp gidiyor. Okurken fevkalade zevk aldım!!O kadar içine çekiyor ki insanı, BIRAKAMIYORDUM!! Kitap bitmesin diye günlerce bir bölüm okudum. Okumadığım günlerde bile aklımdaydı… Sanırım Theo’yu anlıyorum: o muzdarip halinden çekilip kurtulmak-kurtarılmak- istiyor ama yapamıyor işte! Bir türlü işleve geçemiyor, kabullenemiyor da. Yine de ümitsiz vaka halleriyle uğraşmak istiyor. Kitabı sadece ümitsiz bir aşk hikayesine indirgemek haksızlık olur. Bundan daha fazlasını içeriyor! Okurken bana şu alıntıyı hatırlattı; “Eğer ölümü hayatıma alırsam, onu kabul edersem ve onunla doğrudan cesurca yüzleşirsem, o zaman kendimi ölümün kaygısından ve hayatın küçük işlerinden özgürleştireceğim ve ancak o zaman kendim olmaya özgür olacağım.” Martin Heidegger Saka kuşu çok güzeldi ama Parthenon çatısının Türklerin patlatması bilgisi doğru değildir. Bir yerde de çarşaflı Arap kadınlara ürkütücü benzetmesi yapılıyor. Daha bunun gibi şeyler vardı ama aklıma gelenler bunlar. Dediğim gibi kitabın güzelliğini gölgelemedi. (Ekim 2023)
Saka Kuşu
Saka KuşuDonna Tartt · Pegasus Yayınları · 2016479 okunma
Bilimsel varlıkların istikrarlığı, araştırma ekipmanındaki pratikte yaratılan istikrarın entelektüel düzlemdeki karşılığıdır. Bu, deneycilerin bedenleri ve ekipman arasındaki etkileşimdeki istikrar olarak düşünülebilir. Ekipmanın kusursuz hale getirilmesi ve kuramsal bir varlığın (örneğin bir elektronun) istikrarı, ekipman şeceresinin giderek daha kolay manipüle edilebilir hale gelme biçimine dayanır. Bu, standart hale getirilmiş ekipman veya onun bir yan ürünü, laboratuvardan dışarı çıkarıldığında çok yüksek bir düzeye ulaşır; elektrik devreleri, gündelik hayatta milyonlarca insan tarafından manipüle edilen kablolar haline gelir; elektromanyetik dalga detektörleri radyo alıcıları olur. Bu gerçekleştiğinde, kuramsal varlığa ev sahipliği yapan insani sosyal ağ ona görünüşte kusursuz bir gerçeklik katar. Olağandışı dünyanın ezoterikasını yaratmaya meyilli ihtisaslaşmış entelektüel ağ, göz önünden çekilir; elektrik insan bedenlerinin ve onları çevreleyen insan ölçekli şeylerin sorgulanamaz gerçeklikleriyle o kadar yakından bağlı hale gelir ki sıradan gerçeklikle kesintisiz bir bütünmüş gibi görünmeye başlar... Aslında bir anlamda öyledir. Olgunun nadiren farkında olsak da, elektrik düğmeleri, bataryalar, dalga detektörleri vs ilk başlarda laboratuvarlarda kullanılan ekipmanların çok sonraki kuşaklarıdır. Bazı bilimsel varlıkları bu kadar somut kılan şey zaman aracılığıyla geriye ve ileriye doğru uzanan bu uzun katardır; sıradan gerçeklikle öylesine sıkı ve çoklu bir bağa sahiptirler ki onları o gerçeklikten ayırmak zordur.
Sayfa 1038Kitabı okudu
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitap,benim el kitabım ,yol kitabım ,yanımdan ayırmadığım rehberim Ya bana tek tek anlatıyor , öyleki yanlış yapma olsılığımı gözden geçirip bu yolda bile bana yol gösteriyor. Ama öyle güzel anlatıyor ki . Karşımdaymış ta , takılı kalacağım yerleri önceden öngörmüş ve bana tatlı diliyle kaleme dökmüş... Diyeceğim o dur ki , benim gibi yazmayı sevenler, yazma aşkıyla tutuşup ta nerden ,nasıl başlayacağını bilmeyenler, çekinenler,korkanlar, vee kendini hazır hissedenler bu kitap pahabiçilemez bir değer... «Peşinden gidecek cesaretimiz varsa, tüm hayallerimiz gerçek olabilir.» Ben bu yolda rehberimi buldum. Ve bence bu bir ışık, evrenin bana mesajı... Yazmak için yazmak gerek,” diyorum. Neden mi? Çünkü bir roman yazmaya başlamanın ilk adımı yazmaya başlamaktır. O kadar doğru bir tespit ki bu; yazmaya fiilen başlamazsan hayalindeki o kitap raflardaki yerini asla almaz. “Hayatım roman olur.” “Aklımda müthiş bir fikir var.” “Bir ara ben de yazmayı düşünüyorum.” “Tecrübelerimi yazsam harika bir kaynak kitap olur.” Zamanında sen de mi bu cümleleri kurdun? Hadi, bu düşüncelere birlikte son verelim. Bahaneleri bırak! Hemen yazmaya başla! Unutma! Yazmak için yazmak gerek… Bu harika rehber için canım yazarımıza sonsuz teşekkürler https://1000kitap.com/yazar/i41744ha
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Yazmak İçin Yazmak Gerek
Yazmak İçin Yazmak GerekÖzlem Abut Otluoğlu · İz Bırakan Kalemler Yayınevi · 202311 okunma
Kelimelerin gücü o kadar büyüktür ki, en iğrenç şeyleri kabul ettirmek için iyi seçilmiş kelimeler amaca ulaştırır. Tain'in pek doğru olarak dediği gibi, "Jakobenler o zaman halkın çok tuttuğu özgürlük ve kardeşlik kelimelerinden faydalanarak Dahomey'e uygun bir baskı, engizisyon mahkemesi gibi bir mahkeme, eski Meksikalılarınkine benzer insan mezbahaları kurdular."
Ölüm anında cem ve aylin gibi olanlar vardır: Hazır insanlar. Yaptıklarından memnun, yaşamlarını özgürce yönlendirmiş olanlar. Hayallerine ve amaçlarına ulaştıklarını hisseden insanlar… Arkalarında iyi bir iz bıraktıklarini bilenler… Bazıları Rober gibidir: Panik içinde. Rober, gecenin tarihini düşünmemişti, hatta onu unuttu. Ölümün varlığını
Sayfa 36 - Günışığı Kitaplığı
İnsanların, bitkilerin, hayvanların, cansız varlıkların ve bir de eğer varsa göremediklerimizin de içinde bulunduğu bu Dünya gezegeninin kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı ekvatorda saatte 1.670 km olarak hesaplanmış. Evet, yanlış okumadınız, saatte 1.670 km! Bu, ses hızından da yüksek bir hız manasına gelmektedir. Bir örnek vermek gerekirse,
Sayfa 12 - Yüzleşme YayınlarıKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.